Sadece başkan değil, tüm takım değişmeli

Ligin bitimine üç hafta kala, şampiyon kesin olarak, düşen takımlar büyük ölçüde belli olmuşken ve Galatasaray’ın matematiksel olarak beşincilik üzerinden Avrupa’ya gidiş ihtimali hâlâ devam etmekteyken camiada bu hedefe inanan yegâne kişilerin tribünleri dolduran ve ekranları başında inatla bu maçı izleyen mazoşist taraftarlardan ibaret olduğu, ne sahadaki futbolcuların ne de kenardaki teknik yönetimin bu maçtan beklentisinin ‘bitse de gitsek’in çok da ötesinde olmadığı sahaya çıkan 11’den, sahadaki çaba düzeyinden ve maç bütününde ortaya çıkan istatistiklerden belliydi.

TORRENT’i KiMSE ANLAYAMADI

Maçın 10. dakikasında Gomis’in ayağından golü bulduktan sonra geriye çekildi Galatasaray. Altay maçından sonra, “Daha fazla pozisyon üretmeliydik” diyen Torrent’in o maçtan bu maça bu konuda neyi değiştirdiğini, oyunun büyük bölümünde anlaşılamadı. Galatasaray’ın tamamen kendi sahasında kabul ettiği maça hareket gelmesi için önce dakika 44’te Yatabare’nin ayağından beraberliği getiren golü yemesi, sonra dakika 49’da Ulvestad’ın takımını öne geçirmesi gerekti.

Gözden KaçmasınGalatasaray-Sivasspor maçında gerginlik anlar! Domenec Torrent çok sinirlendi, oyuncular kafa kafaya geldiHaberi görüntüle

40 METREDEN GELEN HARiKA GOL

Sarı kırmızılılar ancak kendi evlerinde mağlup duruma düştükten sonra biraz hareketlendiler ve Halil’in asistinde ceza sahası içinde düşürülen Kerem’in kazandırdığı penaltıyı Gomis ağlara gönderince beraberliği yakaladılar. Geride kalan dört gole rağmen, maçın en güzel sayısı 64. dakikada yaklaşık 40 metreden herkesin ve özellikle Muslera’nın bakışları arasında sert şutu çapraza takan Ahmet Oğuz’dan geldi. Galatasaray yeni başkanını seçmesi gereken haftada sadece başkanı değil, tepeden tırnağa tüm takımı değiştirse sanırım sarı kırmızılı renklere gönül veren kimse üzülmezdi.