Güncelleme Tarihi:
Öyle bir derbi ki, öyle bir iki takım ki...
Sonra soruyorlar nereden buluyorsunuz bu kadar yazacak şey..
Emrah Öner yazıyor |
Yahu Sabri 90 dakika o kadar sinirli ki, zannedersin PKK ile maç yapıyor.
Hasan Şaş bütün maç klübede oturuyor, son dakika kavgaya koşarak giriyor.
Emre Belezoğlu zaten tahrik mekanizması, her pozisyonun içinde.
Lugano için çok güzel hareketler bunlar.
Tribün çökecek, sonra şehit olduk diyecekler.
Yani düşünün öyle bir hava estiriliyor ki, Semih-Arda bile kavga ediyor.
Bütün hafta Emre’ye hazırlanan saçma sapan, anlam veremediğim protestolar.
Alex mi Hagi mi gibi abuk sabuk gerginlik reklamları....
1 hafta süren nostalji görüntüleri...
Ve kıs kıs gülen bir Mustafa Denizli...
Bunlar Fenerbahçe – Galatasaray savaşlarında olağan şeyler...
Peki bütün bunların dışında maçta ne vardı derseniz...
Ben size söyliyim.Deivid bitmiş, Güiza bitmiş, Semih bitmiş, Uğur başlamadan bitmiş..
Bir tek Emre, Lugano ve Carlos var..
Şunu anlamıyorum...
Alex yok diye Fenerbahçe 2 pası doğru yapamayacak mı? Alex yok diye kapatalım mı dükkanı?
Fenerbahçe en az 4 kişi eksik oynuyor, yetmiyor, ilk yarıda biri zorunlu, öbürü de yarı-zorunlu 2 değişiklik yapıyor.
Senin yedeklerin zaten “Binbir Gece” figuran kadrosu gibi.
Maçın skorunu değiştirecek tek adam yok.
Galatasaray öyle bir doluyor ki, sezonun gün ışığındaki ilk derbiye 2 müthiş presle başlıyor.
Tribünde Emre presi ve Arda-Baros-Ayhan-Barış presi...
İlk yarının 25.dakikasında bu fırtına kesiliyor, Fenerbahçe Semih-Deivid-Güiza ve Uğur’a rağmen biraz top yapıyor.
Fakat iki takım ne gol atacak, ne pozisyona girecek gücü var.
Sadece kendilerini dövecek kadar güçleri var, o kesin.
Böylece iki takımda belki lige havlu attı.
Galatasaray ilk dakikaları golsüz ve çok rahat geçirdi. Bu dakikaları çok arayacağı belli idi. Çünkü biliyoruz ki, Galatasaray 60.dakikadan sonra bitiyor. 61 olunca Arda da bitti, Kewell da bitti, Baros da bitti.
Sivas’ı saymazsak, bu sene Fenerbahçe’nin deplasmanda Mehmet Aurelio’suz ilk derbisi.
İlginç olan 2006/2007 sezonunda Sami Yen’deki derbide Alex yok, maç 2-1 Fenerbahçe’nin.
2005/2006 sezonunda yine Alex yok, maç 1-0 Fenerbahçe lehine.
Tabi hatırlatalım iki maçta da Mehmet Aurelio ve Tuncay var.
Bazı notların altını çizmek gerekirse, ilk yarının son saniyesinde Selçuk-Deniz değişikliği gibi oyuncu değişikliği hayatımda ilk defa gördüm. Eğer amaç son saniyede gol yememek, uzatmalara oynamak ise zaten bir şey söylemeye gerek yok.
Çünkü Fenerbahçe öyle bir takım olmuş ki millet Emre’yi ıslıklıyor, Emre pas hatası yapmıyor, Uğur yapıyor, Güiza yapıyor.
Selçuk’un ikinci pozisyonu bence sarı kart değil. Ümit Karan arkada kalıyor.
Bir pozisyonda De Sanctis taçtan gelen topa ofsayt diye elini kaldırdı. Bu da milli takım ve Galatasaray kalecisi işte.
Bu maçtan şunu anladık ki, Aragones ne Galatasaray – Kocaeli maçı seyretmiş, ne Hamburg, ne Bordeaux. 3 maçta 11 gol vardı, bu maçta sıfır gol.
Babaannem “Maçlar 21:45’deydi, Aragones uyumuştur, ondandır.” dedi.
Tecrübe işte...
Veya esnaf esnafı gözünden anlarmış...
Yorumlarınız için :
emrahoner78@gmail.com