Güncelleme Tarihi:
Önce gafil avlanmakla, gaflete düşmek arasında yaşanan şok... Sonra kasaptan kaçan boğa gibi rakip kale sahasında yaratılan arena görüntüleri. Birbiri ardına şutlar, kale çizgisi üstünde alt alta üst üste insan manzaraları, çizgiyi geçmek üzere olan topa uzanan bir çift eldiven... Meşin yuvarlak inatçı, vuranlar beceriksiz, vuramayanlar şanssız...
Karşıyaka için oturmuş bir kadrodan bahsetmek mümkün. Ama joker özellikli oyuncuların rotasyon görevi üstlenerek durmadan mevki değiştirmesi, yeşil-kırmızılı ekibi her maçında aynı 11 ile değişik takım görüntüsüne dönüştürüyor. Birant ve Cengiz stoper, libero, santrfor, Zafer libero, sağ kanat, sol kanat, Çetin libero, ön libero. Sürekli değişen görevler, ama aynı adamlar. Dün de ikinci yarıda Çetin liberoya çekiliyor, onun ilk yarıdaki görevini K.Serkan üstleniyor; Karşıyaka Cengiz, Melih, B.Cüneyt üçlüsüyle hücuma yöneliyor.
Sonra ne mi oluyor? Mesut kale önünde üç kez topu kaleciye nişanlıyor. Erdinç kalenin dibinden topu üstten auta atıyor. Mehmet Yılmaz kale sahasında topu ıskalıyor. Pardon! Ama, bunlar Marmarissporlu futbolcular. Bereket kaleci Volkan'ı sadece bir kez aşabildiler. Kazım gittikten sonra Volkan'ın sergilediği bu performans, Karşıyaka'nın geleceğine de ışık tuttu. İsmail, Mesut, Ercan, Erdinç, Mehmet Yılmaz, İmam ve kaleci Salih en azından görevlerini yapıyor. Marmarisspor tehlikeli bölgede olmayı haketmeyen bir görüntü içinde.
Bence Karşıyaka artık mevkilerinde oturmuş adamlarla yoluna devam etmeli. Çetin oyun kuracaksa, yaşanan sıkıntı için liberoya çekilmemeli veya bir hafta stoper, bir hafta forvet oynayan Cengiz hep aynı yerinde kalmalı. Bu rotasyon sistemi en azından yaratıcılık açısından Karşıyaka'ya yaramıyor. Sezon başında yakalanan o müthiş ivmenin inişe geçmesinin bir nedeni de bu tür değişkenler. Üstelik futbolcunun beyninde ‘‘Para vermeyince başarılı oluyorlar'' mesajları da çınlayıp duruyor. Yani ucuz et, yahni ve yavanlık... Bilmem anlatabildim mi?