Rakiplerinin korkulu rüyası: Nurhayat
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2010 10:51
Yıllardır dövüş sporlarıyla uğraşmasına rağmen üstün performansı sonucu yüzünde hiç bozulma olmayan ve bu nedenle rakiplerinin “Prenses Zeyna” lakabını taktığı Dünya Muay Thai Şampiyonu Nurhayat Hiçyakmazer, rakiplerinin ve kendini taciz etmeye çalışanların adeta korkulu rüyası oluyor.
Tayland'n başkenti Bangkok'ta 27 Kasım-5 Aralık tarihleri arasında yapılan Dünya Muay Thai Şampiyonası'nda mücadele ettiği 67 kiloda dünya şampiyonu olan Hiçyakmazer, 1995 yılında boks yaparak başladığı sporda, dünya şampiyonluğuna kadar uzanan süreci anlattı.
Hiçyakmazer, 1995 yılında boks yapan amcalarına özenerek spora başladığını, uzun yıllar ringte çeşitli müsabakalar yaptığını kaydetti.
Daha sonra vuşu sporuyla ilgilendiğini ve 2004 yılında da muay thaiye başladığı belirten Hiçyakmazer, bu süreçte Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu'nda da mezun olarak, öğretmenliğe başladığını ifade etti.
Son 6 yılda muay thaide 2 Avrupa ve 2 dünya şampiyonluğu bulunan Hiçyakmazer, bu başarıları sayesinde hem Türkiye'de hem de dünyada adından söz ettirmeye başladığını söyledi.
Arka arkaya gelen başarıların kendisine ilginç bir lakap da kazandırdığını anlatan Hiçyakmazer, şöyle konuştu:
“İyi boksör burnunu, iyi güreşçi kulağını kırdırmaz' diye bir söz var. Çünkü bu sporu yapanların ya yüzünde darbe izi oluyor ya kaşları açılıyor ya da burunları kırılıyor. Bana bakanlar ise bu sporu yaptığıma inanmıyorlar çünkü yüzümde hiç darbe izi yok. Macaristan'daki bir turnuvada beni izleyen Rus rakiplerim de bu nedenle bana 'Prenses Zeyna' lakabını taktı. Artık eşim bile bana bu lakapla hitap ediyor.”
TACİZCİLER DE DERSLERİNİ ALIYOR
Hiçyakmazer, muay thainin çok sert ve güce dayanan bir spor olduğunu belirterek, gücünü sadece ringlerde göstermek istediğini ancak bazı durumlarda sokakta da yeteneklerini sergilemek zorunda kaldığını kaydetti.
Tayland'da yapılan dünya şampiyonasına İstanbul'da hazırlandığını belirten Hiçyakmazer, Pendik sahilinde idman yaptığı sırada bir kişinin taciz girişiminde bulunduğunu anlattı.
Hiçyakmazer, “Sahilde idman yaparken bir erkek geldi ve önce sözle tacizde bulundu. Daha sonra benimle birlikte koşmaya başladı ve eliyle taciz girişiminde bulundu. Bu sırada küçük bir kaç teknikle onu etkisiz hale getirdim” dedi.
İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİ YETİŞTİRİYOR
Sporcu kimliğinin yanı sıra İstanbul'da bir ilköğretim okulunda beden eğitimi öğretmenliği de yapan Hiçyakmazer, yaptığı sporda yeni yeteneklerin de gelişmesine de katkı sağlıyor.
Öğrencilerinin iyi yetişmesi için elinden geleni yaptığını belirten Hiçyakmazer, öğrencilerinin de kendisini çok sevdiğini söyledi. Hiçyakmazer ayrıca, dünya şampiyonluğu nedeniyle öğrencilerinden “Siz tüm dünyayı dövebilir misiniz?” şeklinde sorular aldığını da sözlerine ekledi.
Hiçyakmazer'in antrenörü Hakan Şahade ise, Hiçyakmazer'in çok başarılı bir sporcu olmasına rağmen memleketi Adana'dan yeterli desteği alamadığını ifade etti.
Hiçyakmazer'e birçok ülkeden teklif gelmesine rağmen kendisinin Türk Milli Takımı'nın formasını bırakmayı düşünmediğini belirten Şahade, “Son dönemlerde Adana Büyükşehir Belediyesi'nin desteği oldu. Umarım bu destekler daha da artar. Nurhayat, uluslararası başarılara imza atan çok önemli bir sporcu. Tayland'da taylandın gösterdiği başarı karşısında yeterli destiği alamıyor” dedi.
Hiçyakmazer, 1995 yılında boks yapan amcalarına özenerek spora başladığını, uzun yıllar ringte çeşitli müsabakalar yaptığını kaydetti.
Daha sonra vuşu sporuyla ilgilendiğini ve 2004 yılında da muay thaiye başladığı belirten Hiçyakmazer, bu süreçte Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu'nda da mezun olarak, öğretmenliğe başladığını ifade etti.
Son 6 yılda muay thaide 2 Avrupa ve 2 dünya şampiyonluğu bulunan Hiçyakmazer, bu başarıları sayesinde hem Türkiye'de hem de dünyada adından söz ettirmeye başladığını söyledi.
Arka arkaya gelen başarıların kendisine ilginç bir lakap da kazandırdığını anlatan Hiçyakmazer, şöyle konuştu:
“İyi boksör burnunu, iyi güreşçi kulağını kırdırmaz' diye bir söz var. Çünkü bu sporu yapanların ya yüzünde darbe izi oluyor ya kaşları açılıyor ya da burunları kırılıyor. Bana bakanlar ise bu sporu yaptığıma inanmıyorlar çünkü yüzümde hiç darbe izi yok. Macaristan'daki bir turnuvada beni izleyen Rus rakiplerim de bu nedenle bana 'Prenses Zeyna' lakabını taktı. Artık eşim bile bana bu lakapla hitap ediyor.”
TACİZCİLER DE DERSLERİNİ ALIYOR
Hiçyakmazer, muay thainin çok sert ve güce dayanan bir spor olduğunu belirterek, gücünü sadece ringlerde göstermek istediğini ancak bazı durumlarda sokakta da yeteneklerini sergilemek zorunda kaldığını kaydetti.
Tayland'da yapılan dünya şampiyonasına İstanbul'da hazırlandığını belirten Hiçyakmazer, Pendik sahilinde idman yaptığı sırada bir kişinin taciz girişiminde bulunduğunu anlattı.
Hiçyakmazer, “Sahilde idman yaparken bir erkek geldi ve önce sözle tacizde bulundu. Daha sonra benimle birlikte koşmaya başladı ve eliyle taciz girişiminde bulundu. Bu sırada küçük bir kaç teknikle onu etkisiz hale getirdim” dedi.
İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİ YETİŞTİRİYOR
Sporcu kimliğinin yanı sıra İstanbul'da bir ilköğretim okulunda beden eğitimi öğretmenliği de yapan Hiçyakmazer, yaptığı sporda yeni yeteneklerin de gelişmesine de katkı sağlıyor.
Öğrencilerinin iyi yetişmesi için elinden geleni yaptığını belirten Hiçyakmazer, öğrencilerinin de kendisini çok sevdiğini söyledi. Hiçyakmazer ayrıca, dünya şampiyonluğu nedeniyle öğrencilerinden “Siz tüm dünyayı dövebilir misiniz?” şeklinde sorular aldığını da sözlerine ekledi.
Hiçyakmazer'in antrenörü Hakan Şahade ise, Hiçyakmazer'in çok başarılı bir sporcu olmasına rağmen memleketi Adana'dan yeterli desteği alamadığını ifade etti.
Hiçyakmazer'e birçok ülkeden teklif gelmesine rağmen kendisinin Türk Milli Takımı'nın formasını bırakmayı düşünmediğini belirten Şahade, “Son dönemlerde Adana Büyükşehir Belediyesi'nin desteği oldu. Umarım bu destekler daha da artar. Nurhayat, uluslararası başarılara imza atan çok önemli bir sporcu. Tayland'da taylandın gösterdiği başarı karşısında yeterli destiği alamıyor” dedi.