Rekor kırar şampiyon olurdum

“Spora devam etseydim, dünya ve olimpiyat şampiyonluğuna ulaşmış, bunların yanında dünya rekorunu da kırmış bir atlet olurdum.” Eski milli atlet, doping davasının hâlâ AİHM’de sürdüğünü söylerken, suçsuz olduğunu üstüne basa basa söyledi.

TÜRKİYE’YE büyük başarılar kazandıran ancak doping testinin pozitif çıkması nedeniyle büyük bir ceza alarak atletizmden kopan sporcumuz Süreyya Ayhan Kop, HÜRRİYET’in sorularını yanıtladı.
-  Doping sürecinde neler yaşadınız? Bu süreçte Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün ve Atletizm Federasyonu’nun yaklaşımı nasıl oldu?
Öncelikle iki tane olay geçirdik. Bir tanesi prosedür gereği hata yapıldığından dolayı ceza aldık. Dava hala devam ediyor. İkinci ceza olarak da 2007 yılında numunemden pozitif çıkmasından dolayı alınan bir ceza var.
Davamız sürüyor
Biz bunu hiçbir şekilde bilinçli yaptığımızı söylemiyoruz. Bu bir şekilde oldu, bulaştı ve sonuç pozitif çıktı. Hâlâ davamız AİHM’de görülüyor. Çok sıkıntılı ve çok zor bir süreç yaşadım. Tam atletizme başladım dediğim an atletizm hayatım bitti. Bu gerçekten çok üzücü. O dönemde kimse sahip çıkmadı aslında.

‘Ben orada bittim’

-  Yardım istedik olmadı. Ülkemiz 4 sene verdi. Ben kesinlikle bu olayda suçsuz olduğum için 4 seneyi beğenmedim. CAS’a gittik. Karşılıklı aynı masada oturduk. Orada CAS Başkanı’nın sorduğu sorulara cevap verdik.
Ben yaşadıklarımı tüm hatlarıyla anlattım, hedeflerimden daha önce yaptıklarımdan da bahsettim. Beni dinledi daha sonra şu an genel sekreterlik görevini yürüten  Nihat Toker gelmişti federasyonu temsilen. CAS Başkanı, ‘Sizin federasyonunuz hangi cezayı istiyor’ diye bir soru sordu, ‘Biz ömür boyu men istiyoruz’ denildi.
Artı Nihat Toker’e şöyle bir soru sordu, üst üste basarak üç kere tekrarladı, ‘siz şahsi olarak Süreyya’ya ne ceza verilmesini istiyorsunuz’ dedi. Bizzat ben sizin fikrinizi soruyorum, ‘ne ceza verelim’ dedi, ‘ömür boyu istiyorum’ dedi. Ben orada tam da o anda bittim. Gerçekten çok zor günler geçirdim.

‘Türk sporu bir şey kaybetmedi’

-  Sizce Türk sporu başınıza gelen bu talihsiz olaydan sonra neler kaybetti?
-  Türk sporunun bir şey kaybettiğini düşünmüyorum. Tam tersi benim o verimli dönemimde, özellikle 2002 yılında o kadar çok kazanımlarda bulundu ki 2000, 2001, 2002, 2003... Çünkü 2000 yılında olimpiyatlarda yarı final koştuğum zaman ülkede olimpiyat şampiyonu olmuş havası vardı. 10 ile atletizm tesisi yapılma kararı alındı, imzalar atıldı. 2000 yılından 2003 yılına kadar atletizme çok şey verdiğimi düşünüyorum. Şu andan sonra da eşimle birlikte elimizden geldiğince sporculara destek çıkmaya çalışacağız.

“Çok şey kaybettim”

-  Pistlerde olmamanız sizden maddi ve manevi olarak neler götürdü?
-  Çok şey götürdü. Bunun büyüklüğünü ve derecesini kelimelerle anlatamam.

Her zaman destek gördüm

-  Ceza çıkmadan önce ve sonrasında gerekli ilgiyi ve yakınlığı görebildiniz mi?
-  Vatandaşlardan, ailemden, sevdiklerimden her zaman destek gördüm. Hala da görüyorum. Hatta bazen ‘insanlar artık tanımasın’ diyorum. İnsanların inanılmaz ilgisi var. Yapılanların gerçekten çok büyük haksızlık olduğunu, işin içinde kesinlikle başka bir şey olduğunu düşünüyorlar.

Rekoru kırardım

-  En verimli döneminizde ceza aldınız? Ceza almamış olsaydınız neler yapabilirdiniz?
-  Eğer spora devam etseydim, olimpiyat şampiyonluğuna ulaşmış, bunların yanında dünya rekorunu da kırmış bir atlet olurdum. Çok yüksek seviyede performans sergilerdim.

Üzüntüm biraz hafifleyecek

-  Pekin ve Londra’da olacaktınız büyük ihtimalle. Ne tür dereceler yapardınız?
-  Kesinlikle olimpiyat şampiyonu olurdum. Belki olimpiyatta değil ama ondan öncesi veya sonrası bir dünya rekoru gelebilirdi.
-  Türk atletlerinin Londra’daki şanslarını ne görüyorsunuz? Sizce madalyaya en yakın sporcularımız kimler?
-  Atletizm hakikaten güzel durumda şu anda. Ben ümitliyim. Özellikle kendi branşımda olan 1500 metrede Aslı’dan çok ümitliyim. Canı gönülden ilk 3’te yer alsın istiyorum. Eğer Aslı benim branşımda madalya alırsa benim üzüntüm biraz daha hafifleyecek.
-  Devşirme atletler hakkında ne düşünüyorsunuz?
-  Avrupa’ya gidiyoruz, madalya alıyoruz. 3 tanesi bizim madalyamız, diğerleri maalesef devşirme sporcuların aldığı madalya. Ülkemize para karşılığı geliyorlar, yarışıyorlar ve madalya alıyorlar o kadar.