Güncelleme Tarihi:
İşte Dilmen'in maç sonu sözleri:
Başakşehir A klasmanındaki Barcleona'nın C takımı gibi oynadı. Tamamen taktik olarak her şey Aykut hocanın istediği gibi oldu. Fizik olarak basketbol takımı gibiydi Fenerbahçe. Rakibin çok kafa golü atan takım olması, önde baskılı oynaması önemli. Maç berabere bitse Beşiktaş, Galatasaray sevinirdi.
Neto'nun pozisyonu net penaltıydı. Serhat'ı niye soktu biliyor musun? 30 sayı öndeyken son saniyede mola almaya benzer. Kendi doğruları yönünde giden teknik adam, eleştiriebilir, beğenilmeyebilir, hücum yapmıyor diyebilirsin ama ligin en çok gol atan 2. takımı oldu.
Oyunculuğu ile siyah-beyaz kadar farklı bir karakter. Valbuena kararını Aykut Kocaman alabiliyor, Alex'ten itibaren görebiliyoruz. 2-1 mağlup olsa, %90 ligden kopacaktı. Buna kumar mı denir, idealistlik mi denir? Valbuena'yı oynatmadığı için haklıdır, haksızdır diyemem ama Valbuena oynasa bu presi yapabilir miydi?
Emre'siz de çok maç kazanıyoruz dedi hoca; ama Fenerbahçe ile oynamıyorsun ki? 2945 dakikada yapıyor 31 maç. Bu kadar dakika yenilmemiş bir takım var. Fenerbahçe öyle bir taktiksel konsantrasyon ve ciddiyetle oynadı ki... Oyunun devamında Başakşehir hep düşüş yaşadı. İki çok değerli teknik adamdan bahsediyoruz. İzleyince hoşuma gidiyor.
Geçen hafta 2-2'ye yakalandıktan sonra Fenerbahçe baskı yedikten sonra düştü. Haftaya 45 yapması lazım Fenerbahçe'nin. Seyirciler gitmiyor, basketbol maçı ful. Demek ki Fenerbahçe taraftarı şampiyonluğa inanmıyor. Aykut hoca ben bu tip oyuncularla kendi oyunumu oynayamıyorum diyor. Aatıf'ı Giuliano'dan, Fernandao'dan faydalanmak için oynatıyor.
Fenerbahçe, bildiğimi Fenerbahçe değildi bugün ve rakibi çok fazla geri pasa zorladılar, Başakşehir'in hazırlık pasları kaleciden başlıyor ve buraya pres yaparak bozdu Fenerbahçe rakibini.