Güncelleme Tarihi:
Ankara'da yaşayan Hazal Nehir, 'breakdance' yaparken tanıştığı arkadaşının yönlendirmesiyle parkur sporuna (bir noktadan başka bir noktaya insan vücudunun yeteneklerini en verimli şekilde kullanıp, sınırlarını da zorlayarak, hızlı ve etkili biçimde hareket etmesini hedefleyen beden eğitimi türü ve yaşam tarzı) başladı. Türkiye'nin en bilinen parkur sporcularından biri olmasının yanı sıra başarılarıyla da adından söz ettiren Hazal Nehir, Singapur'da Lion City Gathering 2019'da (Asian Parkour Championship) Kadınlar Speed Run kategorisinde birinci oldu. Hazal Nehir, Red Bull Art of Motion Finali'nde Türkiye'yi temsil eden ilk atlet oldu.
Red Bull sporcusu Hazal Nehir, başarı elde ettiği sporun tanınmasa da farklı bir felsefe ve yaşam tarzına sahip olduğunu anlattı. Parkur sporunu çocukların sokaklarda, parklarda oynarken yaptıklarına benzeten Hazal Nehir, bu sporu yetişkinlerin de caddelerde, binalar arasında gerçekleştirdiğinden bahsetti. Parkur sporunu yapanları ilk gördüğünde çatıdan atlamak gibi zorlu hareketlerin kendisine korkunç geldiğini ifade eden Hazal Kaya, sonraki dönemlerde ise dansı bırakarak bu sporu yapmaya başladığını anlattı. ODTÜ'deki jeoloji mühendisliği öğrenimini sevdiği sporu yapmak için yarıda bıraktığına değinen Hazal Kaya, 5 senedir parkur sporu yaptığını söyledi.
Parkur sporundaki hedeflerini anlatan Hazal Nehir, "Amacım parkur sporunun bir kadın tarafından nasıl yapılabileceğini göstermek. Erkeklerden daha iyi yerlere gelmek istiyorum. Çünkü dünyada parkur sporu yapan kadın çok az sayıda. Türkiye'de hiç yok. Hayalim, Türkiye'deki kadınlara ilham olabilmek. İnsanlara, kadınlara istedikleri zaman her şeyi başarabileceklerini göstermek istiyorum" dedi.
"GÜVENLİK GÖREVLİLERİ KOVALIYOR"
Parkur sporu yaparken kendilerini görenlerin şaşırdığını aktaran Hazal Nehir, şöyle konuştu:
"Öncelikle bir kadın olarak beni gördükleri zaman bayağı şaşırıyorlar. Çünkü benim yapabileceğimi beklemiyorlar. Erkek arkadaşlarımın yaptığını görüyorlar, sonra ben hazırlanıyorum hareket yapmak için, 'A sen de mi yapacaksın' diyorlar. Çünkü bir kadının yapabileceğini hiç düşünmüyorlar. Tabii ben yaptıktan sonra bakışları değişiyor. Parkur sporu yaparken pozitif yorumlar da değişik tepkiler de alıyorum. Genellikle güvenlik görevlileri kovuyor bizi. 'Ne yapıyorsunuz siz. Burada zıplamayın. Taşları kırıyorsunuz. Başka yerde oynayın' diyorlar, sporumu anlamıyorlar. Parkur sporu bilinmiyor, olimpik spor değil, yarışmaları yok. Türkiye'de bu spor için parkur yok. Öyle olunca biz spor yapabileceğimiz alanları ona göre seçiyoruz. İnsanların bahçelerinde zıplamıyor veya daha düzgün yerlerde antrenman yapmayı tercih ediyoruz. Yurt dışında bunun parkları var ama bizde olmayınca genelde bizi güvenlikler yöneticiler, apartman sakinleri kovuyor."