Güncelleme Tarihi:
Yedi yıldır bir oynadı bir oynamadı, adeta pinpon topuna döndü. Üç yabancı kalecinin arkasında hep yedek bekledi, sonunuda muradına erdi
"Sabır acıdır meyvesi tatlıdır."
2003 yılında VFB Stuttgart 2 takımından Galatasaray'a geldi. İlk kampını da Avusturya'da Fatih Terim ile birlikte yaşadı. Yaptığımız bir şöyleşide "Çocukluktan bu yana kaleci olmak için çalışıyorum. Glatasaray'da bunu pekiştireceğim" demişti. Ama yıllır hep onun alehine çalıştı. Galatasaray'ın arka, arkaya aldığı önce Mondragon, DE Sanctis ve son Franco gibi yabancı kalecilerden hep yedekte kaldığını söyleyen Aykut artık kaleye sahip olduğunu söylüyor:
"Tam yedi yıldır bir oynadım bir oynamadım, adeta pinpon topuna döndüm. Şu anda kale bana teslim. Ama ben bunun bilincini ve zorluğunu yaşıyorum. Bir hata yaptığım zaman gelecek içinde kara günlerin olacağını biliyorum. Çok dikkatli olmak zorundayım. Artık kaleyi yabancılara bırakmak istemiyorum. Allah da bana yardım etti. Bunu da şuna benzetiyorum. 'Sabır acıdır meyvesi tatlıdır.' Meyveyi yerken de dikkali olmak zorundayım"
Türk kalecilerin büyemesi için tek istekleri şans vermeleri diyen Aykut Erçetin,"Türk kalecilerin şansını birçok hoca önce yabancı kontenjanıyla kullanıyor. Türk kalecileri bir hata yaptığı zaman hemen yedek kulübesine gönderiliyor. Bir kalecinin uzun vadeli oynaması şart. İçimizde bu şansı Şenol Güneş Hoca Onur'la kullandı. Şimdi tam bir profesyonel oldu. Kalecilik öyle bir şey ki, oynadıkça büyürsün, yedekte oturduğun müddet içinde ise pas tutarsın, parlamak için de zamana ihtiyaç duyarsın. Kendini biraz bırıktığında sonun olur. Ben her zaman hazır olmak için kendimi hep yeniledim. Bunu devam ettirmek zorundayım. Çünkü bu iş şakaya gelemez insanın ayağı her zaman kayar"