Rallide duygusal karar verilmez
Güncelleme Tarihi:
Didem ÇOKSAYAR
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2004 01:05
Ford takımının beyni ve takım direktörü Malcolm Wilson, Antalya Kemer'deki servis alanında Oto Yaşam'ı ağırladı ve tahmin edeceğinizin aksine Rally of Turkey dışında bir sohbete ortak oldu.
Motorsporlarına pilot olarak başlamış ardından da yöneticiliğe geçerek hizmet vermeyi sürdürmüş bir isim Malcolm Wilson... Eski İngiltere şampiyonu, pilotluk kariyerinin en üst noktasında bir seçim yapıyor ve işadamı kimliğini ön plana çıkararak motorsporlarında yönetici olmaya karar veriyor. Ford ve ralli kelimeleri yanyana geldiğinde herkesin aklına şüphesiz o geliyor. O da bunu doğruluyor ve kendini Ford'un dışında pek düşünemediğini kabul ediyor. Zaman ne gösterir bilinmez ama bugüne kadar yürüttüğü strateji sayesinde Ford, Dünya Ralli Şampiyonası'nda hep başa koşan takımlardan biri oldu. Wilson, Colin ve Carlos gibi efsane sürücülerden vazgeçip Markko ve François gibi genç isimlere emanet ettiği WRC'leri ile de cesur kararların adamı olduğunu kanıtladı. Sezonun yedinci yarışı yani Rally of Turkey sonrası puan durumu da bunu gösteriyor. Citroen'in ardından Markalar Şampiyonası'nda ikinci durumda. Sezonun bitmesine 9 yarış daha var. Ama Malcolm Wilson, Rally of Turkey için Türkiye'ye gelmişken ve biz de röportaj yapma fırsatı yakalamışken ona biraz sokulup sohbet edelim istedik. Ford takımının 'team manager'ı yani kısaca büyük patronuyla yarış dışı bir yarım saate Ford Team RS direktörü Jost Capito da eşlik edince Ford Racing'in vizyonu, M-Sport, yarışma ve yöneticilik üzerine bir yazı çıktı ortaya.
Yarışçı kimliğinden yönetici kimliğine geçince işin içine 'business' giriyor. Geçmişte buna kolay adapte olabildiniz mi?
Şanslıydım çünkü hem sürücüydüm hem de işi yapıyordum. Yöneticiliğe 1979 yılında başladım. O zaman yarışıyordum. Ama bir noktadan sonra gördüm ki tam olarak işe konsantre olmam gerekiyordu. Ya sürücü olmam ya da iş yapıyor olmam; ikisinin arasında bir seçim yapmam gerekiyordu. O seçimi yaptım ve kendimi tamamen motorsporunun bir iş olarak geliştirilmesi sürecine bıraktım. Bunun da avantajlarını gördüm.
Bu avantajların neler olduğunu söyleyebilir misiniz?
Aslında birçok sürücünün kafasında böyle bir plan vardır ama çoğunluğu bu geçişi yapamaz. Ben bu konuda erken davrandım. Sürücülüğümün de sonuna gelmeden, emekli olmama gerek kalmadan, daha aktif bir sporcuyken bu geçişi yaptım. O yüzden şanslıydım. Hálá daha sürücü perspektifini iyi anlıyorum ve bunun faydasını çok görüyorum. Örneğin her yarıştan önce etapları ben de geçiyorum. Sürücümün gördüğü gözle bakma imkanım oluyor. Bunların hepsi çok büyük faydalar. Sürücüyken yaşadığım bir takım şeyleri, şu anda sadece yönetici olarak yaşamanın vermiş olduğu çok yönlü bakış benim için avantaj.
M-Sport'taki yapılanmadan söz edebilir misiniz?
Şirkete eşimle birlikte ortak sahibiz. Christian Lauriot, tasarımdan sorumlu ve John Steel de yönetimden sorumlu direktörler. Bunlarla ekip yürüyor.
M-Sport'daki ekibinizden söz edebilir misiniz. Çünkü bu iş tam bir ekip işi. Nasıl bir ekiple başarı yakalanır?
Aslında bizim bu işi geliştirmemiz çok uzun zamana yayıldı. 1997 yılında Ford Motor Company'le yaptığımız anlaşma sonucunda da zaten ekibimiz hazırdı. Profesyonelce tasarlanmış bir ekip değildi bu. Motorsporunun içinden yetişmiş elemanlardan oluşuyordu. Ford'la ilişkimiz başladıktan sonra özellikle mühendislik olarak önümüz çok açıldı. İlk başta bizim işimiz sadece araçları bir araya koyup yürütmekti. Zaten benim operasyonel bilgimden kaynaklanan avantajları kullanıyorduk ama Ford'la bir işbirliğine gittiğimiz noktada başka takımlardan mühendisler getirdik. Tasarım yapmaya başladık. Asıl işleri yürüten insanların birçoğu teknik adamlar.
İsminiz çok uzun zamandır Ford'la birlikte anılıyor. Kimse bunun aksini düşünmüyor peki ya siz?
Benim bu markadan ayrılmam ancak beni kapı dışarı ederlerse mümkün olabilir.
Ford Racing'de yeni dönem
* Ford Racing'de başlayan yeni dönemle Ford Racing'in vizyonu hakkında neler söyleyebilirsiniz? Yakın zamandaki planları neler?
Jost Capito: Öncelikle motorsporu operasyonunun Ford'un iş hedeflerine uymasını istiyoruz. Bu, Malcolm ve benim hoşumuza gittiği için yaptığımız bir aktivite değil. Ama çok transparan ve açık bir şekilde Ford'un gündeminde ne varsa aynı şeyleri motorsporlarında uygulayarak motorsporlarının Ford'un gündemini yansıtmasını istiyoruz. Bu açılardan yaklaşıyoruz, prensip olarak motorsporunun Ford'la olan ilişkisine bu şekilde bakıyoruz.
Malcolm Wilson: Jost'un gelmesiyle bu işe daha detaylı bakıyoruz artık. O yüzden planlı bir şekilde hedeflerimize uygun olacak yollar seçiyoruz. Duygusal değil, sadece sevdiğimiz için değil şirketimizin orta vadeli hedeflerine hizmet edecek planlar yapıyoruz.
* Peki bu planları biraz anlatabilir misiniz?
Jost Capito: Fiesta Super 1600 projesine bakıyoruz. Şu anda değerlendirme süreci içinde en yakın gelecekte onu göreceksiniz.
Ekip seçimi önemli
Bu bir iştir ve hiçbir duygusal kısmı yoktur diyorlar ama işin içinde insan ve yarış faktörleri var. Bu asla duygusal olmayan bir şey değil. Tam tersine...
Jost Capito: Kesinlikle duygulardan arınmış değil. Ama karar anında duygusal olmamak gerekiyor. Ama uygulama alanında çok duygusalız.
Malcolm Wilson: Markko servise girdiği anda oradaki insanların ona yaklaşımı, çok kısa bir süre içinde mekaniklerin araba üzerinde yaptıkları işler, bunlar duygulardan uzak değil. Herkes gurur duyarak çalışıyor. Hırs ve kazanma duygusuyla yarışıyoruz. Elbette duygulardan arınmış değil. Ama kararlarımız duygusal değil. Ama uygulamamız duygusal.
Bir yanıyla işadamı olup karar vermek diğer yanıyla da bu tutkunun içinde olmak var tabii...
Jost Capito: 1997'de verdiğimiz M-Sport'la gitmek kararı doğruydu. Çünkü M-Sport bize çok iyi iş çıkardı. O günden itibaren beklediğimiz her hizmeti aldık. İş birliği son derece meyve verici oldu.
Malcolm Wilson: Benim için ayrı bir önemi var çünkü 18 ay önce Markko ve François ile ilgili karar verirken kimse bu kadar genç sürücülerle bu işi becerebileceğimizi düşünmüyordu. Ama bu riski almak istedik, Jost da destekledi. Bu bence en güzel işbirliği örneği. Büyük risk taşıyan bir karardı. Colin ve Carlos gibi çok tecrübeli sürücüleri bırakıp yepyeni sürücülerle gitmek onları almak çok büyük bir riskti ama ben olacağına inanıyordum. Aynı zamanda Ford da buna inandı ve şu anda Dünya Şampiyonası'nda başa koşuyoruz. Bu ayrı bir gurur kaynağı demek ki doğru bir işbirliği içindeyiz.
Bu çok büyük bir endüstri ve sürekli olarak risk almak durumundasınız. Hatalı bir karar verdiğiniz takdirde onu doğruya götürme yönteminiz nedir?
Tahtaya vurun! Bugüne kadar böyle bir hata yapmadık. O yüzden bunu yorumlayamıyorum ama doğru insanı doğru zamanda seçmek önemli. İnsan seçimi kadar önemlisi yok.
Yarışçı kimliğinden yönetici kimliğine geçince işin içine 'business' giriyor. Geçmişte buna kolay adapte olabildiniz mi?
Şanslıydım çünkü hem sürücüydüm hem de işi yapıyordum. Yöneticiliğe 1979 yılında başladım. O zaman yarışıyordum. Ama bir noktadan sonra gördüm ki tam olarak işe konsantre olmam gerekiyordu. Ya sürücü olmam ya da iş yapıyor olmam; ikisinin arasında bir seçim yapmam gerekiyordu. O seçimi yaptım ve kendimi tamamen motorsporunun bir iş olarak geliştirilmesi sürecine bıraktım. Bunun da avantajlarını gördüm.
Bu avantajların neler olduğunu söyleyebilir misiniz?
Aslında birçok sürücünün kafasında böyle bir plan vardır ama çoğunluğu bu geçişi yapamaz. Ben bu konuda erken davrandım. Sürücülüğümün de sonuna gelmeden, emekli olmama gerek kalmadan, daha aktif bir sporcuyken bu geçişi yaptım. O yüzden şanslıydım. Hálá daha sürücü perspektifini iyi anlıyorum ve bunun faydasını çok görüyorum. Örneğin her yarıştan önce etapları ben de geçiyorum. Sürücümün gördüğü gözle bakma imkanım oluyor. Bunların hepsi çok büyük faydalar. Sürücüyken yaşadığım bir takım şeyleri, şu anda sadece yönetici olarak yaşamanın vermiş olduğu çok yönlü bakış benim için avantaj.
M-Sport'taki yapılanmadan söz edebilir misiniz?
Şirkete eşimle birlikte ortak sahibiz. Christian Lauriot, tasarımdan sorumlu ve John Steel de yönetimden sorumlu direktörler. Bunlarla ekip yürüyor.
M-Sport'daki ekibinizden söz edebilir misiniz. Çünkü bu iş tam bir ekip işi. Nasıl bir ekiple başarı yakalanır?
Aslında bizim bu işi geliştirmemiz çok uzun zamana yayıldı. 1997 yılında Ford Motor Company'le yaptığımız anlaşma sonucunda da zaten ekibimiz hazırdı. Profesyonelce tasarlanmış bir ekip değildi bu. Motorsporunun içinden yetişmiş elemanlardan oluşuyordu. Ford'la ilişkimiz başladıktan sonra özellikle mühendislik olarak önümüz çok açıldı. İlk başta bizim işimiz sadece araçları bir araya koyup yürütmekti. Zaten benim operasyonel bilgimden kaynaklanan avantajları kullanıyorduk ama Ford'la bir işbirliğine gittiğimiz noktada başka takımlardan mühendisler getirdik. Tasarım yapmaya başladık. Asıl işleri yürüten insanların birçoğu teknik adamlar.
İsminiz çok uzun zamandır Ford'la birlikte anılıyor. Kimse bunun aksini düşünmüyor peki ya siz?
Benim bu markadan ayrılmam ancak beni kapı dışarı ederlerse mümkün olabilir.
Ford Racing'de yeni dönem
* Ford Racing'de başlayan yeni dönemle Ford Racing'in vizyonu hakkında neler söyleyebilirsiniz? Yakın zamandaki planları neler?
Jost Capito: Öncelikle motorsporu operasyonunun Ford'un iş hedeflerine uymasını istiyoruz. Bu, Malcolm ve benim hoşumuza gittiği için yaptığımız bir aktivite değil. Ama çok transparan ve açık bir şekilde Ford'un gündeminde ne varsa aynı şeyleri motorsporlarında uygulayarak motorsporlarının Ford'un gündemini yansıtmasını istiyoruz. Bu açılardan yaklaşıyoruz, prensip olarak motorsporunun Ford'la olan ilişkisine bu şekilde bakıyoruz.
Malcolm Wilson: Jost'un gelmesiyle bu işe daha detaylı bakıyoruz artık. O yüzden planlı bir şekilde hedeflerimize uygun olacak yollar seçiyoruz. Duygusal değil, sadece sevdiğimiz için değil şirketimizin orta vadeli hedeflerine hizmet edecek planlar yapıyoruz.
* Peki bu planları biraz anlatabilir misiniz?
Jost Capito: Fiesta Super 1600 projesine bakıyoruz. Şu anda değerlendirme süreci içinde en yakın gelecekte onu göreceksiniz.
Ekip seçimi önemli
Bu bir iştir ve hiçbir duygusal kısmı yoktur diyorlar ama işin içinde insan ve yarış faktörleri var. Bu asla duygusal olmayan bir şey değil. Tam tersine...
Jost Capito: Kesinlikle duygulardan arınmış değil. Ama karar anında duygusal olmamak gerekiyor. Ama uygulama alanında çok duygusalız.
Malcolm Wilson: Markko servise girdiği anda oradaki insanların ona yaklaşımı, çok kısa bir süre içinde mekaniklerin araba üzerinde yaptıkları işler, bunlar duygulardan uzak değil. Herkes gurur duyarak çalışıyor. Hırs ve kazanma duygusuyla yarışıyoruz. Elbette duygulardan arınmış değil. Ama kararlarımız duygusal değil. Ama uygulamamız duygusal.
Bir yanıyla işadamı olup karar vermek diğer yanıyla da bu tutkunun içinde olmak var tabii...
Jost Capito: 1997'de verdiğimiz M-Sport'la gitmek kararı doğruydu. Çünkü M-Sport bize çok iyi iş çıkardı. O günden itibaren beklediğimiz her hizmeti aldık. İş birliği son derece meyve verici oldu.
Malcolm Wilson: Benim için ayrı bir önemi var çünkü 18 ay önce Markko ve François ile ilgili karar verirken kimse bu kadar genç sürücülerle bu işi becerebileceğimizi düşünmüyordu. Ama bu riski almak istedik, Jost da destekledi. Bu bence en güzel işbirliği örneği. Büyük risk taşıyan bir karardı. Colin ve Carlos gibi çok tecrübeli sürücüleri bırakıp yepyeni sürücülerle gitmek onları almak çok büyük bir riskti ama ben olacağına inanıyordum. Aynı zamanda Ford da buna inandı ve şu anda Dünya Şampiyonası'nda başa koşuyoruz. Bu ayrı bir gurur kaynağı demek ki doğru bir işbirliği içindeyiz.
Bu çok büyük bir endüstri ve sürekli olarak risk almak durumundasınız. Hatalı bir karar verdiğiniz takdirde onu doğruya götürme yönteminiz nedir?
Tahtaya vurun! Bugüne kadar böyle bir hata yapmadık. O yüzden bunu yorumlayamıyorum ama doğru insanı doğru zamanda seçmek önemli. İnsan seçimi kadar önemlisi yok.