Güncelleme Tarihi:
Yeri geldi açık hava müzesi, yeri geldi açık hava tiyatrosu, yeri geldi dev bir konser alanı oldu dünyanın en tarihi şehirlerinden Paris'in tarihi meydanları, caddeleri, sokakları ve Seine Nehri...
Sporu, tarih ve sanatla harmanlayan Fransa; gözbebeği Paris'in kültürel, tarihsel, sanatsal mirasını büyük bir görkem ve coşku içinde; sanatçılar, müzik grupları ve dansçıların eşliğinde gözler önüne serdi.
Fransız aktör ve sanat yönetmeni Thomas Jolly'nin tasarladığı açılış töreninde, Paris'in Notre Dame Katedrali, Paris Belediye binası, Louvre Müzesi, Tuileries Bahçesi, Les Invalides Anıtı, Grand Palais ve Eyfel Kulesi etkileyici bir koreografiyle dünyaya kapılarını açtı.
"EKMEK BULAMIYORLARSA PASTA YESİNLER"
Napolyon Bonapart'tan Jeanne d'Arc'a, Victor Hugo'dan "Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler" sözünün mâl edildiği Kraliçe Marie Antoinette'ye, Marie Curie'ye, Arsen Lüpen karakterinin yaratıcısı Maurice Leblanc'a kadar tarihte yerini almış önemli isimler bir bir işlendi.
FRANSIZ DEVRİMİ İŞLENDİ
Mutlak monarşinin yıkılıp cumhuriyet rejimine geçilmesine yol açan, çağ kapatıp çağ açan Fransız Devrimi'ne önemli vurguların yapıldığı senaryoda, Sen Nehri'ni bir otoyol gibi kullanan Fransızlar; Louvre Müzesi, Notre Dame Katedrali (Victor Hugo'nun Notre Dame'ın Kamburu'nu okumanızı öneririm), Alexandre Köprüsü ve Eyfel Kulesi gibi simge yapıları sanatsal bir kurguyla izleyenlerin beğenisine sundu.
MÜZİĞİN BÜYÜLÜ TINISIYLA DİNGİNLEŞTİK
Celine Dion, Lady Gaga (şarkıyı banttan söylemesi yadırgandı), Aya Nakamura, Gojira ve Marina Viotti gibi dünyaca ünlü isimlerin sahne aldığı açılış seremonisinde, futbol ikonu Zinédine Zidane, Fransız komedyen Jamel Debbouze, Amerikalı rapçi Snoop Dogg, Fransa Açık'ın kralı Rafael Nadal, efsane jimnastikçi Nadia Comăneci, şampiyon atlet Carl Lewis, Tenis kraliçesi Serena Williams (uzun süren tekne gezisinde hem kustu hem düşme tehlikesi geçirdi) ve Tony Parker gibi sporun önemli yıldızları meşaleyi taşıdı.
Canlı performansların yanı sıra dünyaca ünlü sanatçılar ve eserlerine de yer verilirken John Lennon ve Fransız besteci ve piyanist Erik Satie ile zihinler dinginleşti ve manevi bir huzura erişildi.
PARİS'İ GÖZYÜZÜNDEN SEYRETMEK MUAZZAMDI
Olimpiyat ateşi Fransız judocu Teddy Riner ile eski atlet Marie-Jose Perec tarafından yakılırken 92 Barselona (Okçu Antonio Rebollo) ve 96 Atalanta (Muhammet Ali) kadar ikonik değil ancak hidrojen balonunu havalandırıldığı anlar özel ışıklandırmalar ve efektlerle desteklenince görsel bir şölen yaşandı.
Geçmişin kültürel ve mimari mirasını koruyan, dünyanın açık hava müzelerinden İstanbul, Roma, Dresden, Prag gibi şehirlerden olan, eşsiz güzellikler ve yaşanmışlıklar barındıran Paris'i sanatsal bir kurguyla gökyüzünden seyretmek muzzamdı.
YAĞMUR PLANLARI BOZDU
Açık hava organizasyonlarının başarıyla tamamlanabilmesini için gerekli olan uygun hava koşulları yerine Paris'te planları bozan, aksaklıklar yaşanmasına neden olan ve tören alanının erken terk edilmesine yol açan bir yağmur yağışı vardı.
Trocadero Meydanı'nda oluşturulan üstü açık tribünde töreni takip eden devlet adamları ile uluslararası kuruluşların temsilcileri yağış nedeniyle zor anlar yaşarken, basın mensupları da görevlerini gereği gibi yapamadı. Yeterli önlem alınamadığı için yağmurda ıslanan çok sayıda davetli, sporcu, basın mensubu ve izleyici, tören alanını terk etmek zorunda kaldı.
GAZZE TEMALI GÖMLEK YÜREK BURKTU
Türkiye'nin yanı sıra Filistin, Moğalistan, İsveç, Fransa, ABD ve Avustralyalı sporcuların geçit töreni dikkate değerdi.
Yağmur nedeniyle zor anların yaşandığı geçit töreninde, savaş mağduru Filistinli boksör Wasim Abusal'ın giydiği İsrail'in Gazze saldırıları temalı gömlek dikkatleri üzerine çekti. Bazı sosyal medya kullanıcıları, Abusal'ın, futbol oynayan çocukların üzerine İsrail'in bomba yağdırmasını tasvir eden gömleği giymesini takdir etti.
YEREL KIYAFETLER RENK KATTI
Ülkeler kendi kültürlerine özgü kıyafetler tercih ederken Moğolistanlı sporcuların giydiği kıyafetler bizleri Asya'nın uçsuz bucaksız bozkırlarına götürdü.
FRANSA'DA FRANSA PROTESTOSU
Fransa'nın eski sömürgelerinden Cezayir'in olimpiyat sporcularının, Sen Nehri'ndeki tören sırasında, Paris'te 1961'de nehre atılarak katledilen Cezayirlilerin anısına suya gül bırakması da geçit töreninin en dikkat çekici anlarından biriydi.
"KORE"LER KARIŞTI
Geçit töreninin en skandal olayı ise Güney Koreli sporcuların Kuzey Koreli olarak tanıtılması ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti anonsunun yapılmasıydı kuşkusuz. İdeolojik olarak farklı kutuplarda bulunan, ihtilaflı iki ülkeden gelen tepkiler sonrası Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve Paris 2024 organizatörleri özür dilemek zorunda kaldı.
RUSYA'YA BAŞKA, İSRAİL'E BAŞKA
Ukrayna'yı işgal eden Rusya ve destekçisi Belarus'un,"olimpiyat barışı"nı bozmaları nedeniyle oyunlara yalnızca tarafsız sporcu statüsü altında katılmasına izin verilirken Gazze’de soykırım yapmakla suçlanan İsrail'in bu uygulamadan muaf tutulması, herhangi bir ceza almaması ve geçit töreninde ülkeler arasındaki yerini alması iki yüzlü bir yaklaşımın açık göstergesiydi.
"FARKLILIKLARIN" VURGULANDIĞI ORGANİZASYONDA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
Her türlü farklılığı kucaklama iddiasında olan, eşitlik ve özgürlük nidalarının atıldığı organizasyonda, 4x400 metre bayrak yarışında Fransa'yı temsil eden atlet Sounkamba Sylla'nın, başörtü yasağı nedeniyle açılış törenine şapkayla çıkmak zorunda kalması tam bir çelişkiydi.
HZ. İSA TASVİRİNE TEPKİ YAĞDI
Irksal eşitlik, kadın-erkek eşitliği, paralimpik sporculara yönelik mesajların sıkça verildiği açılış töreninin en tartışmalı olayı ise "drag queen"lerin Hz. İsa'yı konu alan "Son Akşam Yemeği" tablosunun tasvirindeki tavrı ve LGBT temalı defileydi.
Paris 2024 açılış töreninde "drag queen" (kadın kıyafeti giyip makyaj yapan erkek) performansıyla Hz. İsa'yı konu alan "Son Akşam Yemeği" tablosunun tasvir edilmesi, dini inanca saygısızlık yapıldığı gerekçesiyle tepki aldı.
DİNİ KURUMLAR "KÜSTAH VE ALAYCI" BULDU
Fransa Katolik Kilisesine ait X hesabından, Olimpiyat Oyunları açılış törenine ilişkin Fransız piskoposların görüşü yayımlandı. Törende Hristiyanlıkla alay eden sahnelerin yer aldığı belirtilen açıklamada, "Bu tören maalesef Hristiyanlıkla alay eden sahneleri içeriyordu, bu durumu derin bir üzüntüyle karşılıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Fransa Katolik Kilisesi'nden Rus Ortodoks Kilisesine, Orta Doğu Kiliseler Konseyi'nden Mısır'daki El Ezher Kurumu'na kadar birçok dini kuruluş, Paris Olimpiyatları'nın açılışında yaşananlara tepki gösterdi ve yapılanları "Küstah alaycılık" olarak değerlendirdi.
Fransa dışından tepki verenler arasında ABD'nin Minnesota eyaletinden Winona-Rochester Piskoposu Robert Barron da yer aldı.
Gösteriyi, "Bir tür iğrenç, küstah alaycılık" sözleriyle niteleyen Barron, Fransa'nın Hristiyanlıkta önemli bir ülke olduğunu ifade etti.
Paris 2024 sözcüsü Anne Descamps bir basın toplantısında özür dileyerek, "Açıkçası hiçbir zaman herhangi bir dini gruba saygısızlık etmek gibi bir niyetimiz yoktu. (Açılış töreninin) amacı toplumsal hoşgörüyü kutlamaya çalışmak," dedi.
SOSYAL MEDYADA ÖFKE HAKİMDİ
X'te de "drag queen"lerin gösterisine tepkiler yükselirken aşırılık ve dini değerlere saygısızlık yapıldığı yönünde paylaşımlar yapıldı:
"LGBT topluluğunun sağda ve solda Hıristiyan inancının iradesiyle dalga geçebilmesi ve eleştirenlerin hâlâ "hoşgörüsüz" olarak etiketlenebilmesi çok komik."
"Olimpiyatların Kutsal Akşam Yemeği'nin LGBT karikatürüyle açılışı. Kapsayıcı olmak mı yoksa alay etmek mi? Neden sadece Hıristiyanlık karikatürdür? Belki de hümanizmin temeli olan Hıristiyanlık herkesi kucakladığı ve İsa'nın yüzüne tüküren ve alay edenler de dahil olmak üzere herkesin dahil edilmesini desteklediği için."
"LGBT lobisinin pedofiliyi teşvik etmediğini söylediklerinde bu görüntüyü hatırlayın. Sadece 2,4 milyar insanın dinini ayaklar altına almakla kalmıyorlar. Erkek, kadın ve doğanın kendisiyle alay etmeyi teşvik ediyorlar. Aşırı cinselleştirilmiş gösterilerine reşit olmayanları da dahil ediyorlar."
"Benim Fransa'm çiftçiler, işçiler ve işçilerdir, Drag Queen'ler ve onların LGBT propagandası değil."
"Son Akşam Yemeği'ni taklit eden Drag Queen'in tamamı Fransız parasıyla. Aman Tanrım! Bu sirk ne kadar sürecek?"
"Fransa düştü"
DÜNYA BASINI İKİYE BÖLÜNDÜ
Büyük tartışmalara yol açan 2024 Paris Olimpiyatları’nın açılış törenini, kimi yerlere göklere sığdıramadı, kimi yerden yere vurdu.
Dünyayı ikiye bölen Paris 2024 açılış töreninin basına yansıması şu şekilde oldu:
ÖVE ÖVE BİTİREMEYENLER
ABD
WASHiNGTON POST: MUHTEŞEM SAHNE
"Paris muhteşem bir sahneye dönüştü ve son yıllarda popülerliğini kaybeden küresel bir spor etkinliğine belirli bir parlaklık verebileceğini gösterdi."
iNGiLTERE
THE GUARDiAN: EN BÜYÜK ŞOV
"Fransa, açılış töreninin dünyadaki en büyük açık hava şovu olacağına söz vermişti. 6 kilometrelik nehir boyunca gerçekleşen dans, canlı müzik ve akrobasi gösterilerini 300 binden fazla insan izledi."
FRANSA: L’EQUiPE: YÜCE TÖREN
"Yağmur, çeşitlilik, yıldızlar ve anıtlar… Paris Olimpiyatları’nın yüce açılış töreni!"
YERDEN YERE VURANLAR
iSPANYA
MARCA: SAYGISIZ VE REZiL
"Katolikleri öfkelendiren performans. Saygısız, rezil. ‘İsa’nın Son Akşam Yemeği’ tablosunun sergilendiği gösteride LGBTQ’ye hoşgörü mesajının yer alması Katolikleri oldukça sinirlendirdi."
iTALYA: LA GAZZETTA DELLO SPORT: BUNUN ADI HAKARET
"Tüm ihtişamına rağmen dine hakaret eden bazı figürler kabul edilemez. ‘İsa’nın Son Akşam Yemeği’ tablosu böyle resmedilmemeliydi."
PORTEKiZ
A BOLA: HEDEFE ULAŞTILAR
"Fikir; hafızada kalan ve unutulmaz bir açılış töreni yapmaktı. Fransızlar hedefe ulaştılar! Ama çok azı güzel anılarla hatırlayacak."
2 SAAT SONRA İPTAL EDİLEN GOL!
Erkekler futbol branşında Arjantin ile Fas'ın karşılaştığı mücadelede yaşanan olaylar güvenlik zafiyetini ortaya koydu. Arjantin'in beraberlik golü sonrası; Faslı seyircilerin sahaya inmesi, rakip takım kulübesine saldırmaları, sahaya atılan havai fişekler sonucunda maçın yaklaşık 2 saat duraklatılması ve atılan golün ofsayt olduğunun anlaşılması...
SEN NEHRİ TEMİZ Mİ, KİRLİ Mİ?
Çevreyi korumak adına atıklar hususunda azami dikkat gösteren, yeni tesisler inşa etmekten kaçınıp eskiyi kullanmayı ya da geçici tesisler yapmayı tercih eden Paris 2024 organizatörlerinin en büyük iddiası ise 100 yıldır yüzülemeyen Sen Nehri’nde triatlon düzenlemekti.
2015'te bu yana 1.4 milyar Euro harcanarak temizlendiği iddia edilen Sen Nehri'nin kirlilik seviyesinin organizatörlerin açıkladığından çok daha yüksek olduğu ve yüzmeye elverişli olmadığı sık sık haberleştirilse de tartışmaların arasında yapıldı yarışlar.
"CASUSLUK" SKANDALI MEN CEZASI GETİRDİ
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nın hemen başında, Kanada Kadın Futbol Takımı'nın "casusluk" skandalıyla sarsıldı spor dünyası.
Kural dışı ve gayriahlaki de olsa teknolojinin nimetlerinden yararlanmayı seçen Kanada Teknik Direktörü Beverly Priestman ve antrenör ekibi, rakipleri Yeni Zelanda'nın antrenmanını insansız hava aracı (drone) ile gözetlemeye çalıştı ve bedelini çok ağır ödedi.
Etik olmayan bu davranış nedeniyle Kanada'ya 6 puan silme cezası ve teknik ekibe birer yıl men cezası verildi.
Konu cezadan açılmışken Dostoyevski'nin eşsiz romanı Suç ve Ceza'dan alıntı yapmadan geçmek olmaz:
"Namuslu olmak sizi diğer insanlardan üstün yapmaz, övünme hakkını vermez, zaten herkes yaşadığı sürece namuslu olmak zorundadır."
TUĞBA NEDEN ÇIKTI, iLKiN NEDEN GiRDi TARTIŞMASI
A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın kadrosunda son anda bir değişikliğe gidilerek Tuğba Şenoğlu İvegin'in yerine İlkin Aydın'ın dahil edilmesi bizleri günlerce süren bir tartışmanın içine soktu.
Bu değişikliğin bir de Paris'te yapılması tartışmayı daha da çetrefilli hale getirirken "lobicilik ve torpil" iddialarının gölgesinde bir olimpiyat geçirdik maalesef...
OLiMPiYATLAR iÇiN PARMAĞINDAN VAZGEÇTi
Evet, hepimiz "... için neyden vazgeçersin?" minvalinde sorulara muhatap olmuşuzdur dost meclislerinde.
Avusturyalı gözü kara çim hokeyi oyuncusu Matt Dawson, "her şeyden" yanıtını veren arkadaşlarımızdan olsa gerek ki Paris Olimpiyatları’nda yarışmak için parmağının bir kısmından vazgeçti.
Sağ elindeki bir parmağını kötü bir şekilde kıran, ameliyat olması durumunda Olimpiyat Oyunları'nı kaçıracak olan Matt Dawson, daha çabuk iyileşecek olmasından ötürü, "ödemem gereken bedel buysa..." diyerek parmağını bir kısmından vazgeçti ve Paris 2024'e katıldı.
TECAVÜZDEN HÜKÜM GİYEN VOLEYBOLCUYA TEPKİ
2014’te 19 yaşındayken 12 yaşındaki bir İngiliz kıza tecavüz etmekten suçlu bulunduktan sonra 2016 yılında 4 yıl hapis cezasına çarptırılan Hollandalı plaj voleybolcusu Steven van de Velde tepkilerin odağındaydı. 4 yıllık cezasının 12 ayını çektikten sonra spora geri dönen Steven van de Velde konusunda Olimpiyat Komitesi sessiz kalmayı tercih etti.
7 AYLIK HAMİLE OLARAK YARIŞTIĞINI AÇIKLADI
Mısırlı eskrimci Nada Hafez, son 32 turunda Amerikalı Elizabeth Tartakovsky’ye karşı elde ettiği galibiyetin ardından 7 aylık hamile olduğunu açıklayarak hepimize dumura uğrattı.
Mısırlı eskrimci Nada Hafez, Paris Olimpiyatları son 32 turunda Amerika Birleşik Devletleri’nden Elizabeth Tartakovsky’ye karşı elde ettiği galibiyetin ardından 7 aylık hamile olduğunu açıkladı.
Yaşadığı mutluluğu, "Podyumda iki sporcu olarak görünüyorduk ama aslında üç kişiydik! Ben, rakibim ve dünyaya henüz gelmeyen küçük bebeğim" ifadeleriyle anlatan Hafez, son 16 turunda veda etti.
KÖYDEN İZİNSİZ ÇIKIŞIN KARŞILIĞI KOVULMAK
Sıkı disiplin uygulamalarıyla bilinen Olimpiyat Oyunları'nda köyden izinsiz ayrılmanın faturası ağır olabiliyor.
Brezilyalı 22 yaşındaki yüzücü Ana Carolina Vieira, kendisi gibi yüzücü olan erkek arkadaşı Gabriel Santos ile birlikte köyden ayrılıp Paris'te gece gezintisine çıktı ancak geldiğinde kapılar yüzüne kapandı.
Sporcuya uyarıda bulunan Brezilya Olimpiyat Komitesi, Carolina'nın itirazı sonrası bu kez genç yüzücüyü kafilen çıkardı.
Bu itirazı "Saygısız ve agresif bir meydan okuma" olarak gören komite, Ana Carolina Vieira'ya hayatının şokunu yaşattı.
SPORU BIRAKIP BAKANLIĞA SOYUNDU
Olimpiyatlarda 100 metre kelebekte yarı finali kaçıran Paraguaylı yüzücü ve sosyal medya fenomeni Luana Alonso, Paris Olimpiyat Köyü'nden "uygunsuz ortam yarattığı" gerekçesiyle kovuldu.
Elenmesinin ardından komite ve hocasından habersiz emekliliğini açıklayan 22 yaşındaki Luana Alonso (artık tam zamanlı influencer), sporcuların yarışma süresince antrenman yapmaları, dinlenmeleri ve diğer yarışmacılarla kaynaşmaları için oluşturulan köyden çıkarıldı.
Olimpiyat Köyü’nden ayrıldıktan sonra ABD'nin yolunu tutan Alonso, spor bakanlığı için aday olmayı düşündüğünü belirtti.
Bir sporcuda bulunması gereken fiziksel ve mental özelliklerden mahrum olduğu iddia edilen Alonso, bakan olabilir mi bilinmez ama yarattığı sansasyonla bol takipçili bir sosyal medya fenomeni olacağı kesin.
BÜYÜK BRİTANYA'NIN "GÜVENDE OL, AKILLI OL" MOTTOSU
"Güvende ol, akıllı ol, takımı koru" şiarıyla yola çıkan Büyük Britanya, sıfır alkol politikasıyla oluşturduğu kampta sporcularına 5 yıldızlı bir otel konforu sundu.
Kahve konusunda ödüllü bir baristanın da bulunduğu kampta sporcuların rahatı için yaklaşık 750 personel gece-gündüz görev yaptı.
Alkolsüz kokteyllerin servis edildiği bir gece kulübünün de olduğu bu kamp ortamı sporculara ne kadar olumlu tesir etti bilinmez ama Büyük Britanya organizasyonu toplam 65 madalya ile 7. sırada tamamladı.
ALAY KONUSU OLAN BREAK DANSÇI
Paris Olimpiyat Oyunları'nda ilk kez break dans kategorisinde yarışmalar düzenlenirken Avustralyalı dansçı Rachael Gunn'ın tarzı alay konusu oldu.
Break dans türündeki üç müsabakayı toplamda 54-0'lık skorla kaybeden 36 yaşındaki Rachael Gunn; kıyafet tarzı, sahnede kanguru gibi zıplaması ve başının üzerinde duramayışıyla çok konuşuldu.
Üniversite öğretim görevlisi olan Rachael Gunn, farklı ve yaratıcı bir dansla rakiplerinin önüne geçmek planıyla sahneye çıktığını söyleyerek eleştirilere yanıt verdi ve pişman olmadığını dile getirdi.
Öyle ya, bir insan hayatında kaç kere Olimpiyat Oyunları'nda olma şansı yakalayabilir ki...
KADIN MI, ERKEK Mİ KAVGASI
Gelelim Paris Olimpiyat Oyunları'nın en çetrefilli, en tartışmalı, en çok konuşulan olaylarından olan bokstaki cinsiyet tartışmasına.
Cezayirli boksör Imane Khelif, İtalyan rakibi Angela Carini'nin maçın 46. saniyesinde oyundan çekilmesinin ardından sporda cinsiyet konusunda bir tartışmanın ortasında kaldı.
İtalyan Angela Carini'nin gözyaşları içinde ringten çekilmesi, "Hayatımda hiç bu sert yumruk yememiştim. Ülkem için ringe çıktım ama acı dayanılmazdı. Burnumda hala acı var" sözleriyle Imane Khelif'in "kadın" değil "erkek" olduğunu ima etmesi, Cezayirli sporcuyu hedef tahtası haline getirdi.
Öyle ki tüm dünya ayağa kalktı, kendini bir cadı kazanı içinde bulan Cezayirli boksör Imane Khelif, ABD Eski Başkanı ve Başkan Adayı Donald Trump'tan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'ye kadar milyonlarca insanın acımasız eleştirilerine, hakaretlerine, suçlamalarına maruz kaldı.
2023 Dünya Şampiyonası'ndan diskalifiye edilmesi bir nevi kanıt gösterilerek Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından Paris 2024'ten de diskalifiye edilmesi için kampanyalar başlatıldı.
YENİLMEZ DEĞİL, 9 MAĞLUBİYETİ VAR
Kariyerinde 9 yenilgisi bulunan, 2018'de ilk büyük çıkışını yapan ve IBA'nın düzenlediği 2018-2019 şampiyonalarından daha ilk turda elenen Imane Khelif, 2021 Tokyo Olimpiyat Oyunları kadınlar hafif sıklet çeyrek finallerinde İrlandalı altın madalya sahibi Kellie Harrington'a kaybetti.
2022'de yine IBA'nın düzenlediği Kadınlar Dünya Boks Şampiyonası'nı hafif velter sıklette İrlandalı Amy Broadhurst'ün ardından ikinci olarak tamamladı.
RUS BOKSÖRÜ YENDİ, "ERKEK" İLAN EDİLDİ
Gelelim bu tartışmalara neden olan 2023 Dünya Boks Şampiyonası'ndan diskalifiye edilme sürecine.
Daha önce Uluslararası Boks Birliği (IBA) tarafından organize edilen turnuvalarda sorunsuz şekilde yarışan Cezayirli boksör Imane Khelif, yenilgisiz Rus boksör Azalia Amineva'yı mağlup ettikten hemen sonra IBA'nın Rus Başkanı Umar Kremlev'in şeffaflıktan uzak, keyfi kararıyla yine tartışmaların odağındaki Tayvanlı boksör Lin Yu-ting ile birlikte diskalifiye edildi.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından IBA'nın bu kararı, "ani ve keyfi" alınmış bir karar olarak eleştirilirken Paris Olimpiyatları'ndaki tartışmaların çıkış noktası oldu.
IBA'NIN ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALARI
Tartışmaların ardından "Testosteron muayenesinden geçmediler ancak ayrıntıların gizli kaldığı ayrı ve tanınmış bir teste tabi tutuldular" açıklamasını yapan IBA Başkanı Kremlev, bu söylemini değiştirerek "Testler yüksek testosteron seviyelerine sahip olduklarını gösteriyor" dedi.
NEDEN ERKEKSİ GÖRÜNÜYOR?
Kadın olarak dünyaya gelen, kadın olarak yetiştirilen, kadın olarak yarışan Imane Khelif'in erkeksi görümünün altında yatan nedenler bilim insanlarına göre cinsiyet gelişim kusurlarından (DSD) kaynaklanıyor.
Güney Afrikalı koşucu Caster Semanya ve Hintli koşucu Dutee Chand ile spor dünyasının tanıştığı bu durum; genetik, hormonel ve anatomik olarak kadın veya erkek kategorilerine tam olarak uymayan cinsiyet özelliklerine sahip kişileri tanımlıyor.
BBC'ye konuşan Prof. Alun Williams'a göre, DSD ile doğan sporcuların tipik erkeklerle aynı derecede avantajlı olduğuna dair doğrudan bir kanıt bulunmazken Prof. Alun Wiliams göre ise bir tür DSD'si olan insanların kadınlara karşı fiziksel avantajı olma ihtimali bulunuyor.
Ancak her iki görüşe göre de ortada kanıtlanabilmiş bir durum yok ve bu konu üzerinde daha çok çalışma yapılması gerekiyor.
"KADINLARA ÖZGÜRLÜK" DEDİ, DİSKALİFİYE EDİLDİ
Sosyal medyada 'b-girl Talash' olarak da bilinen Afganistanlı break dansçı Manizha Talash'ın, India Sardjoe'ya karşı ön eleme mücadelesinde 'Afgan Kadınlarına Özgürlük' ifadesinin yer aldığı bir pelerin giydiği için Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları'ndan diskalifiye edilmesi hem şaşırtıcı hem üzücüydü.
Dünya Dans Sporları Federasyonu'nun (WDSF) yayınladığı açıklama metninde, "Afgan Kadınlarına Özgürlük" ibaresini siyasi bir slogan olarak buldukları bilgisine yer verdi.
Taliban'ın 2021'de, Afganistan'da iktidara gelmesi üzerine Kabil'den kaçarak İspanya'ya sığınan Manizha Talash'ın diskalifiye edilmesi sosyal medyada tepki çeken olaylardan biri oldu.
BONUS: OLİMPİYAT YILDIZI YUSUF DİKEÇ
Bu kadar can sıkıcı olay yeter diyerek gelelim Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nın yıldızına, ikonuna, 7'den 70'e herkesin hayranlıkla baktığı sporcusuna...
Salt yeteneklerin ve teknik becerilerin ön planda olmadığı, karakterin ve kişisel tarzın da büyük bir rol oynadığı bir platform spor.
Bir sporcunun karakteri, tutkusu, azmi, tarzı, etik değerleri, stili, iletişimi onun sporun ötesinde bir etki yaratmasına yol açabilir.
Hayranlık uyandırmak, saygınlık elde etmek, ikon haline gelmek için yalnızca madalya kazanmak, sporda başarılı olmak bazen yetmeyebilir.
Bazen kaybederken de kazanabilir, tek bir hareketiyle unutulmazlar arasına girebilir ve bir fenomen haline gelebilir sporcu.
İşte milli atıcımız Yusuf Dikeç tam da böyle bir etki yarattı Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda.
Olimpiyat Oyunları'nda takım arkadaşı Tarhan'la birlikte gümüş madalya kazanan Yusuf Dikeç, lens ve göz kapağı gibi yardımcı teçhizat kullanmadan bir eli cebinde atış tarzı ile Paris 2024'ün yıldızı haline geldi.
Yusuf Dikeç'in ünü; Türkiye'yi, Fransa'yı, Avrupa'yı aştı ve dünyaca tanınan bir fenomene dönüştü.
Olimpiyat rekortmeni sporculardan futbol sahalarının yıldızlarına kadar birçok sporcu, sevincini "Yusuf Dikeç pozu" ile yaşadı.
Dünyanın birçok yerinde grafitileri yapıldı, tişörtleri basıldı, siyasetçisinden iş insanına (Elon Musk) kadar hemen herkes onu konuştu.
Paris 2024'e tarzı, tavrı ve sporcu kimliğiyle damgasını vurdu.
Ve Olimpiyat Oyunları denince akla ilk gelecek isimlerden oldu.
Teşekkürler Yusuf Dikeç.