Güncelleme Tarihi:
Celal Demirbilek
Voleybolda Eskişehir-İstanbul yolculuğunuz nasıl başladı?
- Biz takımda üç arkadaştık. Diğerleri benden daha iyiydiler. Bizim yöneticiler o iki arkadaşımın peşine düşen Yeşilyurt Kulübü’ne “bir de Neslihan var, isterseniz onu da bu paketin içinde yollayalım. Pek bir şey olacağını sanmıyoruz ama bir deneyin” deyince İstanbul’a geldim. Promosyon olarak gönderildiğim Yeşilyurt’ta kısa sürede kendimi ispatladım.
Voleybol özel yaşamını nasıl etkiliyor?
- Evde tembelimdir. Ev halim çok dağınık. Anne ve babamın çok büyük desteği var. 21 aylık kızım Zeynep’e ne kadar bakıyorlarsa, bana da o kadar bakıyorlar. Ancak mutfağı mükemmel bir kadınım. Çok güzel yemek yaparım.
Doğru, evde bir de İspanyol vatandaşınız var. Çifte vatandaş Zeynep’in topla arası nasıl?
- Evde bebeğinden çok topu var. Bir manşet alıyor, bir servis atıyor ki, gören şaşırıp kalıyor. Evden çıkarken ben top oynamaya gidiyorum dediğimde beni bırakıyor. İşte o zaman ağlamıyor.
Annelik sporunuza nasıl yansıdı?
- Rakiplere şimdi anne gözü ile bakıyorum. Daha sabırlıyım ve takım arkadaşlarımı daha iyi anlıyorum. İnsan ilişkilerimin daha çok geliştiğini düşünüyorum.
Tenerife’de oynarken bir Labrador cinsi rowny köpeğiniz vardı, herhalde Zeynep geldi o gitti?
- Aynen öyle oldu. O da şimdi çevik kuvvette polis köpeği. İspanya’da yalnız yaşarken beni o koruyordu. Şimdi suçluları yakalıyormuş.
En büyük özleminiz nedir?
- Eşofman ve spor ayakkabı yaşamımdan bir parça oldu. Bunları çıkartıp dekolte ayakkabılar ve giysiler giymeyi istiyorum. En büyük özlemim de şöyle ojeli uzun tırnaklar. Topa vururken batmasın diye neredeyse kökünden kesiyorum.
SAHADAKİ REKABET EVDE DEVAM EDİYOR
Galatasaray’ın milli sutopu kalecisi Orkun da voleybola transfer oldu, Galatasaray’ın voleybol yöneticisi. Zaman zaman ligde ve kupada rakip oluyorsunuz. Maçta ki rekabet eve yansıyor mu?
ORKUN: Bu güne kadar iki maç yaşadık. Biz kazandığımızda üç gün küstü bana. Evde sanki iki yabancı gibiydik. Ama onlar kazandığında alışverişe gittik, her şey güllük gülüstanlıktı.
NESLİHAN: Vallahi doğru, çirkefimdir. Bırakın maç kaybetmeyi, tavlada bile yense kafasına geçiririm. Bir de maçı kazandıysak, sinir ederim onu. Ardından bir şey söylerim, o biliyor.