"Runfire Capapadocia" maratonu başladı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2012 12:34
Türkiye'nin ikinci ultra maraton parkuru olan “Runfire Cappadoica” maratonu, Nevşehir'in Uçhisar beldesinden başladı.
Argos Kültür Sanat'ın ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği ile düzenlenen “Runfire Capapdocia”nın başlaması dolayısıyla Uçhisar beldesinde tören düzenlendi. Törene Nevşehir Vali Vekili Mustafa Kemal Keskin, Avanos Kaymakamı Aylin Kırcı Duman, Ürgüp Belediye Başkanı Fahri Yıldız ve Uçhisar Belediye Başkanı Osman Süslü katıldı.
Toplam 200 kilometre parkura sahip ve her gün 1 etabın koşularak 6 günde tamamlanacak olan “Runfire Cappadoica”da sporcular, Güvercinlik Vadisi, Ortahisar, Acıgöl, Damsa Barajı, Yüksekli Kilise, Güzelyurt, Ürgüp, Göreme, Avanos, Ihlara Vadisi ve Tuz Gölü'nden geçecek ve yarışlar yine Uçhisar'da son bulacak.
Ultra Maraton Koordinatörü Prof. Dr. Taner Damcı AA muhabirine yaptığı açıklamada, ultra maratonlara gün geçtikçe insanların ilgisinin arttığını, bu maratonların sadece bir spor olmadığını, bir gezi, düşünce yapısı, felsefe ve dünyaya bakış şekli olduğunu söyledi.
Dünyada birçok insanın ultra maraton yapmaya başladığını, tatillerini bu sporu yaparak değerlendirdiğini ve pek çok ülkede bununla ilgili çalışmalar olduğunu belirten Damcı, “Biz de Türkiye'de ilk ultra maratonu kurduk. Bundan birkaç sene önce Likya Yolu Maratonu'nu başlattık, ikinci olarak “Runfire Cappadoica”yı ekledik. Öyle görülüyor ki, önümüzdeki günlerde tüm dünya tarafından ilgiyle izlenen, katılımın çok olduğu aktiviteler haline gelecek ve biz de bundan çok mutluyuz” dedi.
Ultra maratonları Türkiye'nin spor turizminde öncü organizasyonlar haline getirmek istediklerini anlatan Damcı, dünyanın seçkin dağ maratonlarından Ultra Trail du Mont Balnac'a akredite olduklarını, yarışı tamamlayan koşucuların zorluk derecesi için verilen 4 puanı alarak dünyadaki diğer maratonlarda yarışma şansı bulacaklarını bildirdi.
“Runfire Cappadoica”nın parkur olarak çok zorlayıcı olduğunu ifade eden Damcı, maratonun yüksek irtifada koşulacağını, Tuz Gölü gibi 95 kilometrelik uzun bir etaplarının olduğunu söyledi.
“Sosyal sorumluluk projelerine destek için koşuyorlar”
Taner Damcı, dünyada ultra maraton koşulurken pek çok koşucunun bağış toplamak, bir sosyal sorumluluk projesine destek olmak için koştuğunu ifade ederek, bunun Türkiye'de de gittikçe yaygınlaştığını söyledi.
“Runfire Cappadocia”da da, kanserli çocuklar ve TEMA Vakfı'na bağış toplamak için 3 koşucunun yarıştığını vurgulayan Damcı, “Hem Likya Yolu Maratonu'nda, hem de burada gerçekten çok önemli bağışlar toplayan koşucularımız oldu. Bu sene de 2 arkadaşımız kanserli çocuklara yardım için koşuyor, bir arkadaşımız ise TEMA Vakfı için koşuyor ve bağış topluyor” dedi.
Runfire Cappadocia'nın düzenleyicisi Argos Kültür Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Gökşin Ilıcalı da, ultra maratonların Türkiye için çok yeni olduğunu, Kapadokya bölgesinin doğa sporları ve kültürel faaliyetler için çok uygun bir yer olduğunu ifade etti. Ilıcalı, Kapadokya'da da zorlu çöl maratonu kategorisinde bir maratona başladıklarını, 60 yerli ve yabancı koşucunun mücadele edeceğini kaydetti.
“Runfire Cappadoica” ultra maratonu 14 Temmuz Cumartesi günü sona erecek.
Toplam 200 kilometre parkura sahip ve her gün 1 etabın koşularak 6 günde tamamlanacak olan “Runfire Cappadoica”da sporcular, Güvercinlik Vadisi, Ortahisar, Acıgöl, Damsa Barajı, Yüksekli Kilise, Güzelyurt, Ürgüp, Göreme, Avanos, Ihlara Vadisi ve Tuz Gölü'nden geçecek ve yarışlar yine Uçhisar'da son bulacak.
Ultra Maraton Koordinatörü Prof. Dr. Taner Damcı AA muhabirine yaptığı açıklamada, ultra maratonlara gün geçtikçe insanların ilgisinin arttığını, bu maratonların sadece bir spor olmadığını, bir gezi, düşünce yapısı, felsefe ve dünyaya bakış şekli olduğunu söyledi.
Dünyada birçok insanın ultra maraton yapmaya başladığını, tatillerini bu sporu yaparak değerlendirdiğini ve pek çok ülkede bununla ilgili çalışmalar olduğunu belirten Damcı, “Biz de Türkiye'de ilk ultra maratonu kurduk. Bundan birkaç sene önce Likya Yolu Maratonu'nu başlattık, ikinci olarak “Runfire Cappadoica”yı ekledik. Öyle görülüyor ki, önümüzdeki günlerde tüm dünya tarafından ilgiyle izlenen, katılımın çok olduğu aktiviteler haline gelecek ve biz de bundan çok mutluyuz” dedi.
Ultra maratonları Türkiye'nin spor turizminde öncü organizasyonlar haline getirmek istediklerini anlatan Damcı, dünyanın seçkin dağ maratonlarından Ultra Trail du Mont Balnac'a akredite olduklarını, yarışı tamamlayan koşucuların zorluk derecesi için verilen 4 puanı alarak dünyadaki diğer maratonlarda yarışma şansı bulacaklarını bildirdi.
“Runfire Cappadoica”nın parkur olarak çok zorlayıcı olduğunu ifade eden Damcı, maratonun yüksek irtifada koşulacağını, Tuz Gölü gibi 95 kilometrelik uzun bir etaplarının olduğunu söyledi.
“Sosyal sorumluluk projelerine destek için koşuyorlar”
Taner Damcı, dünyada ultra maraton koşulurken pek çok koşucunun bağış toplamak, bir sosyal sorumluluk projesine destek olmak için koştuğunu ifade ederek, bunun Türkiye'de de gittikçe yaygınlaştığını söyledi.
“Runfire Cappadocia”da da, kanserli çocuklar ve TEMA Vakfı'na bağış toplamak için 3 koşucunun yarıştığını vurgulayan Damcı, “Hem Likya Yolu Maratonu'nda, hem de burada gerçekten çok önemli bağışlar toplayan koşucularımız oldu. Bu sene de 2 arkadaşımız kanserli çocuklara yardım için koşuyor, bir arkadaşımız ise TEMA Vakfı için koşuyor ve bağış topluyor” dedi.
Runfire Cappadocia'nın düzenleyicisi Argos Kültür Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Gökşin Ilıcalı da, ultra maratonların Türkiye için çok yeni olduğunu, Kapadokya bölgesinin doğa sporları ve kültürel faaliyetler için çok uygun bir yer olduğunu ifade etti. Ilıcalı, Kapadokya'da da zorlu çöl maratonu kategorisinde bir maratona başladıklarını, 60 yerli ve yabancı koşucunun mücadele edeceğini kaydetti.
“Runfire Cappadoica” ultra maratonu 14 Temmuz Cumartesi günü sona erecek.