Alp ULAGAY
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2007 00:00
Geçen hafta Türk futbolunda bir ilk gerçekleşti. Fenerbahçe kulübünün kasım ayındaki Türkiye - İtalya milli maçında sakatlanan kalecisi Rüştü Reçber için Türkiye Futbol Federasyonu’ndan tazminat talep ettiği ortaya çıktı.
Öyle ki
Fenerbahçe, nisan ayına kadar oyuncusuna ödeyeceği tüm ücretin federasyon tarafından karşılanmasını istiyordu. Futbol Federasyonu henüz bu
başvuruya yanıt vermedi. Tabii bu tartışma Türkiye’e özgü değil. Dünya futbolu iki yıldır kulüplerle ulusal federasyonlar arasında çekişmeye sahne oluyor. Özellikle Avrupa’nın Chelsea, Arsenal, Lyon gibi güçlü kulüpleri bir bedel almadan milyonlarca euro ödedikleri oyuncularını milli maçlara yollamak istemiyor. FIFA buna karşı çıkıyor. Kulüpler, FIFA’ya karşı dava açılıyor.
Fas’ın başkeni Rabat’ta bir özel milli maç. Evsahibi Fas, zayıf rakibi Burkina Faso’yu ağırlıyor. Maçın ikinci yarısında oyuna genç yetenek Abdelmacid Ulmers giriyor. 53. dakikada maçın ilk golünü atıyor. Ama tam bu anda rakip savunma oyuncusu Lamin Traore’nin tekmesiyle yere yığılıyor: Bilek bağları kopmuş bir şekilde ayrılıyor sahadan. Tedavi için ameliyattan başka çare yok.
17 Kasım 2004’teki bu maç ve sakatlık Ulmers’in formasını giydiği Belçika kulübü Charleroi’yı son derece kızdırdı. Çünkü Ulmers, takımının kendisine çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde tam dört ay sahaya çıkamadı. Bununla kalsa iyi. Türkiye’deki devre arası kampında Ulmers’in sakatlığı nüksetti. Bunun üzerine 2005’in nisan ayında ikinci bir ameliyat geçirdi. Tam 221 gün sahalardan uzak kaldı.
Bunun üzerine kulüp 2005’in temmuz ayında uğradığı maddi zararın tazmini için Charleroi Ticaret Mahkemesi’nde Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği FIFA’ya karşı dava açtı. Hem tedavi masraflarının, hem oyuncunun maaş ödemelerinin, hem de Ulmers’in yokluğundan kaynaklanan muhtemel gelir kayıplarının tazmin edilmesini istedi. "Sadece Ulmers’ten mahrum kalmadık. Aynı zamanda sakatlığı süresince maaşını, kirasını, otomobil masrafını ödemeyi sürdürdük" diyordu Charleroi Genel Menajeri Mogi Bayat.
BÜYÜK KULÜPLERİN BÜYÜK DAVASI
Bu ufak kulübün dünya futbolunu yöneten FIFA’ya karşı gösterdiği cesaret Avrupa’nın büyük kulüplerini de etkiledi. Avrupa’nın 18 önde gelen kulübünü bünyesinde toplayan G-14 grubu sonuna kadar Charleroi’nın arkasında duracaklarını açıkladı hemen. 2005’in Ekim ayında FIFA başkanı Sepp Blatter, Charleroi’ya dostane çözüm yoluna gitmeyi önerdi. Charleroi bunu kabul etmeyince dava geçen yıl mayıs ayına kadar sürdü. Ancak, Charleroi Ticaret Mahkemesi de mayısta davayı AB’nin yargı organı Avrupa Adalet Divanı’na gönderdi.
Böyle bir sakatlık yüzünden tek dava açan takım Charleroi değildi. 2005’in eylül ayında Fransız Lyon takımının başkanı Jean-Michel Aulas kendilerinin de bir dava açacağını ilan etti: "Sadece 2005 yılında takımımızdaki oyuncuların milli maçlara gitmesi nedeniyle 1000 iş günü kaybımız var. Bunun bedelini artık birileri ödemeli." Lyon’un başarılı savunma oyuncusu Eric Abidal de Kostarika’yla yapılan milli maç sırasında sakatlanmıştı. Aulas bu fırsatı kaçırmadı ve 1 milyon Euro tazminat talebinde bulundu.
FIFA’nın başını ağrıtan sorunlar bununla da bitmedi. Geçen yıl mart ayında bu kez G-14 kulüpleri toplu olarak haklarını aramaya karar verdi. Ama öyle birkaç milyonluk değil FIFA aleyhine tam 860 milyon Euro’luk bir dava. G-14 grubunun genel sekreteri Thomas Kurth’a göre bu bedel çok değildi: "1996 ile 2005 arasındaki 10 sezonluk dönemde G-14 üyesi kulüpler milli takımlara yüzlerce oyuncu verdi. Artık bunun bir karşılığı olmasını istiyoruz."
AVRUPALILAR ÖDEYEBİLİR YA FAKİR AFRİKALILAR?
Ancak, Avrupa Adalet Divanı da böyle bir dava açılmasını kabul etmedi. Ama kulüplerin planı sadece geçmişe dönük değil. Bundan sonra da milli takıma yolladıkları her oyuncu için belli bir bedel ödenmesini istiyorlar. Bazı ülkelerin futbol federasyonu birkaç yıl önce bu uygulamayı başlattı. Hollanda Futbol Federasyonu, milli takıma giden her oyuncu için gün başına 6 bin 700 Euro, Almanya federasyonu 2 bin Euro, Belçika federasyonu bin 800 Euro ve Fransa federasyonu bin 200 Euro ödüyor.
G-14’ün şimdiki talebi, FIFA’nın veya ulusal federasyonların her futbolcu için kulübüne günlük 4 bin Euro ödemesi. Büyük gelirlere sahip FIFA belki böyle bir meblağı ödeyebilir. Hatta zengin Avrupalı federasyonlar da belli bir miktar ödemeyi göze alabilir. Ancak, Afrika ve Güney Amerika federasyonlar böylesine mali kaynaklara sahip değil. Örneğin Barcelona’da oynayan Eto’o için Kamerun’un veya Chelsea’de forma giyen Didier Drogba için Fildişi Kıyısı’nın her milli maç için yüksek bedeller ödemesi mümkün gözükmüyor.
Tüm bu mücadeleye karşın G-14’ün halen başkanlığını yürüten David Dein’e göre 2007’nin ilk aylarında kulüpler ve FIFA bir araya gelerek ortak bir yol bulacak. Aksi takdirde davaların sayısı artacak, futbol mahkeme kapılarını aşındırmaya devam edecek.
KULÜPLERİ OYUNCULARINI BEDAVA BIRAKMAK İSTEMİYOR
8 İngiltere Milli Takımı ve Newcastle takımının oyuncusu Micheal Owen geçen yılki
Dünya Kupası’nda İsveç maçında sakatlandı. Ağır bir sakatlıktan çıkıp sahaya dönen Owen’ın bu kez de diz bağları koptu. Böylece 2006’nın son altı ayında bir daha sahaya çıkamayacağı anlaşıldı. Bunun üzerine oyuncusuna yüklü bir maaş ödeyen Newcastle kulübü İngiltere Futbol Federasyonu’ndan bu sakatlık nedeniyle tazminat talep etti.
8 Geçen yıl Dünya Kupası’nın başlamasına günler kala Fransa Milli Takımı’nın son hazırlık maçında forvet oyuncusu Djbril Cisse’nin bacağı kırıldı. Kulübü Liverpool’ün teknik direktörü Rafael Benitez küplere bindi. "Bir önceki yıl Çek oyuncumuz Milan Baros’un başına aynı şey geldi. FIFA bu sakatlık nedeniyle doğacak kayıplarımızı karşılamalı."
8 Arsenal teknik direktörü Arsene Wenger de milli maçlara karşı çıkanlar furyasına katıldı: "Bütün bir yıl boyunca maaş ödediğimiz oyuncuların milli maçlardan sakat dönmesini istemiyoruz. Bence artık özel milli maçlar kaldırılmalı."
G-14’ün istekleri
* Futbol altyapısını kulüpler sağlar. Bu yüzden kulüplerin yaptıkları harcamalar göz önünde bulundurulmalı.
* Milli takıma giden her oyuncu için gün başına 4 bin Euro ödenmeli.
* Kulüpler futbolun yönetiminde daha fazla söz sahibi olmalı.