Parmak bastı mı, basmadı mı?
Güncelleme Tarihi:
Ercan ATA/ANKARA DHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2013 17:47
Milli atlet Aslı Çakır Alptekin'in, yapılan anlaşma gereği verdiği taktiklerle başarıya gittiğini belirten Süreyya Ayhan Kop ve Yücel Kop, Aslı'nın aldığı ödüllerde kendilerinin de pay sahibi olduğu gerekçesiyle alacak davası açtı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Yücel Kop, "Ortada bir anlaşma ve sözleşme var. Sözleşmenin gereği yapıldı. Adliye süreci başladı. İnkar ediyorlar" diye konuştu.
Aslı Çakır Alptekin'in eşi, bir televizyon kanalına telefonla bağlanarak Süreyya Ayhan ve kendisine, "Canlı yayında hakaret vari sözler etti" diyen Kop, "Bizim Allahsız, kitapsız olduğumuzu da söylüyorlar. Süreyya ablasına 'yalancı' dedi. Böyle bir aptallık, böyle bir hakaret olabilir mi? İnsanların dini duygularını bile milyonlarca insanın gözü önünde istismar ediyorlar. Çocuğumuz diye gördüğümüz bir insan bize bu hakaretleri etti. Sözleşme var, gereğini yapmıyorlar. Biz 6 aydır sabırla bekliyoruz. Siz bir fidan yetiştiriyorsunuz, bunu Avrupa şampiyonu ve olimpiyat şampiyonu yapıyorsunuz. İncinmesin, kırılmasın diyorsunuz, ama sonuç yok. Ne yapalım, emeğimizin karşılığını almayalım mı? Hangi amaca çalışan antrenör bedava çalışıyor? 3 bin metre engelli koşuyorken, Türkiye'nin sıradan sporcusuyken geldi yanımıza, bizden yardım istedi. Ben 3 bin metre engelliye uygun olmadığını, branşını değiştireceğimi, 'Her şeye var mısınız, yapabilecek misiniz' diye sorduğumda, bana yemin ederek 'varız' dediler. 3 buçuk yıl emeğimiz var, her an beraberdik, yan yana olmasak bile telefonun ucundaydık. Her gün program soruyorum İhsan'a, 'Nasıl gitti, istediğimiz sonuç çıktı mı' şeklinde. 3 buçuk yıl bizimle görüşüp, bize ödemeler yapmışlar. Bize bir sürü ödemesi var, hepsini inkar ediyor. Parmağını basmış, imzasını atmış, hepsini inkar ediyor. Ne diyebilirim" değerlendirmesini yaptı.
"BİZ BU SPORCULARI SIFIRDAN DÜNYANIN TEPESİNE ÇIKARDIK, HAKKIMIZI ALMADIK MI?"
Kop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Parmağı ben bastırdım. Avukatımız 'karşı taraf yarın bu imza benim değil dediğinde uğraşmayalım' dedi. Avukatımız, parmak bastığında, kriminalde çıktığını söyledi. Şu anda yine 5 sporcuyla anlaşma yaptım. Sözleşmede bir eksik yok. Her iki tarafın haklarını sağlama alıyoruz. Kesinlikle emeğimizin karşılığını istiyoruz, çünkü biz profesyoneliz. Biz bu sporcuları sıfırdan dünyanın tepesine çıkardık. Bir gelir var, biz bu gelirden hakkımızı almayalım mı" şeklinde konuştu.
KOP AİLESİNİN AVUKATI OSMAN BULDAN: ''TARAFLAR 24.12.2009 TARİHİNDE KENDİ ARALARINDA SÖZLEŞME YAPTI"
Kop Ailesi'nin avukatı Osman Buldan ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Aslı Çakır, 2009 senesinin sonunda Süreyya Ayhan Kop'la bir araya gelerek, kendisinin deney ve bilgilerinden yararlanmak amacıyla çalışma arzusunu dile getirmiş. Müvekkilim de bana başvurduğunda bu aralarındaki sözlü anlaşmayı, yazılı hale getirme taleplerini yansıtmışlardı. Dolayısıyla bir sözleşme hazırlanmıştı ve taraflar bu sözleşmeye imza koymuşlar. Ta ki 2012 Londra Olimpiyatları'nda kadar taraflar arasında maddi anlamda uygulanmıştır. Bu konuda çıkan sorun Londra Olimpiyatları'nda üst düzey başarı sağlandıktan sonra elde edilen prim ve ödül gibi tutarların ödenmemesi yönünde, Aslı Çakır'ın bir arayış içerisine girerek, savsaklama, oyalaması ve bunu ödememe konusunda bir çaba içerisine girdi. Bana göre etik olarak bir sporcunun, bir sporcuya yapmaması gereken bir davranıştır. Bunun yanında bir kimse emek ve mesai sarf ettiyse bunun karşılığını istemesi gayet doğaldır" ifadelerini kullandı.
"SÜREKLİ İNKAR YÖNÜNDE SAVUNMA STRATEJİSİ GELİŞTİREN ASLI ÇAKIR'IN DURUŞMADA NASIL SAVUNMA YAPACAĞI MERAK KONUSU"
Birçok sporcunun Süreyya Ayhan Kop'u örnek aldığını halen dile getirdiğini söyleyen Buldan, "Türk atletizmine önemli hizmetler yapmış ve yapmakta olan bir sporcunun hak arayışı istenmedik biçimde Adliye'ye yansıdı" dedi. Aslı Çakır Alptekin'in sürekli inkar yönünde bir savunma stratejisi geliştirdiğini belirten Buldan, "Aslı Çakır Alptekin'in duruşmada yapacağı savunma merak konusu hale geldi. Bu, masum bir hak arayışıdır. Adli merciler yapacakları incelemeler sonucunda bu sözleşmenin taraflar arasında uygulanacağını ve Aslı Çakır'ın elde etmiş olduğu prim, ödül ve tüm kazanımlardan çalışma gereği ödenmesi gerektiği konusunda karar vereceklerini spor hukukçusu olarak değerlendiriyorum" dedi.
Süreyya Ayhan Kop ile Aslı Çakır'ın 24.12.2009 tarihinde sözleşme imzaladığını belirten Buldan, Aslı Çakır Alptekin'in söz konusu sözleşmeye imzanın yanında, parmak basmasını "bu sözleşmeyi her koşulda yerine getireceği" anlamı taşıdığını belirtti. Öte yandan Buldan, Aslı Çakır Alptekin'in bugüne kadar düzenli olarak, belli miktarlarda Süreyya Ayhan Kop'a antrenörlük ücreti olarak, toplam 54 bin liraya yakın para ödediğini belirtti.
"BİZ BİR ANLAŞMA YAPMADIK"
Aslı'nın antrenörü ve eşi İhsan Alptekin ise bir televizyon kanalına telefonla bağlanarak, "Bu haberi basında ilk gördüğümde şok oldum. Bizi karalamak istiyorlar, bize çamur atmak istiyorlar. Böyle bir şey yok. Böyle bir şeyin olması da imkansız. Haberin içeriği son derece mesnetsiz. Bizim onlarla yazıldığı çizildiği gibi bir anlaşma yapmamız imkansız, olanaksız. Zaten senede 1 veya 2 kere gördüğüm bir insanın bize nasıl yardımı olabilir. Tamamen uydurma, yalan, dolan, iftira" demişti.
Aslı Çakır Alptekin'in eşi, bir televizyon kanalına telefonla bağlanarak Süreyya Ayhan ve kendisine, "Canlı yayında hakaret vari sözler etti" diyen Kop, "Bizim Allahsız, kitapsız olduğumuzu da söylüyorlar. Süreyya ablasına 'yalancı' dedi. Böyle bir aptallık, böyle bir hakaret olabilir mi? İnsanların dini duygularını bile milyonlarca insanın gözü önünde istismar ediyorlar. Çocuğumuz diye gördüğümüz bir insan bize bu hakaretleri etti. Sözleşme var, gereğini yapmıyorlar. Biz 6 aydır sabırla bekliyoruz. Siz bir fidan yetiştiriyorsunuz, bunu Avrupa şampiyonu ve olimpiyat şampiyonu yapıyorsunuz. İncinmesin, kırılmasın diyorsunuz, ama sonuç yok. Ne yapalım, emeğimizin karşılığını almayalım mı? Hangi amaca çalışan antrenör bedava çalışıyor? 3 bin metre engelli koşuyorken, Türkiye'nin sıradan sporcusuyken geldi yanımıza, bizden yardım istedi. Ben 3 bin metre engelliye uygun olmadığını, branşını değiştireceğimi, 'Her şeye var mısınız, yapabilecek misiniz' diye sorduğumda, bana yemin ederek 'varız' dediler. 3 buçuk yıl emeğimiz var, her an beraberdik, yan yana olmasak bile telefonun ucundaydık. Her gün program soruyorum İhsan'a, 'Nasıl gitti, istediğimiz sonuç çıktı mı' şeklinde. 3 buçuk yıl bizimle görüşüp, bize ödemeler yapmışlar. Bize bir sürü ödemesi var, hepsini inkar ediyor. Parmağını basmış, imzasını atmış, hepsini inkar ediyor. Ne diyebilirim" değerlendirmesini yaptı.
"BİZ BU SPORCULARI SIFIRDAN DÜNYANIN TEPESİNE ÇIKARDIK, HAKKIMIZI ALMADIK MI?"
Kop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Parmağı ben bastırdım. Avukatımız 'karşı taraf yarın bu imza benim değil dediğinde uğraşmayalım' dedi. Avukatımız, parmak bastığında, kriminalde çıktığını söyledi. Şu anda yine 5 sporcuyla anlaşma yaptım. Sözleşmede bir eksik yok. Her iki tarafın haklarını sağlama alıyoruz. Kesinlikle emeğimizin karşılığını istiyoruz, çünkü biz profesyoneliz. Biz bu sporcuları sıfırdan dünyanın tepesine çıkardık. Bir gelir var, biz bu gelirden hakkımızı almayalım mı" şeklinde konuştu.
KOP AİLESİNİN AVUKATI OSMAN BULDAN: ''TARAFLAR 24.12.2009 TARİHİNDE KENDİ ARALARINDA SÖZLEŞME YAPTI"
Kop Ailesi'nin avukatı Osman Buldan ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Aslı Çakır, 2009 senesinin sonunda Süreyya Ayhan Kop'la bir araya gelerek, kendisinin deney ve bilgilerinden yararlanmak amacıyla çalışma arzusunu dile getirmiş. Müvekkilim de bana başvurduğunda bu aralarındaki sözlü anlaşmayı, yazılı hale getirme taleplerini yansıtmışlardı. Dolayısıyla bir sözleşme hazırlanmıştı ve taraflar bu sözleşmeye imza koymuşlar. Ta ki 2012 Londra Olimpiyatları'nda kadar taraflar arasında maddi anlamda uygulanmıştır. Bu konuda çıkan sorun Londra Olimpiyatları'nda üst düzey başarı sağlandıktan sonra elde edilen prim ve ödül gibi tutarların ödenmemesi yönünde, Aslı Çakır'ın bir arayış içerisine girerek, savsaklama, oyalaması ve bunu ödememe konusunda bir çaba içerisine girdi. Bana göre etik olarak bir sporcunun, bir sporcuya yapmaması gereken bir davranıştır. Bunun yanında bir kimse emek ve mesai sarf ettiyse bunun karşılığını istemesi gayet doğaldır" ifadelerini kullandı.
"SÜREKLİ İNKAR YÖNÜNDE SAVUNMA STRATEJİSİ GELİŞTİREN ASLI ÇAKIR'IN DURUŞMADA NASIL SAVUNMA YAPACAĞI MERAK KONUSU"
Birçok sporcunun Süreyya Ayhan Kop'u örnek aldığını halen dile getirdiğini söyleyen Buldan, "Türk atletizmine önemli hizmetler yapmış ve yapmakta olan bir sporcunun hak arayışı istenmedik biçimde Adliye'ye yansıdı" dedi. Aslı Çakır Alptekin'in sürekli inkar yönünde bir savunma stratejisi geliştirdiğini belirten Buldan, "Aslı Çakır Alptekin'in duruşmada yapacağı savunma merak konusu hale geldi. Bu, masum bir hak arayışıdır. Adli merciler yapacakları incelemeler sonucunda bu sözleşmenin taraflar arasında uygulanacağını ve Aslı Çakır'ın elde etmiş olduğu prim, ödül ve tüm kazanımlardan çalışma gereği ödenmesi gerektiği konusunda karar vereceklerini spor hukukçusu olarak değerlendiriyorum" dedi.
Süreyya Ayhan Kop ile Aslı Çakır'ın 24.12.2009 tarihinde sözleşme imzaladığını belirten Buldan, Aslı Çakır Alptekin'in söz konusu sözleşmeye imzanın yanında, parmak basmasını "bu sözleşmeyi her koşulda yerine getireceği" anlamı taşıdığını belirtti. Öte yandan Buldan, Aslı Çakır Alptekin'in bugüne kadar düzenli olarak, belli miktarlarda Süreyya Ayhan Kop'a antrenörlük ücreti olarak, toplam 54 bin liraya yakın para ödediğini belirtti.
"BİZ BİR ANLAŞMA YAPMADIK"
Aslı'nın antrenörü ve eşi İhsan Alptekin ise bir televizyon kanalına telefonla bağlanarak, "Bu haberi basında ilk gördüğümde şok oldum. Bizi karalamak istiyorlar, bize çamur atmak istiyorlar. Böyle bir şey yok. Böyle bir şeyin olması da imkansız. Haberin içeriği son derece mesnetsiz. Bizim onlarla yazıldığı çizildiği gibi bir anlaşma yapmamız imkansız, olanaksız. Zaten senede 1 veya 2 kere gördüğüm bir insanın bize nasıl yardımı olabilir. Tamamen uydurma, yalan, dolan, iftira" demişti.