Piercing beyin apsesi yapıyor

Güncelleme Tarihi:

Piercing beyin apsesi yapıyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2002 20:39

Yale Üniversitesi tıp uzmanları 20 yaşlarında bir kadının beynindeki apseye, dilini deldirtmesinin (Piercing) neden olduğunu öne sürüyorlar. Uzmanlardan Dr. Richard Martinello’ya göre, bu tür delme işlemlerini yapanların beklenmedik belirtilerle karşı karşıya kalabilirler ve delmeye-bağlı mikrop kapma olasılığını göz önünde bulundurmak gerekir.

Martinello, kendisine başvuran kadının dilinde delme işleminden sonra bir şişme meydana geldiğini ve birkaç gün boyunca ağzında ekşi bir tat bıraktığından yakındığını, diline takılan halkayı çıkarttıktan sonra bu belirtilerin kısa sürede yok olduğunu belirtiyor.

Gelgelelim, yaklaşık bir ay sonra kadın baş ağrısı, ateş, kusma ve denge bozukluğu gibi belirtilerle yeniden doktora başvuruyor. Denge organı olan beyincikte bir apseye rastlanıyor. Beyin apselerinin en önde gelen nedeni olan orta kulak ve sinus iltihabına rastlanmayınca apse boşaltılıyor. Dr. Martinello iltihabı incelediğinde genellikle ağızda bulunan dört bakteri türüne rastlandığını belirtiyor.

Altı haftalık bir antibiyotik sağaltımının ardından kadının sağlığına yeniden kavuştuğunu dile getiren Dr.Martinello, hastanın dilindeki halkayı takmaya devam ettiğini de hayretle belirtiyor.

Beyine pompa ile ilaç

Parkinson türü beyin hastalıklarının etkisini azaltmaya yarayan ilaçlar, çoğu zaman kan damarlarını aşıp çevredeki beyin dokusuna ulaşamadıkları için yeterince etkili olamazlar. Çünkü, beyinde bir ‘kan -beyin engeli’ vardır. Beyne giden kan damarlarının karşısına, yoğun hücre kitleleri çıkar. Bu hücre kitleleri, kan damarı akışını denetler. Bu ‘kan-beyin engeli’, beyni kandaki olası zararlı moleküllerden korur, ama sağaltıcı (tedavi edici) ilaçların yolunu da tıkar. Bu nedenle, damara iğneyle aktarılan ilaçların büyük bir bölümü bu engele takılır ve hiç bir işe yaramaz.

Şimdi, gerçekleştirilen yeni bir buluşla bu sorunu aşma umudu belirdi: ABD- Iowa Eyalet Üniversitesi’nden Li Cao, Minnesota Üniversitesi’nden meslektaşlarıyla birlikte, ilacı doğrudan beyne ileten bir pompa geliştirdiler.Kademeli üç hücreden oluşan pompanın güvenli olduğu belirtiliyor.Pompa, piezo-elektrik malzemeden yapıldı, basit bir yapıya sahip, çok düşük bir elektrik gücüyle çalışıyor ve ömrü de uzun. Sistem, sözkonusu ilaçları beynin hasarlı bölgesine başarıyla itiyor.

Sonsuz yanan mumlar

19. yüzyıldan esinlenmiş olan bu zarif, seramik mum tasarımı, parafin topları arka arkaya kaydıran orijinal bir sistem içeriyor. Birinci top eridiğinde, ikincisi otomatik olarak devreye giriyor. Bir top 1.5 saat yanıyor. Böylece hem saatlerce ışık veren hem de zarif bir düzen ortaya çıkıyor.

(Tasarımın fiyatı: 37 Euro, 50 top mum 9 Euro).

Kasetsiz 16 dakika kayıt

Gazetecilerin vazgeçilmez aygıtı olan bu yeni kayıt cihazı, seste herhangi bir bozulma olmadan kayıt yapılmasına olanak tanıyor. Dijital bir sesle donanmış aygıt aynı zamanda kullanım açısından da büyük kolaylıklar sağlıyor. Sıvı kristal ekran, fonksiyonları ekranda görüntülüyor ve aynı zamanda saati de gösteriyor. Metal kaplı plastik bir gövdeye sahip olan aygıtın ebatı 9 x 4 x 2 cm.

(Fiyatı 46 Euro).

Düzenli ve temiz sıcaklık

Uzay havacılık endüstrisinde kullanılan maddelerden üretilen bu aygıt, çok soğuk havalarda bile 70 metreküp hacime sahip bir odayı 24 saat ısıtabiliyor. Cihaz aşırı ısınma riski olmadan sürekli çalışırken, elektronik ayarı sayesinde sıcaklığı belli bir noktada tutuyor. Çıkarılabilen ve yıkanabilen filtresi atmosferdeki toz ve diğer kirleri temizliyor. Yere düştüğünde çalışmasını otomatik olarak durduran bir güvenlik tertibatına sahip. 22 x 15 x 15 cm ebatlarındaki cihaz çok az elektrik tüketiyor.

( Fiyatı 60 Euro).

Polaroid artık cepte

İflas ettiği yönündeki dedikodulara karşın, Polaroid şirketi, anında görüntü veren fotoğraf makinesi üretimini sürdürüyor. Yeni Mio cihazı, şirketin I-Zone adını verdiği fotoğraf makinesinin yeni versiyonu. Mio, dış görünümü açısından I-Zona'a benzemekle birlikte çok daha ciddi bir kamera. Özellikle gençleri hedef alan bu kameralar vesikalık boyutta resim çekiyor.

(Fiyatı 100 dolar. Bilgi için: www.polaroid.com)

Elektrikli kış ceketi

Eskiden elektrikli battaniye denilince akla iki kat dokuma arasına yerleştirilmiş elektrik telleri geliyordu. Bu battaniyelerin açık havada kullanılması mümkün olmadığı gibi, kapalı mekanlarda da hareket kabiliyeti elektrik kordonunun uzunluğu ile sınırlıydı. Soğuk iklimler için giysi üreten çeken Polartec, battaniyelerin her ortamda kullanılabilmesini sağladı. Kumaşla birlikte dokunan ince metal ve sentetik fiberler, cepte taşınan pilden aldıkları enerjiyle uzun süre ısı verebiliyor. Bu battaniyeler, 159 ile 219 dolar arasında satılıyor. North Face ise bu teknolojiden yararlanarak MET5 ceketlerini ürettikten, Polartec 2003 yılında parmak uçlarını ısıtan eldivenler ve termal ayakkabı tabanları üretmeyi planlıyor.

(Bilgi için: www.polartec.com)

Yatak başına

Yatağın yanı başındaki masa ya da komodine yerleştirilebilecek bu kompakt tasarım dijital çalar saat, üç bant içeren radyo ve CD çalar içeriyor. Kompakt tasarım, entegre iki hoparlöre de sahip. 16.5 x 16.5 x 14.5 cm ebatlarındaki aygıtla sabah istediğiniz saatte uyanabilir, radyo ya da CD çalarından yararlanabilirsiniz. Thoımson’dan.

(Fiyatı 152 Euro)

Cip gibi bisiklet

Kent içi yollarda görmeye alıştığımız cipler yeni bir moda yarattı. Arazi araçlarının asfalt yollarda boy göstermesi şeklinde tanımlanabilecek bu moda, son olarak bisikletlere de sıçradı. Giant'ın DX adını verdiği dağ bisikleti kent içinde de büyük rahatlık sağlıyor. Alüminyum boru kadranı, 4 inç'lik tekerlekleri ile yüksek kaldırımlara rahatlıkla çıkabilen DX, disk frenleri ile de güvenli.

Nemli hava sesi daha iyi mi iletiyor?

SORU:

Nemli bir akşam üzeri evin balkonunda karımla oturmuş etrafı seyrediyorduk. Oldukça uzaktan gelen sesler duyuyorduk. Karım bunun üzerine ‘Nemli havada sesler kuru havadan daha mı iyi yayılır?’ diye sordu. Hiçbir fikrim olmadığı için yanıt veremedim


Yanıt 1:

Gözlediğiniz durum belki de şöyle açıklanabılır; Sıcak ve nemli hava, daha kuru ve daha sıcak havanın altında bulunuyordu, bu da ses dalgalarının kırınımının yere doğru olmasına ve uzun mesafelere yayılmalarına neden oldu. Eğer böyle olmasaydı, söz konusu ses dalgaları sizin çok yukarınızdan yayılacaklardı ve siz de onları algılayamayacaktınız.

Yanıt 2:

Ses gece daha iyi yayılır, ayrıca geceleri gürültünün de az olması seslerin ayrı ayrı daha iyi algılanmaların sağlar. Geceleri, yere yakın olan havanın sıcaklığı, yukarılardaki havanın sıcaklığından daha hızlı düşer, bu da ‘sıcaklık terslenmesi’ denen duruma neden olur. Bu terslenme tabakasının üzerinde nemlilik değişimleri gözlenir.

Nemlilik ve sıcaklıktaki bu değişimler yoğunlukta da süreksizliklerin oluşacağı anlamına gelir. Ses dalgaları işte bu yoğunluk süreksizlikleri nedeniyle kırınıma uğrarlar. Bu durumu, ışık dalgalarının benzer nedenlerle kırınarak seraplar oluşturmasına benzetebiliriz. Bu kırınım sonucunda ses dalgaları belirli bir yükseklikle yer arasında tuzaklanmış olurlar. Bu bölgede rüzgar da genellikle şiddetli olmadığı için ses kolay kolay dağılıp kaybolmaz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!