Hazırlayan: Kenan Başaran
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2010 00:00
“Sihirbaz” lakabını sonuna kadar hak eden bir oyuncu. Yetenek avcısı Delio Onnis, onun için, “Saatte 100 mil yapar. Bir fenomen” diyor. Avrupa’da hak ettiği yerlere gelemeyen Pino için G.Saray, bir patlama noktası olabilir.
YİNE yeteneği aşikar ve fakat “ama”ları da bol olan bir yıldızla karşı karşıyayız... Sahada iyi performans vermediğinde muhakkak “alemler”deki performası dile dolanacak! Juan Pablo Pino... Menajeri Luis Felipe Posso’nun, kendi
futbol okulu Cyclones’te yetiştirip yeşil sahalara sürdüğü bir yetenek...
Arjantin üzerinden Avrupa’ya çıkan bu genç için Kolombiyalılar, övgülerine hiç ket vurmadan, “Pino dünyanın en iyi oyuncularından biridir” dedikten sonra bir de mazeret bildirirler: “Ama ne yazık ki o Brezilya veya Arjantin pasaportu taşımıyor. Öyle olsaydı, şimdi Barcelona’da izliyor olurduk...”
Kolombiyalıları kınamamalı ki biz de kendi futbolcularımız için benzer serzenişlerde bulunuyoruz.
20 yaşaltı altı ve 20 yaşüstüGerçekten de karşımızda sahip olduğu beceriler konusunda su götürmez bir futbolcu var. Beri yanda ise yeteneklerini adamakıllı sadece bir sezon sahaya dökebilmiş bir oyuncudan söz ediyoruz. Aslında daha 23 yaşında olan bu gencin futbol hayatını iki bölüme ayırmalı: 20 yaşaltı ve 20 yaşüstü...
Sahip olduğu yeteneklerin nelere kadir olduğunu özellikle Kolombiya Milli Takımı’nın genç kategorilerinde fazlasıyla ortaya koydu Pino. Zaten “Harry Potter asası” da o zaman verildi Pino’ya; nam-ı diğer: El Mago... Yani sihirbaz ya da büyücü! Eski hocası Ricardo Gomes’in hâlâ sokakta oynar gibi futbol oynadığını söylediği amatör kafalı bir futbolcu Pino...16 yaşında profesyonel... Baş döndürücü bir gelişim ama aynı zamanda 20’sinden sonra da tökezleten bir neden ki bundan Pino’nun kendisi de muzdariptir: “15 yaşında evimden ayrıldım. 16 yaşımda profesyonel oldum...” Buluğ çağındaki büyük başarısı bir çok talip ortaya çıkmasını da beraberinde getirdi.
Sadece 2 kez A milli olabildi“Bir kızı çok kişi ister ama bir kişi alır” hesabı o da Monaco’ya yar oldu. Sırt çantasını kaptığı gibi Fransa’ya giden küçük Pino’yu güzel bir şehir fakat bir o kadar da zor bir futbol hayatı bekliyordu... Bahtsızlıklar, uyum problemleri ve yıldızının barışmadığı hocalar nedeniyle Pino’nun 20 yaş üstü dönemi hayal kırıklıklarıyla geçti. Kolombiya Genç Milli Takımı’nın yıldızı Pino, A Milli Takım’da sadece 2 kez forma giyebildi. Hep kıyaslandığı Kolombiyalı efsane Valderrama’nın sayısı ise 111’dir...
Hiç profesyonel olamadı15 yaşında mahallesinden bir anda kopup futbol sahalarına geçen Juan Pablo Pino, önce Arjantin’e, oradan da Fransa’ya gitti... Kiralık olarak kısa bir Belçika macerası ve yeniden Fransa. Şimdi de Türkiye’de Pino...
Gecenin geç saatlerine kadar sarkan yaşam tarzı, amatörden profesyonel mantaliteye bir türlü
transfer olmayan ruhu... Memleketinden çıkalı epey olduğu halde uyum sorununu aşamayan bir “Yetenekli Bay Pino.”
Uyabilseydi muhtemeldir ki 23’ünde Süper Lig’de değil de Premier Lig’de olacaktı. Pino’nun başarılı olabilmesinin anahtar kelimeleri “evinde olma duygusu” ve “özgüven”. Monaco’daki en iyi sezonu olan 2008-2009’un da sırrı buydu: “Belçika’dan döndükten sonra kendimi evimde gibi hissettim.”
Futbolu hala sokakta oynar gibi oynuyor
PINO’nun genç takımlarda parladığı dönem hatırlatıldığında oyuncu alım sorumlusu olan eski futbolcu Delio Onnis, onu yere göğe sığdıramayan bir tasvir yapıyor:
“Uzun zamandır böyle bir yetenek görmedim. Saatte 100 mil yapar. Güçlü, driplingi olan ve oyunu iyi hisseden bir futbolcu. Bir fenomen.” Monaco’da en parlak sezonunu yaşamasında büyük pay sahibi olduğunu söylediği eski hocası Ricardo Gomes de Pino için parlak sözler ediyor: “Top ayağına geldiğinde ne yapacağını çok iyi biliyor.” Ancak “dost Gomes” acı da söylüyor: “Profesyonelliği hâlâ bilmiyor. Sokakta arkadaşlarıyla maç oynadığını sanıyor. Takım oyunu falan hak getire...” Monaco’dan eski hocası Guy Lacombe de Gomes ile aynı kanaatte. Fakat Gomes, bu eleştirileri yaparken özeleştiriyi de eksik etmiyor: “Çok gençti ve adaptasyon sıkıntısı yaşadı.”
Yarın: JAJA