Adil DEMİRÇUBUK
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2007 00:00
Mavi beyazlıların Mourinho döneminde peş peşe UEFA Kupası’nı ve Şampiyonlar Ligi’ni kazanması, hem bu kulübün hem Portekiz’deki diğer takımların futbolcu ihracatını patlattı.
Porto, sadece bu yıl Pepe-Anderson-Carlos Alberto üçlüsünü 60.8 milyon Euro’ya sattı.
PARASI ve şöhreti bol Avrupa’nın büyük kulüplerinin yeni futbolcu kaynağı Portekiz oldu. Avrupa kıtasının en batısında yer alan 92 bin 391 kilometre kare yüzölçümüne sahip 11 milyon nüfuslu bu küçük ülke, son dönemde yetiştirdiği yıldız futbolcularla adından söz ettiriyor. Türkiye’nin 7’de 1’i kadar nüfusa sahip Portekiz, sadece son dört yılda Avrupa’nın 3 büyük ligine sattığı futbolculardan yaklaşık 250 milyon Euro para kazandı.
1980’lerde Hollanda
Real Madrid, Barcelona, Manchester United, Chelsea, Liverpool, Arsenal, Milan, Juventus, Inter gibi zengin kulüpler, milyonlarca Euro dolu kasalarını 1980’li yıllarda genelde Hollanda’dan yetişen yıldız veya yıldız adayı futbolcular için açardı. Bu trendde futbolcu satışından en çok para kazanan kulüp,
Marco Van Basten, Ruud Gullit, Frank Rijkaard ve
Ronald Koeman gibi efsaneleri keşfedip dünya futboluna armağan eden Ajax oldu.
1990’larda Fransa1990’lı yılların ortalarından itibaren bayrağı Fransız kulüpleri aldı. Bordeaux
(Zinedine Zidane, Sylvain Wiltord), Monaco
(Lilian Thuram, Thierry Henry, Fabian Barthez), Auxerre
(Laurent Blanc), Cannes (
Patrick Vieira) ve Marsilya
(Marcel Desailly) kulüpleri, birer yıldız haline getirdikleri futbolculardan hatırı sayılır paralar kazandılar.
Ve Portekiz sahnede2004 yılından itibaren sahneye Portekiz kulüpleri çıktı. Bu ülke daha önce de Avrupa’nın zengin kulüplerine arada sırada yıldız oyuncular satıyordu;
Luis Figo, Rui Costa, Nuno Gomes gibi... Fakat
Jose Mourinho yönetimindeki Porto’nun, önce 2003’te UEFA Kupası’nı, ardından 2004’te Avrupa Şampiyonlar Ligi’ni kazanması, Portekiz’in futbolcu ihracatını patlattı.
En çok kazanan PortoSadece Porto, 2004 ve 2005 yıllarında Avrupa’nın devlerine sattığı yıldız futbolculardan 100 milyon Euro’nun üzerinde para kazandı. Mavi beyazlı kulübe altın çağını yaşatan
Jose Mourinho, Chelsea’ye giderken, beraberinde götürdüğü
Ricardo Carvalho-Paulo Ferreira ikilisine bir çırpıda 50 milyon Euro saydırdı. Bu oyuncuların yanı sıra,
Deco 18 milyon Euro’ya Barcelona’ya satılırken,
Maniche de 16 milyon Euro’ya Dinamo Moskovalı oldu.
S.Lizbon ikinci sıradaAynı dönemde
Costinha, Pedro Mendes ve
Luis Fabiano gibi futbolcuları daha düşük rakamlara satan Porto, 2006’da da Brezilyalı
Diego’yu 6 milyon Euro’ya Werder Bremen’e gönderdi. İçinde bulunduğumuz 2007 yılında futbolcu satışından en çok para kazanan kulüp yine Porto oldu. Üç Brezilyalı;
Pepe (28 milyon Euro, R.Madrid),
Anderson (25 milyon Euro, M. United) ve
Carlos Alberto (7.8 milyon Euro, W.Bremen) kulübün kasasına tam 60.8 milyon Euro para girmesini sağladı. Porto’nun futbolcu satışından son 3 yılda kazandığı toplam para ise 165.8 milyonEuro’yu buldu.
Porto’nun ardından, futbolcu ihracatından en çok para kazanan kulüp Sporting Lizbon. 2003 yılında
Cristiano Ronaldo’yu 30 milyon Euro’ya Manchester United’a satan yeşil beyazlı kulüp, bu yıl da Brezilyalı golcüsü
Nani’yi tam 24 milyon Euro’ya yine aynı takıma verdi. Portekiz’in bir başka büyük kulübü Benfica da, geçtiğimiz günlerde
Simao Sabrosa’yı 20 milyon Euro artı iki futbolcu karşılığında A.Madrid’e sattı.
NEDEN PORTEKİZ?SON dönemde yıldız futbolcuların Portekiz’den çıkmasının birkaç nedeni var... En önemlisi, ülkenin köklü bir
futbol geleneğine sahip olması. Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcuları arasında yer alan Eusebio’yu yetiştiren Portekiz’deki kulüpler, gerek yönetim, gerekse alt yapı açısından üst düzeyde. Bunun yanı sıra, dünyanın en yetenekli futbolcularının çıktığı Brezilya’nın, Portekiz’in eski bir sömürgesi olması, bu ülkedeki kulüplere büyük avantaj sağlıyor. Brezilya’da yetişen futbolcular, aynı dili konuştukları için ve yerli statüsünde oynama şansı buldukları için, Avrupa’da ilk olarak Portekiz kulüplerini tercih ediyor. Sambacılar bir yerde Porto, Sporting Lizbon ve Benfica gibi takımları, Avrupa’nın dev kulüpleri öncesi bir atlama taşı olarak kullanıyorlar.