Güncelleme Tarihi:
Aylık mı verirlerdi Kumkapı'da çalışırken, haftalık mı?
‘‘Ben bahşişe çalışırdım Yener hocam. İlk gece bir grupla 100'er bin lira aldık, çok paraydı. Ertesi günler hep arttı. Ben paraları alıp verirdim Remzi Baba'ya, o toplardı. Hep isterdim çocuklarıma bir ev almak. O zamanlar da komünist zamanıydı ya, ucuzluk vardı. Remzi Baba paralarımı Mark'a çevirirdi. Böylece bin Mark'a Haskova'da bir daire aldım '92 senesinde.
ARABA İSTİYOR
Yener hocam, çoluğuma çocuğuma ev alayım diye altı sene sandalyelerin üstünde yattım o lokantada. Çünkü bana bir şey anamdan babamdan kalmadı. Çok çalıştım hocam, hiç durmadım. Öğlenleri bile çalardım yani. Müşterilere çalarken yemek parası vermezdim, çaycıya gidip çalardım çaya para vermiyeyim diye. Komşular geliyor buraya kot almaya, onu bunu almaya. Ben de onlarla gönderiyordum birkaç para. 96 senesinde çocuğuma iki katlı villa aldım yine Haskova'da, yeriyle beraber. 2500 dolar verdim ona, hiç param kalmadı. Villam var ama param yok hocam. Ben çok para bilmem, çocuklarım aç durmasın yeter. Zenginlik kafamda yok ki benim. Çok meraklıyım, istiyorum bir arabam olsun, isterse Ciguli arabası olsun.’’
Ciguli Ahmet'in sözlerinden alınacak ne dersler var, değer bilmek adına.
‘‘96 sonunda çoluk çocuğu getirttim buraya. Konsolosa gidip akordeon çaldım, kendimi anlattım, vize istedim. Dolapdere'de 2,5 sene bir ev kiralayıp hep beraber oturduk. Ben istemezdim geri göndermek onları ama oğlan askere gidecek. Ben de Bulgar vatandaşıyım, burada oturma iznim var. Türk vatandaşlığı için yapamadım daha, bilmiyorum o işleri. Ayda bir trenle, otobüsle gidiyorum çocukların yanına. Burada çok sıkılıyorum çoluk çocuk, Ayten olmadan.Yeni kaset için şirketten para verdiler, yolladım çocuklara, Allah razı olsun. Dört aydır Bulgaristan'da oturma izni bekledim şimdi geldim, plak şirketim beni Taksim'de bir otelde yatırıyor.’’
DENKTAŞ'TAN ÖDÜL
Sen bunca yıl Kumkapı'da çalış, 40'ından sonra meşhur ol. KKTC'de yılın şarkısı seçilen ‘‘Binnaz’’ın ödülünü Denktaş'ın elinden alacak.
‘‘Kumkapı'da beni bunca büyük adamlar dinlemeye gelirdi, bugüne kadar kimse keşfetmedi, beni anlayamadı. Emniyet müdürlerine çaldım, valilere çaldım, müzisyenlere çaldım. Vahdet Vural'a, Mustafa Topaloğlu'na, Zerrin Özer'e, Sezen Aksu'ya, Hülya Avşar'a çaldım. Sezen Aksu sekiz sene önce geldiğinde bana 100 dolar verdi, büyük paraydı. '98 senesinde Sibel Can'a Rumelihisarı konserinde çaldım, sonra İzmir Fuarı'nda çalıştık. teşekkürlerimi sunarım ona, elimden tuttu. Fuar'da 13 gün çalıştım, 450 milyon para verdi bana. Şimdi Selami Şahin beni istiyor, Sibel Can yeni kasetimdeki iki parçamı okumak istiyor. Ama ayağım yerden kesilmez, şımarmam. Yener hocam yüz misli daha meşhur olacağım, bunu yaz bir kenarına.’’
Ciguli Ahmet'i yakında dizilerde, filmlerde hatta müzik festivallerinde görürseniz şaşırmayın. O Türkiye için yeni bir tip, yeni bir medyatik kahraman. Ciguli'yi izlemeye devam edin, ona numara yapmayın.