Güncelleme Tarihi:
Taraftar hesabı yanlış yere kesmiştir. Beşiktaş başkanı da o yanlış hesabı iadeli taahhütlü teknik direktöre gönderip onun faturasını kesmiştir.
BEŞİKTAŞ’ta Bernd Schuster ve Mustafa Denizli konusunda herkes bir şeyler yazdı. Ama ben işin aslını şöyle biliyorum. Geçen sene ikinci yarı başlıyor. Beşiktaş kötü gidiyor. Haftalar geçiyor ve Yıldırım Demirören ile ailesine taraftar küfür etmeye başlıyor. Şimdi burada duralım, çay molası verelim. Aynı taraftar geçen sezon Mustafa Denizli, Beşiktaş’a yeni geldiğinde ona sahip çıkmıyordu. Hatta bazen yuhalıyorlardı. Ama geçen sezonun ikinci yarısında ne olduysa aynı taraftar Yıldırım Demirören’e küfür ederken, hocalarına sesini çıkarmadı. Zaman zaman alkışladılar. Yalnış transferdir, doğru transferdir... Yıldırım Demirören büyük paralar vererek bu takımı kurdu. Peki bu takımı kim çalıştırıyor? Mustafa Denizli. Peki niye Mustafa Denizli’ye “tık” yok da Yıldırım Demirören ve ailesine var!..
‘Sorumlu benim’ diyemez miydi?
Hoca olarak Mustafa Denizli bu takımdan sorumluyken çıkıp beyanat veremez miydi; “Ey Beşiktaş seyircisi. Niye başkanımıza ve ailesine küfür ediyorsunuz. Eğer hata varsa bu takımın teknik direktörü benim. Hesabı size ben vereceğim” diyemez miydi? Derdi. Suskun kaldı... Zaten, Yıldırım Demirören de böyle düşünüyordu. “Parayı ben veriyorum. Hocaya takımı teslim ediyorum. Küfürü ben yiyorum. Esas muhataba ses yok” diyordu.
Yıldırım Demirören, bence bu küfür olayında ve sonrasında yüzde yüz haklıdır. Seyirci hesabı yanlış yere kesmiştir. Beşiktaş başkanı da o yanlış hesabı iadeli taahütlü teknik direktöre gönderip onun faturasını kesmiştir. Olay bu kadar basit.
O mukavele geçerli değildi
Bakın, Mustafa Denizli Beşiktaş ile mukavele yaptığında, kulübe yakın olan basın mensupları bunu kendi aralarında konuşuyorlardı. Bu mukavelenin geçerli olmayacağını söylüyorlardı. Bu yazdıklarımı yarın yalanlarlar veya doğrularlar ya da ses çıkarmazlar. Ama başkan Demirören’in, Mustafa Denizli konusundaki sıkıntılarını yakın çevresiyle sohbet ederken dillendirdiğine bazı kimseler şahit olmuşlar. Herkesin de bu konuyu inkar edecek hali yoktur.
Karakutu Düren, o da susuyor
İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Artık, Denizli’nin Beşiktaş’tan ayrılma vakti geldi. Onun için de organize plan yapıldı. Schuster ile 2.5 ay önce anlaşıldı. Her şey hazırdı. Ama, “Ne Mustafa kırılsın ne de kulüp zarar görsün” denildi. Zaten Beşiktaş bu konuda Tigana, Del Bosque ve Ertuğrul Sağlam’dan sorunlu ayrıldı. Böyle bir olay istenmedi devreye Mete Düren girdi. Aslında bu olaylardaki en önemli isim yani karakutu Mete Düren’dir. O da susuyor.