Celal Demirbilek
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2008 00:00
İlk kez kıta değiştiren Dakar Rallisi, bu sene Güney Amerika’da yapılacak. Ülkemizi Jim Beam Dakar Türk Takımı’ndan Kemal Merkit ve Kutlu Torunlar temsil edecek.
DÜNYANIN en zor rallisi, motor sporlarının olimpiyatı, insan ve makinanın birlikte doğa ile mücadelesinin sınandığı insanlık macerası Dakar Rallisi Afrika’daki terör gruplarının tehdidi üzerine ilk kez kıta değiştirip Güney Amerika’ya taşındı.
Kemal Merkit ve
Kutlu Torunlar’dan oluşan
Jim Beam Dakar Türk Takımı, 3-18 Ocak 2009 tarihinde 30’uncu kez düzenlenecek efsane Dakar Rallisi’nde Türkiye’yi motosiklet kategorisinde temsil edecekler.
2 kategoride yarışacaklarArjantin ve Şili topraklarında 4 kıta ve 49 ülkeden 230 motosiklet, 30 ATV, 188 otomobil ve 82 kamyonun 14 etaplı 9.574 kilometrelik yarışı Buenos Aires’ten start alacak, Patagonya ovaları, Atakama Çölü ve And Dağları’ndan geçip yine başladığı noktada sona erecek.
’Çöl Kaplanı’
Kemal Merkit ile ’Çöl Kartalı’
Kutlu Torunlar’dan oluşan
Jim Beam Dakar Türk Takımı, 450cc ve 530cc sınıfında ralli için özel üretilmiş KTM motosikletleri ile maraton kategorisinde mücadele edecek.
Peki, "Çöl Kaplanı" ile "Çöl Aslanı" bu insanlık macerasına nasıl hazırlandı? Motosiklet üzerinde yapılan antrenmanlar Dakar’ın değişmeziydi. Alaçatı bölgesindeki antrenmanlar ilginç parkurlardan oluşmuştu. Orada tıpkı Arjantin ve Şili’yi yaşadılar. Hem kayalık, hem step hem kum, hem de balçık alanlar vardı. Motorsuz saatlerde her gün 8-10 saatlik nefes için yeterli kondisyon ile sırt ve bel kaslarını güçlendirici çalışmalar yaptılar.
Yarışçıların en büyük güvencesi ise, 3 litrelik su tankları ile SOS durumlarında kullanmak üzere motora sabitleştirilmiş 3 litrelik su tankları. Bulundukları yerin bildirimini de Irıtrack araç takip sistemi ile yapan Dakar ekibimizin üzerlerinde 40 kiloluk ekstra bir donanım bulunuyor. Haydi çöl kahramanları, tekeriniz kuma, balçığa saplanmasın, yolunuz su gibi akıp gitsin...
Tilki bizimle yarışa kalkıştıKemal Merit, "Atakama Çölü ile zorlu etaplar başlayacak. Teknik arıza, olası düşme ile oluşabilecek sakatlanma riski var. Ancak motorlarımıza güveniyoruz. Yollar bitmediğinde hayaller de kurduğumuz oluyor. Düz etaplarda, bitmek tükenmek bilmeyen uzun çölleri aşarken, ne seraplar görüyoruz. En büyük hayalim ise finişe varmaktır. Vahşi hayvanlar motor gürültüsünden kaçıyor. Kaçmakta en ağır kalanlar ise develer oluyor.
Aslan görmedik, gergedana rastlamadık ama çöl tilkisi boyuna posuna bakmadan benimle yarışa bile kalkıştı" dedi.
Yoldayken uyukluyoruz
Kutlu Torunlar, "And Dağları’nı iyi geçersek, Atakama Çölü’ne moralle gireceğiz. Benzin noktalarından 250 kilometre sonra riskler artıyor. Benzin dolumundan sonra motorun kullanım karakteristiğinin değişmesi büyük risk oluşturuyor. Daha önce ölümler de hep bu faktöre dayandırılırdı. Sırtımızdaki 3 litrelik suyun hortumunu ağzımıza bile götüremiyoruz. Sabahları bağlantı etaplarında bir an başımızın düşüp uyukladığımız oluyor. Şimdiye kadar vahşi hayvanla karşılaşmadım ama vahşi hayvan yerine leşim bir at oldu" diye konuştu.