Oluşturulma Tarihi: Nisan 23, 2013 11:34
Ankaralı motosiklet sporcuları Ayşe Aydoğan ve Funda Batay, pistlerde yarışmayı, trafikte araba kullanmaktan çok daha keyifli buluyor.
Türkiye Motosiklet Federasyonu'nun lisanslı sporcuları olan ikili, kadın sporcuların katılacağı 600cc kategorisinde yarışacak olmanın heyecanını yaşıyor.
Özel bir şirkette yöneticilik yapan Ayşe Aydoğan, babasının da motosiklet sporcusu olduğunu belirterek, “Genç yaşlarda ailem bu sporu yapmama müsaade etmedi, o yüzden yeni başladım. Eskiden ekipmanlar ve eğitim yetersizdi. Birkaç yıldır bu sporu yapıyorum ve çok zevk alıyorum. Motora meraklı olan kadınlara sesleniyorum, bu zevkten mahrum kalmasınlar" dedi.
Aydoğan, pistlerde motorla yarışmanın, trafikte araba kullanmaktan çok daha zevkli olduğunu dile getirerek, "Motor kullanmak için A2 tip ehliyet gerekiyor ama bu spora başlamak isteyenlere, eğer yoksa mutlaka araba ehliyeti almalarını tavsiye ederim.
Trafik bilgisi çok önemli. Ben öğrenirken zorlanmadım. Çok küçük motorlarla ders almaya başladım ama büyük motorlara çabuk geçtim. Motosiklete hakim olmak için denge çok önemli. Biraz da yetenek gerekiyor. Ne kadar çok kullanırsanız o kadar ustalaşıyorsunuz” diye konuştu.
Motosiklet sporunun erkek egemen bir
spor olduğunu ifade eden Ayşe Aydoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Erkekler trafikte kadınları beğenmez eleştirirler, pistte ise bizi çok beğeniyor ve teşvik ediyorlar. Kadın sporcuların sayısının artmasını istiyoruz. Kadınlar çekiniyor ve uzak duruyorlar. Çekinmesinler, önemli olan doğru bir başlangıç yapmak. Federasyon bu konuda yardımcı olabilir. Motor kullanmak çok büyük bir özgürlük ve keyif. Üstelik bu yıl sadece bayanlara özel bir yarış kategorisi açıldı. Sıralama turlarında kısıtlama vardı ve karışık yarışlarda derece elde etmek zor oluyordu. Federasyona başvurduk ve bizi geri çevirmediler. Türkiye'de ilk kez bu yıl sadece kadınlara özel 600cc kategorisi açıldı. Bu yarışlara yurt dışından da büyük ilgi olacağını tahmin ediyoruz.”
Aydoğan, kurallara uyulduğu takdirde motosikletin tehlikeli olmadığını, pistlerin en güvenli alanlar olduğunu ve zararları en aza indirecek şekilde dizayn edildiğini söyledi.
Yarışlarda giydikleri özel kıyafetlere değinen Aydoğan, “İçlik, tulum, kask gibi bir çok detay var. Özellikle yaz aylarında bu kıyafetlerin içinde asfalt, lastik ve motor ısısı ile birlikte su kaybı yaşıyoruz. Yarışlarda ciddi
kalori kaybediyoruz. Çok sıvı almak gerekiyor. Formda olmak da çok önemli” dedi.
"Adrenalinden uzak kalamıyorum"
Beyin cerrahı olan Funda Batay da çok yoğun bir çalışma hayatı olduğunu ve işi dışında adrenalinden uzak kalmak istemediğini belirtti. "Cerrahlık da, pilotluk da adrenalin ve risk dolu ama, birinde hastanızın riskini diğerinde kendi riskinizi alıyorsunuz" diyen Batay, motosiklet kullanıcılarının büyük çoğunluğunun cerrah olduğunu ifade etti.
Batay, "Motor kullanırken çok fazla odaklanıyoruz ve sanırım bu şekilde kafamız boşalıyor. Mesleğim riskli ve stresli ama, adrenalini çok seviyorum. Motosiklet kullanmak değişik bir deşarj şekli. Hep bir izleyiciydim, özellikle üniversite yıllarında merakım vardı. Yarışları izlerken gaza geliyordum. Nihayet 5 yıldır aktif olarak ilgilenmeye başladım ve bu yıl lisans aldım" diye konuştu.
Ailesinin endişelendiğini, ancak pistlerde motosiklete bindiği için teselli bulduklarını anlatan Batay, "Pistler daha güvenli. Bu yıl ilk kez yarışacağımız için çok heyecanlıyız. Erkek pilotlar bizi motive ediyor, kadınların da bu sporu yaptığını gördükçe mutlu oluyorlar. Bu yüzden çok şanslıyız. Kesinlikle kadınlara önerebilirim. Kadınlara özel açılan kategori ile ilginin daha da artacağına inanıyorum" dedi.
Funda Batay, yarışlara çıkmadan önce motorlarına özel bir hazırlık süreci geçirdiklerini belirterek, "Motorlarımıza süslemeler yapıyoruz. Herkes kendinden bir şeyler takıyor. Süslemeler ilgi çekici olsun diye yapılıyor ama, çok ilgi çekince nazar değecek gibi geliyor. Bir yerlere mutlaka nazar boncuğu takıyoruz. İleride belki sponsorlarımız olursa onların da çıkartmalarını takarız" diye konuştu.