Pavyonların kralı Beyaz Sara artık seksi ve hoppa Anjelique

Taksim Tepebaşı'nda TÃœYAP'ın hemen karşısındaki eski Beyaz Saray pavyonu ÅŸu an ÅŸehrin en havalı eÄŸlence mekanı. Yaklaşık bir buçuk ay önce özel bir partiyle açılan ve Anjelique adını alan mekana öyle raÄŸbet var ki, bazen ünlü yönetmen Sinan Çetin bile kapıda kalabiliyor. Kameraların alınmadığı ve Deniz Seki, Ömer Karacan, HurÅŸit GüneÅŸ, Ömer Karacan, Reha Muhtar ve Nilüfer gibi insanların müdavimi olduÄŸu mekanda gecenin bir vaktinde travesti ÅŸovlar ya da dansöz var. ‘‘Ben pavyonculuk iÅŸini düzgün yapmak için bu iÅŸe girdim, nitekim herkese örnek oldum. Åžimdi nasıl Anjelique, Nupera gibi iyi yerler varsa o zaman da Beyaz Saray vardı’’ diyen Beyaz Saray'ın sahibi Cevdet Demir mekanı üç yıllığına devretmiÅŸ, yeni iÅŸletmecilerin de mekana makyaj yapmak için 300 milyar harcadıkları söyleniyor. Cevdet Bey'in aÄŸzından yorgun pavyon Beyaz Saray'ın terü taze hoppa Anjelique'e dönüşmesinin ve yeni patronların aÄŸzından seksi Anjelique'in hikayesi.Adım Cevdet Demir. Mersin'in Mut ilçesindenim. 1945 doÄŸumluyum, Ankara Koleji mezunuyum. Eski bankacıyım, otuz yıldır Ä°stanbul'dayım. Anjelique'in binasını bundan yirmi iki yıl önce Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden kiraladım. Bina eskiden Atatürk'ün kahve içmeye geldiÄŸi Kanuni Esasi'ymiÅŸ. Bina en az 100-120 yıllık, kahve olarak da tam yetmiÅŸ yıl hizmet vermiÅŸ. Bina dökük vaziyetteydi, kendi kendime dekore ettim, o zamanlar böyle iç mimarı filan pek yoktu. Mekanın adını Beyaz Saray koydum, zaten rengini başından beri hep beyaz diye düşünmüştüm. Ãœst katlarında da on yıl öncesine kadar gayrımüslimler otururdu. Bizim dükkanın ayrı bir giriÅŸ-çıkışı ve iyi bir izolasyon sistemi vardı, oturanlar pek fazla rahatsız olmuyorlardı. Åžimdi de İşçi Partisi'nin merkezi var binada ama onlar başımıza bela oldu. Bunların aslında tabiatları itibarıyle insanların yanında olması gerekiyor fakat aksine kopuklar ve onun için de taraftar bulamıyorlar. Benim yukarıda ofisim var, onu kullanmak bunların yüzünden dert oldu. Beyaz Saray Anjelique oldu ama hálá benim yaptığım ÅŸeyler kullanılıyor, heykeller ve üzerinde Beyaz Saray yazan aynalar duruyor. Anjelique'in oturma stili falan da aynı bizimki gibi. Beyaz Saray Türkiye'nin kendi kategorisinde en iyi yeriydi. Avrupa'da da böyle bilinirdi. Hepimizin iftiharı olan Fahrettin Bey'in Maksim'i vardır kendime örnek aldığım yer olarak. Prensibim, müşteriye hile yapılmayacak. BEYAZ SARAYI NEDEN BIRAKTIM?Bu meslek bana abim Cemil'den kaldı sayılır. Ä°stanbul'daydı, ufak ufak kulüpçülük iÅŸlerine girmiÅŸti. Bu iÅŸin hem suyu çıktı hem de benim suyumu çıkardı. Bankacılıktan dolayı Ankara filan epey ÅŸehir dolaÅŸtık. Avrupa'da, Amerika'da kulüpleri çok gezdim, bilhassa Paris'te çok iyi yerler var. Kendi kulübümün de iyi bir programı olsun istedim. Arjantin, Ä°spanyol, Ä°talyan, Ä°ngiliz, Fransız revüleri getirdim. Dürüst dansçılardı, öyle parayla birlikte olmanın filan imkanı yok. Ama bu iÅŸlerden çok yorulmuÅŸtum ve yavaÅŸ yavaÅŸ elimi eteÄŸimi çekmek istiyordum. Piyasaya iyisi de kötüsü de bir sürü insan geldi. Kötü derken afedersiniz, Laleli taraflarında para karşılığında iÅŸ yaptıran insanları kast ediyorum. Müşteri diyor ki ‘Ben orada 100-150 dolara bir bayanla beraber olabiliyorum, burada o paraya adını bile öğrenemiyorum’. Ben bu iÅŸlere baÅŸladığım sıralarda böyle ÅŸeyler yoktu, insanlar egosunu tatmin edip Ä°ngilizce konuÅŸmak için gelirdi. Åžimdi o müşteri de yok. Zamanla Ä°stanbul'da varoÅŸlar çoÄŸalınca pavyonlar da çoÄŸaldı ve bozuldu. Bir de Türk parasının deÄŸerinin düşmesi yabancı artistlerin yabancı kur üzerinden gelmeleri de belimizi büktü. Bizim gazinomuz hiçbir zaman insanların düşüncesindeki pavyon ÅŸeklinde olmadı. Erkek çoÄŸunlukta olsa bile karışık bay bayan ÅŸeklinde müşteri de gelirdi. Beyaz Saray bütün iyi turist guide'larında yer aldığı için müşteriler arasında yabancılar ağırlıklıydı. Ãœnlü dansöz Efruz, ÅŸarkıcı Tülay Karaca, komedyenler Nokta ile Virgül, dansözler Zennube ve Özcan Tekgül, Derya Tuna, Oya AydoÄŸan ve Harika Avcı da bizimle çalışmıştır. Ä°yi programlar sunduÄŸumuz ve insanları eÄŸlendirdiÄŸimiz zaman kazancımız da fena olmadı, çocukları falan yetiÅŸtirdik ÅŸimdi de emekli olmaya çalışıyoruz. Kendimi yenileyemedim, zamana ayak uyduramadım, belki kadro da kuramadım. Uzun zamandır mekanı kime versem, nasıl yapsam diye bir arayış içindeydim. Kendim beceremiyordum, o kadar bilgili ve cesur deÄŸilim, biraz muhafazakar da olduÄŸum için çok büyüyemedim. BEYAZ SARAY’IN TALÄ°BÄ° ÇOKBeyaz Saray'ın zamana uygun bir eÄŸlence yeri haline gelmesini düşünmeye baÅŸladıktan sonra saÄŸa sola haber saldım. Çok talibi oldu; Çapalar, Nu Pera'dan Menderes Utku ve ortağı, Karafaki'nin sahipleri, Zevk-i Sefa meyhanesinin sahibi istedi. Mekan güzel, üstelik BeyoÄŸlu'nun araç trafiÄŸine açık az sayıdaki bölgesinden birinde. Sağında solunda da Nupera gibi iyi yerler açılınca iyice kıymete bindi. Sonra bu arkadaÅŸlarımız geldi, Levent, Rıza (BüyükuÄŸur) ve Berk Bey. Ben de bunların iÅŸletmelerini görme fırsatı buldum. Baktım bunlar bana daha bir uygun. Bu iÅŸler biraz da kısmet meselesi. Onlar da iyi yaptılar, iyi de iÅŸletiyorlar. Anjelique'e henüz gece gitmedim, yakında gideceÄŸim. Yeni bir müessesedir, ayıbı eksiÄŸi olur, hele mekan kendine bir gelsin de biz öyle yük olalım. Eski usül böyledir.Ä°ÅŸte Beyaz Saray'ın kurucusu Cevdet Demir, mekanın geçmiÅŸini böyle anlatıyor. HOPPA AMA KALÄ°TELÄ° KADINÅžimdi de bugüne gelelim ve Beyaz Saray'ı Anjelique'e çeviren Rıza ve Levent BüyükuÄŸur'u dinleyelim. Bu iki kardeÅŸ, Berk EkÅŸigil ve Ceren Büke ile birlikte Beyaz Saray'ı Cevdet Demir'den üç yıllığına kiralamış. Burayı niye seçtiklerini, neyi amaçladıklarını şöyle anlatıyorlar:‘‘BeyoÄŸlu'nda yaÅŸayan, hem pavyona hem de gece kulübüne götürebileceÄŸiniz biraz hoppa bir kadın hayal ettik. Yani hem kaliteli hem de rahat bir kadın. Seksi ama bayağı deÄŸil, yanardöner bir hali var. Böyle bir kadının adı olsa olsa Anjelique olur dedik. Buranın konsepti de böyle bir ÅŸey aslında. Mekanın yemek bölümü 100, kulüp bölümü 500 kiÅŸilik. Burada üç dört yıldır yer arıyoruz ama eski ve yaÅŸanmış bir mekan olmasında ısrar ettik. Burayı bulana kadar kafamıza yatan bir yer olmamıştı. Ayrıca eskiden kalma müşteri profilimizin konforunu da düşünmek zorundaydık. ‘‘Anjelique BeyoÄŸlu'na pek alışık olmayan bir müşteri kesimini çekmeyi amaçlıyor. Biz hem kendi müşterimize hem de sanatçı ve marjinal kesimlere seslenmek istedik. Kapıdaki kalabalığın yoÄŸunluÄŸundan belli bir eliminasyon yapmak zorundayız, çünkü mekana umduÄŸumuzdan çok fazla bir talep var. Çok iddialı bir mutfağımız da var. Biz kendimiz bizzat kapıda durup müşterilerin içeri girmesine yardımcı oluyoruz. Tabii bazen içeri giremeyenler, kırgınlıklar olabiliyor. Ä°nsanlar yalnız geldi ya da kıyafetini beÄŸenmedik diye almamak gibi bir durum yok. Bizim grubun devamlı müşterisi olma avantajı tabii ki içeri girmeyi kolaylaÅŸtırıyor.’YUVAMIZDA BÄ°R DAÄžILMA OLMADIÜç çocuÄŸu da eÄŸlence yeri iÅŸleten Cevdet Demir: Gece yaÅŸarken aile hayatının bozulması gibi bir zorluk hep var. Ama eÅŸim Anadolu insanı, sabırlı bir kadındı, mekanlara çok seyrek gelirdi. Dört çocuÄŸum var. En büyük kızım Didem 33 yaşında, Bodrum Turgutreis'de Green Bar adında bir diskotek iÅŸletiyor. 28 yaşındaki diÄŸer kızım Yaprak, Bilkent Ãœniversitesi'nde finans okudu, ÅŸimdi Ä°stiklal Caddesi'ndeki Villa Kafe'yi iÅŸletiyor (saÄŸdaki fotoÄŸraf), oÄŸlum Murat 23 yaşında o da Zindan Bar'ı iÅŸletiyor (üstte). En küçük kızım Zeynep de 12 yaşında bir ilkokul öğrencisi. Â