Güncelleme Tarihi:
Roksan Kunter, 1987 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Fransa'da iletişim üzerine aldığı eğitimin ardından Türkiye'ye dönüş yapan Roksan Kunter, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Radyo ve Televizyon bölümünde eğitim görmüştür. Basketbolcu Erman Kunter'in kızı olan Roksan Kunter, uzun yıllar basketbol oynamıştır.
Televizyon kariyerine ilk olarak basketbol sahalarında röportajlar yaparak başlamış ve daha sonrasında ise A Haber, NTV ve Bein Sports gibi kanallarda spor programları sunmuştur.
Roksan Kunter, televizyonculuk kariyerine nasıl başladığını şu sözlerle ifade etmiştir;
"Ekran önünde olmayı hiç düşünmüyordum. Yapımcı olmayı istiyordum. Bilgi Üniversitesi’ndeyken arkadaşlarla anons çekiyorduk. Arkadaşım “Neden kamera önünü düşünmüyorsun?” dedi. Ünlü antrenör Fehmi Sadıkoğlu beni radyocu Mehmet Ayhan ile tanıştırdı. Ayhan da beni o zaman Sky Türk’ün Genel Yayın Yönetmeni Barış Tunay’a götürdü. Elime mikrofonu verdi, basketbol sahasında röportajlar yapmaya başladım. "
Hürrem Sultan Roksan Kunter'in üst kuşaktan büyük babaannesi olarak bilinmektedir. Dolayısıyla ismini de Hürrem’in asıl adı Roksölan’dan aldığı söylenmektedir. Kunter, Osmanlı torunu olmasına şu sözlerle değinmiştir;
"Hiç farklı bir hayatım yoktu. Dedem çok mütevazıydı, Allah rahmet eylesin. Dedem, “Sen şunun şunun çocuğusun, bu şekilde davranmak zorundasın”dan ziyade “Sen bir bireysin, sen Roksan Kunter’sin, hanımefendi bir kızın davranması gerektiği gibi davranmalısın” derdi. Biz Harem’de ya da Hanedan’ın, Osmanlı çocuklarının yetiştiği şekilde yetişmedik. Ancak her zaman o zarafeti ve görgüyü vermeye çalıştılar, verdiler de. Osmanlı evde konuşulmazdı bile. Babam ciddi Atatürkçüdür. Bizim evin içerisinde hep Atatürk konuşuldu. Ne dedem ne annem bundan gocundu. Normal, sıradan bir hayatımız oldu.
Sadece ailemle gurur duyuyorum. Bunu içimde yaşıyorum. İlla Osmanlı olması gerekmiyor, dedeme şahsıyla, duruşuyla, mütevazılığıyla sahip olduğum için çok şanslıyım. Hiçbir zaman hırsı olmadı. Tanınması gereken bir adamdı.
Ayrıcalıklı olduğumu düşünmedim. Tam tersine, herkesten daha dikkatli olmak zorundaydım, hep onunla yaşıyorum. Aileme karşı sorumluluğumdan dolayı, her yaptığım hareketi, bir insan üç kere düşünüyorsa ben 33 kere düşünmek zorundayım. Herkesin gözü üzerimizde. Dedem her zaman şunu söylemiştir; “Bize hiçbir zaman laf getirmeyin, başımı yere eğmeyin!” Belki bunu teyzelerime söylemiştir ama kulağıma her zaman küpe olmuştur bu sözler."
Günün en popüler iddaa tercihlerini incelemek için buraya tıklayın!