OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 29, 2003 00:00
Pınar Altuğ'un boşanmasıyla gündeme gelen Prisma'nın tepesindeki isim Israel Berkowicz, seminerlerini Hürriyet'e anlattı.İşte karşınızda prisma... Tarikat mı değil mi siz karar verinKusura bakmayın ama bu röportajın Pınar Altuğ'la bir alakası yok. Zaten Pınar Altuğ'un da Prisma'yla. Benden bile geri durumda. Ben en azından bir gün gittim, o ayağını bile basmamış. Ceri Behar'la biraz arkadaşlar, o kadar. Fakat insanlar, bu vesileyle yakalamışken, bindirmeye, parçalamaya o kadar yatkın ki, Pınar Altuğ'dan çok Prisma konuşuluyor: Nedir, ne değildir, tarikat mıdır, cart mıdır, curt mudur, gidenlerin hepsi boşanıyor mudur, tehlikeli midir, yoksa vergi mi kaçırıyordur, ve saire ve saire. İki olayı birbirinden ayırmak gerekiyor. Pınar Altuğ bir kadın. İster evli kalır, ister boşanır. Boşanması
haber olur ya da olmaz, şu yüzden boşanır ya da bu yüzden boşanır. Ama bir kadın boşanıyor diye ortalıkta bir suçlu aramak en azından akıllı işi değildir. Denk düştüğü, gündeme geldiği için Prisma'nın Türkiye'deki en yetkili eğitmeni Israel Berkowicz'le konuştum bu hafta. Geçtiğimiz hafta boyunca gazetelerde dile getirilen ne kadar suçlama, iddia, soru varsa hepsini sordum doğrudan doğruya. O da şöyle ya da böyle cevaplar verdi. Ben ne savcıyım ne yargıç. Sadece sizin merak ettiğiniz soruları onlara ilettim. Prismacılar kendilerini savundular. İddialar ve savunmalar bu sayfada karşınızda. Ve karar tamamen sizin. Yargıç sizsiniz. Bakın, tartın, aklınız kime yakın duruyorsa onu haklı bulun. Davanızda başarılar diliyorum. Benim bildiğim bir tek şey var, o da bu işten şimdiye kadar iyi paralar kazanıldığı. Ama ne kadardır, milyon dolarları bulur mu bulmaz mı, vergisi ödenmiş mi ödenmemiş mi, kayıt dışı ilişkiler var mı yok mu, bunları ne benim ne de sizin bilebilmemiz mümkün. Takdir edersiniz ki, Israel Berkowicz de bunlara cevap vermez. Ama birileri mutlaka bu işleri araştırır ve sonuçlandırır...Prisma nedir? - Bir seminer. İnsanlara hayatta farklı seçeneklerin de var olduğunu gösteren bir iletişim semineri...İddia edildiği gibi kuruluş nedeni, savaşta morali bozulan İsrail askerlerini normal hayata döndürmek mi?- Duyduğum en acayip şey bu! Prisma ve Israil ordusu arasında hiçbir bağlantı yok. Yahudilerle de yok. Bu seminerler İsrail'de değil, Güney Afrika'da başladı. 70'lerin sonunda ve tüm dünyaya yayıldı. Önce Hollanda ve İrlanda'da merkezler açıldı. Sonra Londra ve Tel Aviv'de. Derken ABD, Çekoslovakya gibi pek çok farklı ülkelerde...Prisma şu an kaç ülkede faaliyet gösteriyor?- Prisma her ülkede var diyemeyiz. Sadece Türkiye'de var. Benzer seminerler dünyanın her tarafında var. Metotlar aynı, ama isimler farklı. Holllanda'da adı ‘‘Essence’’, Güney Afrika'da IAM (Individual Achievement Motivation).Siz nasıl eğitmen oldunuz?- 17 yıl önce Prisma yaptım sonra da diğer seminerleri tamamladım. Pat Grove'la. Ki kendisi bu seminerlerin mucidi. Sonra ‘‘trainer’’ yani eğitmen olmaya karar verdim. Ve eğitildim. 6 ila 9 yıl arası eğitim almak gerekiyor. Yüzlerce seminerde asistan oldum, sonra asistan eğitmen ve derken eğitmen...Peki kaç yıldır Türkiye'desiniz?- 3 yıldır.Bugüne kadar kaç öğrenciniz oldu?- 2000'in üzerinde.Kendinizi neye göre başarılı neye göre başarısız olarak değerlendiriyorsunuz? Ölçü ne?- Semineri bitiren insanların tanıklıkları. Burada öğretilen şeylerin sonuçlarını bizzat kendi hayatlarında görmeleri. Aileleriyle ilişkilerini düzene sokmaları, eşleriyle sevgilileriyle daha iyi ilişkiler kurmaları, ebeveyn olmanın ne anlama geldiğini kavramaları, iş hayatında daha başarılı olmaları...Bu seminer mutluluk, başarı ya da amaçlanan neyse, bunun garantisini veriyor mu?- Hiçbir şey, hiç kimse size böyle bir garanti veremez. Her insan bu seminerde öğrendiği iletişim yöntemlerini farklı bir biçimde hayatına uyarlıyor. Biz bu yöntemleri öğretiyoruz. Herkes kendine uygun olanını alıyor ve hayatına farklı bir şekilde adapte ediyor. Bazıları tamamını alıyor, bazıları bir kısmını...Peki çatlak sesleri, itiraz edenleri nasıl yorumluyorsunuz?- Normal bu. İnsanlar bilmedikleri şeylere direnç gösterirler. Şu an Türkiye'de olan bu. Ama şöyle diyenler de var: ‘‘Bize hayata dair bilmediğimiz ya da farkına varmadığımız şeyleri öğrenme fırsatı verdiniz.’’ Biz insanlara ‘‘Şöyle yapın, böyle yapın’’ demiyoruz, sadece belli şekillerde davranmazlarsa ödeyecekleri bedelleri gösteriyoruz: Şöyle davranırsanız şunları kazanırsınız böyle davranırsanız şunları kaybedersiniz. Ama
seçim sizin. Herkes ne istiyorsa yapmakta serbest.Toplu gizli grup terapiden öteye ne özelliÄŸi var bu seminerin?- Burada gerçekleÅŸen bir grup terapi deÄŸil. Zaten ben de terapist deÄŸilim. Ben tavsiye vermiyorum, ne yapmalarını gerektiÄŸini söylemiyorum, yol gösteriyorum: Böyle davranırsanız sonuç bu. Ama hoÅŸunuza gitmiyorsa farklı yollar da var...Ä°yi de siz bir otorite deÄŸilsiniz ki, bu hakkı kendinizde nereden buluyorsunuz?- Otorite de deÄŸilim, psikiyatrist de deÄŸilim. Ama ben bu bildiklerimi öğrenebilmek için çok emek sarf ettim. Ve sonunda insanları dinlemesini öğrendim. Neleri söylediklerini, neleri söylemediklerini. Bazen meseleyi insanın söylediklerinden deÄŸil, söylemediklerinden çözersiniz. Benim görevim insanların yüzüne ayna tutmak. Kendileriyle yüzleÅŸmelerini saÄŸlıyorum. ‘‘İşte’’ diyorum ‘‘Bu gördüğün sensin. Seviyorsan, ne ala. Ama hoÅŸuna gitmiyorsa baÅŸka alternatiflerin var!’’Tarikat suçlamasının sizce nedeni ne? Neden baÅŸka bir derneÄŸi deÄŸil de sizi? Prisma'nın hangi özellikleri buna temel hazırlıyor?- Bilmiyorum. Yaptığımız ÅŸeyin tarikatla uzaktan yakından alakası yok. Bir kere o kadar açığız ki. Herkes gelebiliyor. Sonra insanların burada bir lidere tapınması da gerekmiyor. Ortada bir lider yok çünkü. Biz, katılımcıların özel hayatlarının gizli kalmasına önem veriyoruz. Bu yüzden de ‘‘Burada yaÅŸadıklarınızı, duyduklarınızı baÅŸka insanlarla paylaÅŸmayın’’ diyoruz. Çünkü dedikoduların yayılmasını istemiyoruz. Belki de bu yüzden bir tarikatla özdeÅŸleÅŸtiriyorlar bizi. Çünkü buradan mezun olanlara ‘‘Nasıl bir ÅŸey bu Prisma?’’ dendiÄŸinde, ‘‘Bu konu hakkında konuÅŸamam, bu bir sır!’’ diyorlar. Sırlar da tarikat şüphesini doÄŸuruyor. Oysa seminerlerimizden birine aÅŸayiÅŸ polisleri geldi, katıldılar, ‘‘Çok ilginçti, teÅŸekkürler’’ deyip, çekip gittiler.FaÅŸist yöntemler kullanark insanların beynine nüfuz edip onları yönlendirdiÄŸinizi iddia edenler de var. Bu eleÅŸtirilerde hiç mi doÄŸruluk payı yok?- Yok tabii. Ä°nsanların beynine nasıl nüfuz edilir bilmiyorum ki. Ben insanlara felsefi konuÅŸmalar yapıyorum.Elde edilen sonuçlara göre sizce talep edilen para az mı çok mu?- Bitiren pek çok insan, ‘‘Böyle bir ÅŸey olacağını bilseydim 350 dolar deÄŸil on katı fazlasını öderdim’’ diyor. Aslında onlara sormanız gerekiyor.Siz aslında Yahudi bir satıcı mısınız?- Yahudiyim. Ama satıcı deÄŸilim...Ä°ddialar arasında sizin bu iÅŸi para için yaptığınız ve çok zengin olduÄŸunuz da var, doÄŸru mu?- Ä°nÅŸallah! Nadir bildiÄŸim Türkçe kelimelerden biri! Ä°sterim tabii...Bir hafta sonunda 25 bin dolar gibi bir para kazanıyorsunuz. Bu ülke bir maden diye düşündüğünüz oluyor mu?- 350 dolar, Ä°srail'de bu seminer için ödenen paranın yarısı. Hollanda'da ödenen paranın yüzde 60'ı. Amerika'da bu eÄŸitimleri versem 10 katı fazla kazanırım.O zaman niye burdasınız?- Çünkü bu ülkeyi seviyorum. Benim büyük büyük annem Türk'tü.Adınızın Ä°srael olmasının sembolik bir anlamı var mı?- Yoo. Sadece bir isim bu. Kutsal Kitaplar'da geçen isimlerden biri. Yakup, David, Muhammed ya da Salomon gibi bir isim. Yani ismimle yaÅŸadığım ülkenin aynı olmasının özel bir anlamı yok. Zaten ben psikolojiden anlamam...Ama insan psikolojisiyle uÄŸraşıyorsunuz?- Hayır. Felsefeyle uÄŸraşıyorum.Felsefe eÄŸitiminiz var mı?- Yok ama çok okudum. Ve seviyorum.Kendinizi bir filozof gibi mi hissediyorsunuz?- Evet galiba. Her zaman görünenin arkasındakiyle ilgilendim.Kendinize yüklediÄŸiniz bir misyon var mı? - Benim misyonum insanların daha iyi bir hayat yaÅŸamasını saÄŸlamak. Sevginin yeryüzündeki en büyük deÄŸer olduÄŸunu anlatmak. Ä°nandığım ÅŸeyi yapıyorum. Yaptığım ÅŸeye inanıyorum.Bu seminerler varlık sebebiniz mi yoksa sadece bir iÅŸ mi?- Varlık sebebim. Ve yaÅŸama nedenim.Sizin seviyenizde Prisma'da kaç kiÅŸi var?- Türkiye'de benim seviyemde kimse yok. Ama asistan eÄŸitmenler var. Amacım Prisma ve Rainbow seminerlerinin Türkler tarafından verilmesi. Kendi dilinizde...Evlenenler boÅŸananlardan fazlaBu kadar büyük bir tesadüf olabilir mi? Öğrencilerinizden kadın olanları eÅŸlerinden, sevgililerinden ayrılıyorlar. Bunun sebebi nedir? Tabii ki onların bileceÄŸi bir iÅŸ ama bu seminerde aldıkları bir ÅŸeyin onları tahrik ettiÄŸini söylenebilir. O nedir?- Böyle bir ÅŸey söylenemez. DoÄŸru deÄŸil çünkü. BoÅŸananlardan daha fazla burada tanışıp evlenenler var. Ya da ayrılma kararıyla gelip, yeniden birleÅŸenler. Ama evet kafasında boÅŸanma fikri olan insanların bir kısmı boÅŸandı. Onlar da zaten çok çok zaman önce ayrılmaya karar vermiÅŸ insanlardı. Gördüler ki olmuyor, yürümüyor. Bütün bunları Prisma'ya baÄŸlamak biraz tuhaf deÄŸil mi?Prisma'nın masum, kendi halinde, çok iyi iÅŸleyen bir organizasyon olduÄŸunu okurlara nasıl kanıtlarsınız?- Kanıtlamak zorunda deÄŸilim ki. Ä°nsanlara ‘‘Bu seminer bitince 750 dolar ödeyip öbür seminere (Rainbow) katılabilirsiniz’’ dediÄŸiniz doÄŸru mu?- Hayır bunu öncesinde söylüyorum. Dilerseniz,bu seminerden sonra baÅŸka bir seminer var ona katılın diyorum.Sizin insanlara vaat ettiÄŸiniz ne?- Hiçbir ÅŸey. Hayatlarıyla ilgili yeni olanaklar görecekler, o kadar.Bikiniyle ayakta dikilip ‘‘Ben seksiyim’’ diyebilmek, ya da yolda gördüğün tanmadığın bir insana ‘‘Seni seviyorum’’ diye sarılmak. Böyle rivayetler var. Neye ulaÅŸmaya çalışıyorsunuz?- Hiç böyle saçmalıklar yok. Gazetecilerin uydurması. Ä°nanılmaz bir hayal güçleri var.Bütün bu suçlamalar sizi rahatsız etmiyor mu? Korkutmuyor mu? Neticede bu ülkede yaÅŸayan bir yabancısınız? GüvendiÄŸiniz bir ÅŸey mi var?- Korkutmuyor ama üzüyor. Çünkü ben ne yaptığımı biliyorum. Çok iyi bir seminer veriyorum ve ÅŸahane sonuçlar alıyorum. Seminere katılan 2000 kiÅŸiyle konuÅŸsanıza. Dünyanın pek çok yerinde insanlar ne olduÄŸunu anlamadıkları ÅŸeyler hakkında dedikodu üretirler. Gerçi hiç bir ülkede bu ölçüde olmamıştı. Türkler için üzücü. Ben insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Burada olamazsam baÅŸka bir ülkede olurum...Kimseyi zorlamıyoruz istemeyen parasını alıp gidiyorÖğrenciler arasında reklam amaçlı ya da deÄŸil ÅŸarkıcı-manken-türkücü insanların adı geçiyor. Neden iÅŸ dünyasından güçlü isimler yok?- Olmaz mı, var. Doktorlar, avukatlar, öğretmenler, psikiyatristler, genel müdürler, üst düzey yöneticiler... Ama gazeteler medyatik insanlarla ilgileniyor.Seminerde uyguladığınız gereÄŸinden fazla disiplinin gerekçesi ne?- Fazla disiplin, sübjektif bir kavram. Yoruma göre deÄŸiÅŸir. Ama evet burada kurallar var. Çünkü hayatın içinde de var. Biz bu kuralları disiplin kurma amacıyla koymuyoruz, bizi igilendiren insanların kurallara saygı duyup duymadıkları. Burada nasıl davranıyorlarsa, hayatın içinde de öyle davranıyorlar. Bizler kırmızı ışıklarda duran insanlar istiyoruz deÄŸil mi, emniyet kemerlerini takan insanlar. Ä°ÅŸte bunlar, kurallar. Ve mutlu ve huzurlu olmak istiyorsak, bu kurallara uymamız gerekiyor.Ama ben yine de gereÄŸinden fazla disiplin olduÄŸunu düşünüyorum.- Çünkü siz kurallarla arası iyi bir insan deÄŸilsiniz. Hatta nefret ediyorsunuz kurallardan. Oysa kurallar bizi kısıtlamaz, özgürleÅŸtirir. Devam etseydiniz seminere bunu görecektiniz.Ä°yi de kuralları burada siz koyuyorsunuz...- Evet. Ve seminere devam etmek istiyorsanız bu kurallara uyacaksınız, istemiyorsanız paranızı alıp gidebilirsiniz. Kimseyi zorlamıyorum. Seçim sizin.Neden bütün görevliler asık suratlı? Neden bir ayin gibi yan yana duruyorlar?- Çünkü onlardan nötr olmalarını istiyoruz. Onların varlığının öğrencileri etkilemesini istemiyoruz. Ama onlar nötr olmaya çalışırken iÅŸi abartıyorlar asık suratlı oluyorlar. Bu da normal. Bir kısmı ilk defa asistan oluyor.Neden kapılar kilitleniyor?- Bu sizin yorumunuz! Kapı kilitli deÄŸildi. Evet,kapının önünde biri duruyor ama onun görevi dışarı çıkmak isteyen birinin bunu sessiz bir ÅŸekilde yapmasını saÄŸlamak...O bahsedilen evden kaçan ben deÄŸilimSiz bir guru musunuz?- Hayır. KiÅŸisel geliÅŸim seminerlerinde eÄŸitmen olmayı hedefleyen bir öğrenciyim. Åžu anda asistan eÄŸitmenim.Türkiye'de mi Prisma yaptınız?- Yok Ä°srail'de. Ve buraya getirmeye karar verdim. Çünkü bitirdikten sonra hayatımdaki etkilerini gördüm. Bu kuruluÅŸ yasal mı?- Elbette. Asıl ÅŸirket, yurtdışında yerleÅŸik ÅŸirket. Burası lojistik olarak destek veriyor. Ä°srael de yurt dışından geliyor Türkiye'ye eÄŸitim veriyor. Madonna nasıl geliyorsa öyle.Sizin eÄŸitiminiz ne?- Ben Amerika'da pazarlama okudum.Bu son olaylarda adınızın geçmesini nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?- Pınar AltuÄŸ'la merhabamız vardır. Ama o kadar. Neden onun boÅŸanma hadisesini Prisma'ya baÄŸladılar bilmiyorum. Kendisi Prisma semineri bile yapmadı. Bu arada o cumartesi günü, bütün gün burada seminerdeydim. O bahsedilen evden kaçan ben deÄŸildim yani...Â
button