Güncelleme Tarihi:
2 yıllık sözleşmeye imza atan Antalyaspor’un yeni teknik direktörü Rıza Çalımbay, kırmızı beyazlı yönetimin hedeflerini, hayallerini ve takımdaki yeni kurgu ile oluşturacağı sistemi Hürriyet'e anlattı. Antalyaspor yönetiminin hedeflerini öğrenince teklifi hiç düşünmeden kabul ettiğini söyleyen Çalımbay, özellikle eski kulübü Kasımpaşa hakkında çarpıcı ifadeler kullandı.
- Kasımpaşa’dan sonra Antalya... Antalya’yı seçmeye nasıl karar verdiniz?
Önce Mersin’deydim. Orada çok iyi bir grafik çizmiştik. Gelen teklifi değerlendirip Kasımpaşa’yla anlaştım. Kasımpaşa yönetiminin geçen sene için koyduğu hedef ligi 15’inci olarak bitirmekti. Bu sene de hedef şampiyonluğa oynamaktı. Ona göre hazırlık yapmıştık. Fakat sezon başı yönetim küçülmeye gideceklerini ve oyuncu alamayacaklarını söyledi. O yüzden bir anda bütün planlarımızı değiştirdik.
- Kasımpaşa’dan Eren’in Galatasaray verilmesi mi sizin takımdan ayrılık kararı vermenizi hızlandırdı?
Hedefler benim için önemliydi. Yani söylenenler ve yapılanlar pek örtüşmedi. Maçların olmadığı dönemlerde 100’e yakın oyuncu seyrettik. Geçen sene Ryan Donk’u Galatasaray’a vererek takıma iyi bir gelir kazandırmıştık. Ama yönetim küçülmeye karar verince transferlerden vazgeçtik. Benim Kasımpaşa’daki en az 9 tane oyuncum gitti. En son da Eren Galatasaray’a gitti. Bana söylenenle yapılan farklı olunca yollarımızı ayırdık. Ben ayrılırken devam etmek istediklerini söylediler. Ben kesinlikle devam etmek istemediğimi söyledim.
"ÇOK KIRGINLIĞIM VAR, YAPILANLAR YANLIŞTI"
- Kasımpaşa’dan ayrılık sizi nasıl etkiledi? Kırgın mısınız?
Çok kırgınlığım var. Çünkü bizim bu seneki hedefimiz farklıydı. Ama yapılanlar yanlıştı. Benim çok şey kattığım ve ilk defa kırılarak ayrıldığım bir yer Kasımpaşa. Beklentilerim maddi değil, hedeflerim üzerineydi. Ayrılırken çok üzüldüm ama yapacak bir şey yok. Ama her şeye rağmen oraya iyi bir takım bıraktım.
- Peki, Antalyaspor yönetiminin teklif gelince ‘gelirim’ dediniz mi?
“Gelirim, çalışırım, hazırım” gibi bir şey söylemedim. Evet, Antalyaspor’dan teklif geldi. Ben hiçbir takımla antrenör çalışırken ciddi bir şey konuşmam. Gelip sohbet edebilirler; ama antrenör varken, “Gelirim” gibi bir şey söylemem. Zaten o dönemde babam vefat etmişti. Büyük sıkıntılarım vardı. Takımla ilk ciddi konuşmamız Cuma günü oldu. Başkan ve yönetim kurulunun gelip konuşma taleplerini olumlu karşıladım.
"KADROYA VE TARAFTARA GÜVENİYORUM"
- Antalyaspor dışında başka kulüplerden teklifler aldınız mı? Antalyaspor’a ‘olur’ derken, kararınızda ne etkili oldu?
Biraz beklesem başka takımlar da vardı. Ama Başkan Ali Şafak Öztürk ve bazı yönetim kurulu üyeleri gelip düşüncelerini ve projelerini anlattı. Mükemmel projeleri var. Bana göre Türk futbolu için altın şeyler yapacaklar. Anlatılanlar bana çok cazip geldi. Kadroya ve taraftara çok güveniyorum. Gözlemlediğim kadarıyla Antalyaspor taraftarında bu yıl inanılmaz bir artış var.
- Antalyaspor’da kulüp başkanı veya yönetim olsun takımda sıkıntı yaşayacağınız ciddi bir konu var mı?
Antalya’da futbol adına güzel bir hava yakalanmış. Artık milli maçları bile buraya vermeye başladılar. Çok iyi bir yönetim ve başkan var. Futbolu çok seven, hedefi olan bir başkan. O yüzden burada başarılı olacağıma ve hedeflerime ulaşacağıma inandığım için geldim. Erken gelemediğimiz için, kendi yaptığımız bir takım olmadığı için sıkıntı yaşayabiliriz.
- Gelmeden önce takımın kurgusunu ve futbolcularını gözlemleyebildiniz mi?
Elbette, takip ettiğim bir takım. Biz, hakikaten zor bir süreçte geldik, sezon başı olsa zerre kadar korkum olmaz, kendi takımımı kendim kurarım. Şimdi hazır bir takım alıyorum, dışarıdan izlediğim kadarıyla çok iyi oyuncular var, çok kaliteli bir takım var, sadece çok iyi çalışacağız her maça konsantre olacağız, iyi bir yere getireceğiz bu takımı.
"İYİ BİR SERİ YAKALAMAMIZ GEREKİYOR"
- Diego, Deniz, Serdar sizin oyuncularınızdı; yani bir anlamda çok sıkıntı çekmeyeceksiniz. Öyle değil mi?
Antalyaspor, Türkiye’deki önü açık kulüplerin başında geliyor. Kadroyu iyi tanıyorum demek doğru değil ama Diego, Deniz, Serdar benim oyuncularımdı. Onları iyi tanıyorum ama diğerleriyle çalışmadığım için yüzeysel olarak tanıyorum. Bir sürü sakat var takımda, onların da net şekilde hazır olması gerekiyor. Ama takımı dışarıdan ne kadar gözlemlesen de çalışmak çok farklı. Geldiğimiz takımın durumu da belli. Fikstür avantajı vardı, kullanamadı. 4’ü içerde, 2’si deplasmanda olmak üzere 6 maç yapılmış ve bir galibiyet olmamış. Şimdi bizim iyi bir seri yakalamamız gerekiyor. Mücadele etmeden bu maçları kazanamayız.
"MAÇLARIN HİÇBİRİ BENİ KORKUTMUYOR"
- Çaykur Rizespor’dan sonra Beşiktaş ve Kayseri maçlarından alacağınız sonuçtan korkuyor musunuz?
Rize’den sonra Beşiktaş ve Kayseri olmak üzere iki deplasmanımız var. Bunların hiçbiri beni korkutmuyor. Ama bana lazım olan zaman. Ben buraya daha önce ya da sezon başında gelseydim her şey daha farklı olabilirdi. Ama biz şimdi buraya en iyisini yapmaya geldik. Bir bütün olmayı başarırsak yapabileceğimize de inanıyorum. Ne benimle iş biter, ne yönetimle, ne de futbolcularla. Antalya’da herkes birlik ve beraberlik içinde bu takımı iyi yerlere getirmemiz lazım. Antalyaspor çok iyi şeyleri hak ediyor. Bu zor süreci hep beraber atlatacağız. Önemli olan taraftar desteği hiç eksilmesin. Yönetimin güveni hiç sarsılmasın ki istediklerimizi başaralım.
"ÖNCE ANTALYASPOR, SONRA ETO'O!"
- Yaptığınız antrenmanlarda takımı nasıl gördünüz?
Takımın gayet iyi olduğunu gördüm. Öncelikle istekli, arzulular. Bu beni her şeyden daha çok sevindirdi. Ancak nereye gitsek önce Eto’o, sonra Antalyaspor diyorlar. Öyle değil. Önce Antalyaspor sonra Eto’o.
- Eto’o’yu yaşadığı moral bozukluğu nedeniyle formsuz bulanlar var. Bu kırgınlığı çözebilecek misiniz?
Eto’o’nun yaşadığı kırgınlık değil; kafa karışıklığı. Gidecek mi kalacak mı belirsizliği, ne olacak soruları futbolcuyu kötü etkiler. Böyle bir oyuncu antrenman yapamaz, iyi konsantre olamaz. Bunlar normal şeyler. Eto’o’nun taraftarla hiçbir sorunu yok. Onları çok seviyor ve buradan bir yere gitmek istemiyor. Eto’o çok iyi bir lider. Bizim takım kaptanımız olarak zaten onun herkesle çok iyi olması gerekiyor.
"ETO'O, TAKIMI ÇALIŞTIRMAMALIYDI"
- Hatırlarsanız, teknik direktör Jose Morais rahatsızlandığında Eto’o’nun takımı çalıştırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yönetimin takdiridir ama bence böyle olmamalı. Morais’in yardımcıları vardır, onlar yaparlar. Eto’o futbolcu. Önce futbolunu oynayacak. Futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlük yapacak.
- ‘Eto’o için taraftar oynamıyor’ diye bir serzenişte bulunuyor; siz ne düşünüyorsunuz? Eto’o’nun form grafiği sizce iyi mi?
Eto’o takım kaptanı olduğu için bilgi konusunda bize yardımcı olabilir. Buraya ben teknik direktör olarak yeni geldim. Bilmem gerekenleri takım kaptanıyla konuşurum. Onun görevi takım kaptanlığı. Öbür görevler ise bizde. Eto’o futbolcu, ben teknik direktörüm, yönetimimiz, taraftarımız var. Herkes görevini yaparsa başarı gelir. Eto’o da sadece futbolculuğunu düşünürse kendisine taraftardan geldiğini söylediğiniz tepkiler de gelmez. Daha sonra futbolu bırakır, “Teknik direktör olacağım” deyip gerekli eğitimi alırsa ancak öyle olur. Mesela Servet Çetin geçen sene futbolcuydu. Bu yıl benim yardımcım.
- Antalya’da ve Antalyaspor’da hedeflerinizi biraz açar mısınız?
Öncelikli hedef takımı iyi bir yere getirmek, ilk 10’un içine sokmak olacak. Bu sene düzlüğe çıkarsak, önümüzdeki sene gözünü yükseklere diken bir Antalyaspor olacak. Dün yeni tesisleri gezdim. Altyapınınki de dahil olmak üzere şu anda Türkiye’de benzeri olmayan tesisleri var Antalyaspor’un. Önümüzde Anadolu’dan bir takımın şampiyonluğa oynaması gibi büyük hedefler var. Altyapıdan yetişen oyuncuların direkt A takımda oynaması, Antalyaspor’un kendi oyuncusunu kendisinin yetiştireceği donanıma ulaşması gibi planlarımız var. Şuanda altyapıya çok iyi şeyler yapılıyor, seneye de öyle yapılacak, üstüne konarak gidilecek ama öncelikle A takımının başarısı önemli. Eğer A takım istediğiniz yerde değilse hiçbir şeyin tadı olmaz. Antalyaspor’un şu anki en büyük şansı Başkan ve yönetim. Çok genç, hedefleri olan bu başkanı kimsenin küstürmemesi, aksine sahip çıkması gerekiyor.
- Sizce takımın transferler desteğine ihtiyacı var mı?
Devre arası transferler yapacağız. Ama ben çok transfer yapan birisi değilim. Aldığım en fazla 4-5 oyuncu olur. Zaten şu anda Antalyaspor’da 16 tane yabancı oyuncunun olması gibi bir sıkıntı var.
"ANTALYA ÇOK AVANTAJLI BİR ŞEHİR"
- Takımın transfer yasağına biliyorsunuz; bunu nasıl değerlendiriyorusunuz? Takip ettiğiniz yıldız bir isim var mı? Mesela Emre Mor... (Başkan daha önce bir konuşmasında neden olmasın demişti) siz ne düşünüyorsunuz?
Antalyaspor’a transfer yasağının kaldırılacağını düşünüyorum. Bizim hem yurtiçinden hem yurtdışından seyrettiğimiz oyuncularımız var. Antalya’nın da bir avantajı var. Emre Mor ve daha birçok yıldız futbolcunun gelmek isteyeceği güzel bir şehir. Turizm kenti olduğu için buraya devre arasında binlerce takım geliyor. O nedenle stratejik öneme sahip. Bu nedenlerle Antalya’nın futbolda çok iyi bir yerde olması gerekir.
- Antalyaspor taraftarına bir mesajınız var mı?
Takımın iyi olduğuna güvenmelerini istiyorum. Sıkıntı yaşamışlar ve kendilerine güvenlerini kaybetmişler. Böyle günlerde taraftarın vereceği destek çok önemli. Taraftar kötü gün dostudur. Hep “Taraftar bizimi 12’nci adamımız” derler. Bana göre taraftar birinci adamdır. En önemli şey taraftarın Çaykur Rize maçında sahayı doldurması. Onlar destek verip tribünü doldururlarsa, inşallah futbolcularımız da onları mahcup etmeyecekler. İlerleyen günlerde Antalyaspor’a çok iyi günlerin geleceğine inanıyorum. Ama şu zorlu süreci iyi şekilde geçirmemiz lazım. Benim tek istediğim şey kulüple taraftarın birleşmesi, hatta Antalya halkının kulüple birleşmesi.