Güncelleme Tarihi:
Fransız L'Equipe gazetesine röportaj veren Song yaşadıklarını anlattı:
"BURNUM KANAMAYA BAŞLADI"
Kanepenin üzerinde televizyon izliyordum. Büyük bir yorgunluk hissettim. Belki birisi gelir diye kapımı açık bırakmıştım. Eğer kapı kilitli olsaydı, her şey bitmişti. Ailem Paris'teydi. Köpeğim birden havlamaya başladı. Sanırım o bir şeyler olduğunu hissetti. Bekçi içeri girmeye cesaret edememekle beraber yukarı çıktı. Sonra neyse ki beklediğim insan geldi. Sonra beni yerde gördü. Dilim dışarı çıkmıştı. Bekçi benimle konuştu; 'Patron sana ne oldu' dedi. Ancak ben cevap veremedim. Sonra dilimi tıkamak için bir kaşık aramaya gitti. Tansiyonum 25 olmuştu. Burnum kanamaya başladı.
"TRABZONSPOR'DA OYNARKEN FARK EDİLDİ"
Bugün bazı şeyleri daha farklı algılamaya çalışıyorum. Hayatı artık önceki gibi göremiyorsunuz. Yaşam güzel. Artık birçok şeye dikkat ediyorum. Sigara içmiyorum, kokusu bile rahatsız ediyor. Hiç sağlık sorunum olmamıştı. Yalnızca kalp rahatsızlıklarım vardı diğer birçok Afrikalı oyuncularda olduğu gibi. Bu olay Türkiye'de Trabzonspor'da oynarken fark edildi. Bana hipertansiyon ilaçları verildi. Benim hatam beyin kanaması geçirmeden 2 ay önce ilaçları kullanmayı bırakmak oldu. Çünkü iyi hissediyordum. Şimdi sürekli cebimde taşıyorum.
"BİR MUCİZENİN ÜRÜNÜYÜM"
Paris'e vardığımda, değişik bir dünya vardı bana anlattılar. Ameliyatın 3 saat süreceğini söylemişler ama 9 saat sürmüş. Sonra beni bekleyenler sedyede ölmüş ve üstü örtülmüş insanlar görmüşler ve onları ben sanmışlar. Herkes ağlamış. Ulusal bir yas gibi. Komadan çıktığımda 60 kiloydum. Benim gibi güçlü bir fiziği olan adam nasıl bu kadar zayıflayabilir? Ben gerçekten çok uzaklardan geri geldim. Kardeşim Marc-Vivien Foe'yi anımsıyorum. Sabah birlikteydik, soyunma odasında birlikteydik, sahada birlikteydik. Sonra o öldü... Bazı şeyler çok hızlı değişebiliyor. Bugün daha iyi biliyorum ki ben bir mucizenin ürünüyüm.