Kanat ATKAYA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2002 01:52
FUTBOL ile veya başka bir değişle taraftarlık kültürü ile ilgilenmeyenler için çok kıro bir yaklaşım olacak biliyorum ama; Şu anda Lokomotiv Stadı'n da Liverpoll'un meşhur şarkısı, ‘‘You'll never walk alone’’ (Asla yalnız yürümeyeceksin) çalıyor ve ben harbi harbi duygulanıyorum.
Saçma ama böyle işte ne yapayım! Lokomtiv Moskova kendi liginde şu anda çok fiyakalı bir takım. Şu ana kadar 9 gol yemiş bunda aynı zamanda Milli Takımlarının da kalecisi olan
Ovchinnikov'un büyük etkisi var tabi. Hee bu arada sadece 34 gol atabilmişler. O da başka bir hadise, fakat bu rakamlar Lokomotiv Moskova'nın lider olduğu kendi liginde çetin ceviz olduğunu gösteriyor.
Ama arkadaşlar burası Şampiyonlar Ligi. Maç öncesinde Lokomotiv Moskova'nın Teknik Direktörü
Yuri Semin, Galatasaray'ı grubun favorisi olarak gösterdi. Ya galiba Galatasaray'a bir tek Türkiye'de çok güvenilmiyor diye düşünmeden edemiyor insan değil mi?
Fatih Terim'de maçtan önce düzenlediği basın toplantısında,
‘‘Grupta atılacak ve yenilecek her gol, hesapları büyük ölçüde değiştirebilir’’ demişti.
TEMİZ BAŞLANGIÇ
Galatasaray, dün 2 gol attı. Gol yemedi ve futbol dünyasının en mühim ligine 3 puanla tertemiz bir başlangıç yaptı. Bu arada gözden kaçmadı, Galatasaray bu maçta sarı kart bile görmedi. Bu da çok önemli. Maça dönersek Galatasaray'da
Felipe, Ergün, Kaptan Bülent ve
Mondragon oyunun kader anlarını belirleyen isimlerdi. Özellikle
Mondragon, Lokomotiv Moskova'nın cesaretini toplayıp Galatasaray'ın üzerine geldiği anlarda çok kritik toplar kurtardı.
Mondragon'un bu performansı, hakikaten güven vericiydi. Haa unutmadan dakika 72 sahanın iyi olmayan isimlerinden (Kötü demeye dilim varmıyor ne yalan söyleyeyim)
Hasan Şaş çıktı.
Muhammed Sarr oyuna girdi. Tam solumda oturan
İlhan Söyler'e,
‘‘Ağabey ben bu çocuğu çok seviyorum’’ dememe kalmadan
Sarr kafayı çaktı! Şimdi söylemiş olayım bari ben bu
Sarr'ı hakikaten seviyorum yahu!