Güncelleme Tarihi:
Beylerbeyi'ndeki Kar-Pi bir kafeyi andırıyor. Trabzon pidecisinin sahipleri ‘‘Pideyi postmodern bir ortamda sunduk’’ diyor...
İstanbul'a başka kentlerden gelenlerin sayısı çoğaldıkça, yöresel lokantaların da sayısı ve kıymeti artıyor. Kayseri mantıcısı, Adana kebapçısı, Urfa lahmacuncusu, Trabzon pidecisi gibi tabelalara artık daha fazla rastlıyoruz.
Yerel restoranlara geçtiğimiz aylarda bir yenisi daha ekledi. 14 Kasım'da Beylerbeyi sahilinde açılan Karadeniz Pide salonu Kar-Pi'nin, İstanbul'daki Karadeniz pidecilerinden farklı bir tarzı var.
Kar-Pi'ye dışarıdan baktığınızda bir Karadeniz pide salonu olduğunu düşünmeniz imkansız; çünkü dekoruyla bir kafeyi andırıyor.
Dekorasyon pide salonunu sahibi İsmet Özer'in oğlu mimar Oktay Özer'e ait. Oktay Özer ‘‘Pideyi postmodern bir havada sunduk’’ diyor. Beylerbeyi İskelesi, Boğaz turları yapan vapurların çok uğradığı bir iskele olduğu için yabancı turistlerin de ziyaret yerlerinden biri. Bu yüzden yaza turistler için İngilizce mönü hazırlanacak.
Pide salonunun sahibi İsmet Özer Trabzonlu ve hala orada yaşıyor. Asıl mesleği tekstilcilik. Trabzon'da 45 senedir Venedik adındaki mağazayı işletiyor ve Pierre Cardin ve Beymen'in ürünlerini satıyor. Oğullarının isteği üzerine İstanbul'daki dükkanında gıda işine girmiş. Özer, ‘‘İstanbul'da yaşayan ve Trabzon adet ve örflerini devam ettiren dostalarımız var. Ziyaret, cenaze, düğün ya da Trabzonspor'un maçları için memleketten İstanbul'a gelenler de ilk iş pideciye veya Akçabat köftesi yemeye gider. Bundan esinlenip Kar-Pi'yi açtım’’ diyor. Kar-Pi'de Trabzon pidesi ve Akçabat Köftesi bir arada sunuluyor.
Trabzonlular'ın buluşma yeri
Özellikle hafta sonu ve bayram günlerinde Kar-Pi Trabzonluların buluşma yeri. Sabahtan kahvaltıya geliyorlar akşam üzerine kadar oturuyorlar, herkes birbirini tanıyor. Arkadaşlar telefonlaşmadan burada buluşuyor. Eğer bir sabah kahvaltısını orada etmeye karar verirseniz buna tanık olacaksınız ve sık sık şu cümleleri duyacaksınız: ‘‘Ayy, kendimi Trabzon'da gibi hissettim!’’
Özer aslında Trabzon'da yaşanan bir alışkanlığı İstanbul'a getirdiğini anlatıyor. ‘‘Orada aileler her cumartesi gecesi çoluk çocuk Akçabat köftesi yemeğe gider. Pazar sabahı da erken kalkılır ya pideciye gidilir ya da alınıp eve gelinir. Bazı aileler kıymasını kendi hazırlar. Burda da bunu bizim hanım yapıyor.’’
İsmet Özer'in eşi sürekli mutfakta ustaların başında. Onun mutfakta olması gelenlere daha çok güven veriyor. ‘‘Kadın eli değiyor’’ diye.
Pide ve köfte yapılırken yöresel malzemeler kullanıyorlar. Yağ Vakfıkebir'den, Peynir Maçka ve Akçabat'tan geliyor. Sadece malzemeler değil ustalar da Trabzon'dan gelmiş.