PAOK kaptanı Stefan Schwab gönülleri fethetti! Engelli çocuğa yürekleri ısıtan jest...

Güncelleme Tarihi:

PAOK kaptanı Stefan Schwab gönülleri fethetti Engelli çocuğa yürekleri ısıtan jest...
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2023 17:58

PAOK kaptanı Stefan Schwab, Panserraikos’u ağırladıkları maçta seremoniye çıkarken kendisine selam vermek için tekerlekli sandalyesinde bekleyen Giannis adındaki çocuğa harika bir jest yaparak gönülleri fethetti.

Haberin Devamı

3 Aralık, bildiğiniz gibi dünya engelliler günü. Bu sene Trabzonspor kulübü, o tarihte oynadıkları Kayserispor maçı öncesi günün anlam ve önemi sebebiyle engelli vatandaşlara bir jestte bulunarak maç önü seremonilerinde engelli vatandaşların tünelde oyuncularla buluşmasını sağladı ama aslında Trabzonspor kulübünün planladığı şey tam olarak bu değildi. O gün o sırada tünelde bulunan Trabzonspor taraftarı Emre Vural, görüntüleri de paylaşarak sosyal medya hesabından: “Trabzonspor yönetimi beni takımla birlikte sahaya çıkarmak istedi. “Tekerlekli sandalye saha zeminini bozar” cevabıyla, bu istek TFF tarafından reddedildi.” açıklamasını yaptı.

Bu olaydan üç hafta önce Yunanistan Süper Ligi’nde PAOK, Panserraikos’u ağırlayacakları maçtan önce benzer bir jestte bulunmak istedi. PAOK kaptanı Stefan Schwab, seremoniye çıkarken kendisine selam vermek için tekerlekli sandalyesinde bekleyen Giannis adındaki çocuğu gördüğü gibi sarılıp kucağına aldı. Hem seremoniye birlikte çıktılar hem de Schwab, tüm futbolcuların bu taraftarla selamlaşmasını sağladı.

Haberin Devamı

Biz de içimizi ısıtan bu anları görür görmez bu gönlü kocaman sporcuyla iletişime geçmek için kolları sıvadık. Kısa sürede Diego Tavano ve Paok Futbol Kulübünün de desteğiyle ulaştığımız Stefan Scwab ile gayet samimi ve hayatının her alanına değindiğimiz geniş bir röportaj gerçekleştirdik.
Dilerseniz şimdi meşhur olan videoda da görüldüğü gibi gayet sıcak ve tatlı bir insan olan Stefan Schwab ile sohbetimize geçelim.

Öncelikle aileniz ve çocukluğunuzdan başlayalım. Hakkınızda araştırma yaparken fark ettiğim doğup büyüdüğünüz yer olan Saalfelden gerçekten masal kasabası gibi bir yer. Her çocuk böyle bir yerde büyümeyi hayal eder. İstanbul gibi büyük ve kaosun hâkim olduğu bir şehirde büyüdüğüm için ekstra ilgimi çekti burası. Bize biraz o günlerinizden bahsedebilir misiniz?

Saalfelden im Pinzgau harika kış sporları tesisiyle biliniyor, çocukken burada büyümek gerçekten güzeldi. Sadece kış aylarında değil, yazın da spor yapmak için birçok fırsatınız oluyor. 13 yaşıma kadar burada yaşadım, ardından Salzburg’a taşındım. Ama Saalfelden’i hiç unutmadım, çok güzel bir bölge ve her çocuğun yaşamak isteyeceği bir yer.

Haberin Devamı

PAOK kaptanı Stefan Schwab gönülleri fethetti Engelli çocuğa yürekleri ısıtan jest...

Ailenizin spora ilgisi ne seviyedeydi? Anne-babanızın mesleklerini araştırmalarımda öğrendim, işlerinden kalan zamanlarda sizi ve kardeşlerinizi spora yönlendirirler miydi? 4 erkek çocuk aile için zor olmalı. Bizde genelde erkek çocukları biraz gürültücü olur.

Babam iyi bir jimnastikçiydi ve atletizmde çok yetenekliydi; okul şampiyonalarında adını duyurmuştu ve yatay bar ile yer egzersizlerinde bir uzmandı. Onun sayesinde biz dört kardeş yavaş yavaş kayakla, motor sporlarıyla ve futbolla da ilgilenmeye başladık. Gerçekten her şeyi denedik ve babam bizi cesaretlendirdi. Büyüdüğümüz Taxau adlı yerleşim yeri 1984 yılında kurulmuştu ve gerçek bir “spor yerleşimiydi”. Buz hokeyinden kızağa kadar sporla uğraşan çok sayıda genç aile burada yaşıyordu. Herkes fiziksel olarak aktifti ve doğada çok zaman geçirirdik.

Haberin Devamı

Her Avusturyalı gibi siz de kayak ve biatlonla uğraşmışsınız. Futbolda karar kılmanızın sebebi neydi? Bugün olsa yine futbolu tercih eder miydiniz? Heimo Pfeifenberger ve Red Bull akademisinin bu noktada etkisi nedir?

Kış sporları benim için her zaman büyük bir şeydi ama futbolu ayrı seviyordum. Bunun nedeni ise bu sporu tüm yıl boyunca, hatta kışın kapalı mekanlarda bile yapabilmenizdi. Doğru, ailemle yaptığım görüşmelerden sonra akademi direktörü Heimo Pfeifenberger beni Salzburg yatılı futbol okuluna adım atmaya ikna etti. 12-13 yaşlarındaydım ve babam şöyle dedi: “On spor yapamazsınız, birini seçmelisiniz.” Benim için futbol böyle oldu, benim için daha iyi bir seçenek yoktu.

Haberin Devamı

PAOK kaptanı Stefan Schwab gönülleri fethetti Engelli çocuğa yürekleri ısıtan jest...

2011-2014 yıllarında ikinci ligde özellikle Admira Wacker döneminiz muhtemelen oyununuzun olgunlaşmasını sağlayan yer oldu. Bu dönemi nasıl tanımlarsınız, genç futbolculara ve yukarıya adım atmak üzere olan oyunculara ne önerirsiniz? Ülkemizde alt liglere kötü gözle bakıldığı için bunu özellikle sormak isterim.

İkinci ligde Admira ile sadece altı ay oynadım, ardından Bundesliga’ya gittim. Ancak ikinci ligde Salzburg ve Lustenau’nun ikinci takımında iki yıldan fazla oynadım ve genç yaşta burada çok fazla deneyim kazanmayı başardım. Her genç oyuncuya sadece bir ipucu verebilirim: Bir adım geri çekilip biraz maç pratiği yapmak daha iyidir, çünkü bu aynı zamanda kendinizi tanıtmak ve geliştirmek için de iyi bir fırsattır. Bu da ancak sahadaki maçlarla mümkün olabilir. Çoğu zaman kolay olmasa da bunu bir başarısızlık olarak değil, bir fırsat olarak görmelisiniz. Oynama şansınızın olmadığı üst düzey bir takımda yedek kulübesinde veya tribünlerde oturmaktan iyidir.

Haberin Devamı

Daha küçük yaşlarda kardeşiniz bir kazada, 2014 yılında da babanız kanser sebebiyle vefat etmiş, ben de babamı ve kardeşimi kanser sebebiyle kaybetmiş biri olarak acınızı çok derinden hissettim başınız sağ olsun. Bu süreçleri genç yaşta kariyeriniz devam ederken spor dünyasının içinde nasıl yürütebildiniz ve psikolojik anlamda nasıl güçlü kalabildiniz bunu çok merak ediyorum.

Kardeşim öldüğünde henüz çok küçüktüm ve bu durum benden çok diğer iki ağabeyimi etkiledi. Henüz olan biteni tam anlayamıyordum ama hepimiz birbirimiz için oradaydık. Ayrıca babam öldüğünde, ki bu çok acıydı çünkü daha yeni emekli olmuştu ve özellikle benimle daha çok futbol maçı izlemek istiyordu, onun için çok üzüldüm. Eşimin büyük desteği bu süreçte bana çok yardımcı oldu. Aynı zamanda babam da devam etmem için de bir teşvik oldu çünkü eğer yaşıyor olsaydı oğlunun tamamen futbola konsantre olması ve elinden geleni yapması konusunda ısrarcı olurdu.

En son gündeme geldiğiniz görüntüler de dahil olmak üzere sizin oldukça duygusal bir insan olduğunuzu düşünüyorum, ki bunun bir delili de Rapid Wien ile Austria Wien arasındaki seçiminiz olduğunu düşünüyorum. Bu konuda siz ne dersiniz yanılıyor muyum?

Sporda duygular çok önemlidir, onlar olmadan yapamazsınız. Ama aynı zamanda duygularla doğru şekilde başa çıkabilmek gerekir. Ben bir takım oyuncusuyum, birbirimizi motive etmekten ve olumlu duygular geliştirmekten daha iyi bir şey olamaz. Özellikle dolu stadyumlara karşı oynamak bu duyguları çok olumlu etkiliyor, bu nedenle Rapid ve hayranları beni her zaman fazlasıyla etkilemiştir. Seyirciler sizi cesaretlendiriyor ve PAOK’ta da durum böyle. Burada desteklenmeniz için kazanmanız ya da kaybetmeniz önemli değil, hayır: Ama kulübün zaferleriyle birçok insana büyük mutluluk yaşatabilirsiniz ve bu insanı inanılmaz motive eden bir unsur.

Rapid yıllarınızın oldukça iyi geçtiğini düşünüyorum, özellikle Avrupa Kupalarında dikkat çekici sonuçlar aldınız. Bu etapta daha büyük liglere gitmemek sizin kararınız mıydı? Bence birçok ligde gayet rahat oynar ve başarılı işler sergileyebilirdiniz.

Küçük bir çocukken benim için yalnızca Rapid vardı. Burada çok başarılı altı yıl geçirmek benim için ne kadar önemliyse kaptanlığa kadar yükselmek ondan daha da büyük bir onurdu. En iyi takımlarla heyecanlı maçlar yaptık, büyük zaferler kutladık ve iki kez UEFA Avrupa Ligi’nde grup aşamasını geçerek son 16 turuna yükseldik. Bunlar olağanüstü anılar. Evet, Almanya ve Belçika’dan da teklifler vardı ama Rapid’de çok hızlı yükseldim, harika bir pozisyona sahiptim ve bu kulüpte, sansasyonel taraftarların olduğu bir yerde ismimi duyurmak istiyordum bu yüzden kalmayı tercih ettim.

PAOK döneminize gelmeden önce eşiniz ile olan güzel ve eğlenceli düğün hikayeniz çok hoşumuza gitti. O günü bir de sizden dinleyebilir miyiz?

2018 yılında rahmetli babamın dünyaya geldiği yer olan Maria Alm’da küçük bir resmî törenle evlendik. Bir yıl sonra da güney İtalya’da büyük bir kutlama yaptık çünkü eşim yarı İtalyan. Mükemmel bir düğündü ve herkes orada çok eğlendi.

PAOK ligde ve UEFA Konferans Ligi’nde harika bir sezon geçiyor, Bayern Münih’i şok bir skorla 5-1 mağlup eden Frankfurt’u iki defa mağlup ederek grup lideri oldunuz. Bu sezonu nasıl görüyorsunuz, sizce “duble” yapmanız ne kadar mümkün?

Heyecan verici ve ilginç bir sezon çünkü ligde ve kupada bir kez daha tamamen eşit şartlara sahip dört takım var. Her şey mümkün, favori yok. Ama tabii ki PAOK ile tam motivasyona sahibiz ve şampiyonluk için mücadele ediyoruz. Son yıllarda iki kupa finalini kaybettikten sonra intikamımızı alıp burada yeniden şampiyonluğu kazanmak istiyoruz. Konferans Ligi’nde de pek çok şey mümkün, ancak hala gidilecek uzun bir yol var. Bizim için baharda Avrupa’da işlerin devam etmesinden (Konferans Ligi grubumuzu lider bitirmekten) mutluyuz.

Futbol kariyerinizle ilgili son olarak sorumuza gelirsek, futbolculuktan emekli olduktan sonraki hayatınız için ne gibi planlarınız var? Antrenörlük mü yapmayı düşünürsünüz veya çocukluk tutkunuz olan kayağa mı yoğunlaşırsınız?

Kış sporları yapmaya ve futbol oynamaya devam edeceğime inanıyorum ama sadece hobi olarak. Onun dışında işletme ve spor yöneticiliği eğitimimi bu sene mükemmel sonuçlarla tamamladım. Bundan sonraki hedefim antrenörlük yapmak. Bundan sonra her şeye açığım ve geldiği gibi kabul ederim. Ama imkanlarım ölçüsünde her şeye hazır olmak isterim ki, her kapı bana açık olsun.

Son olarak hayat hikayenizi araştırırken futbolcu kişiliğinizin yanında insani özellikleriniz ve birçok sporcudan farklı profiliniz dikkatimizi çekiyordu. Bunu küçük Giannis’e yaptığınız jestle de tüm dünya gördü. Küçük Giannis ve ailesi ile daha önce tanışıklığınız var mıydı? Bundan sonra da kulubünüz Giannis ve Giannis gibi çocuklar için girişimlerde bulunacak mı?

Genel olarak hayat hikayemden etkileniyorum sanırım; abilerim benim için hep birer rol model oldular. İyi bir eğitim aldık ve ayakları yere basan bir şekilde büyüdük. Kalıpların dışında düşünüyorum ve bakış açılarım ve düşünme biçimlerim açısından sınırlı değilim; Dünyada neler olup bittiğini ve diğer insanların nasıl hissettiğini biliyorum. Bu yüzden elimden geldiğince yardım etmek benim için her zaman doğaldır. Küçük Giannis gibi: O ve ailesi stadyumumuzun daimî misafirleri ve tıpkı Rapid gibi PAOK da taraftarlarına açık bir kulüp. Oyuncular olarak, etrafımızda kendini pek iyi hissetmeyenlerin yüzlerine bir gülümseme koyabildiğimizde mutlu oluyoruz: Seremoniye çıkarmak, imza vermek, fotoğraf çekilmek veya el sıkışmak/selamlaşmak güzel şeyler. Giannis’e güzel bir an yaşatabilmemiz için ailesiyle anlaştık: Ne olduğunu biliyorduk ama bence onu sahaya taşıdığımda çocuk için harika bir sürpriz oldu ve o da tüm oyunculara birer beşlik çaktı.

Mesela sizin bu hareketiniz sonrasında benim bir hayalim oluştu. Sizin öncülüğünüzde belki de bu röportajın etkisiyle Türk ve Yunan takımlarının bu çocuklar için bir dostluk maçı yapması, bu çocukların bakımı ve tedavileri adına hem bir farkındalık hem de maddi destek sağlayabileceklerini düşünüyorum. Siz bu konuda ne söylemek istersiniz?

Avusturya’da engellilere yönelik sporlara her yıl maddi katkıda bulunuyorum. Kaderleriyle tamamen olumlu bir şekilde yüzleşen inanılmaz sayıda iradeli insan var. Onlar da bizim için çok ilham verici ve rol model oluyorlar. Bu nedenle engellilere yönelik her türlü desteğe açığım. PAOK bir dernek olarak burada sıklıkla inisiyatif alıyor ve bu konunun giderek daha fazla ilgi görmesinin iyi olduğunu düşünüyorum. Böylece daha çok insan iyilik yapmaya teşvik ediliyor ve konu insani olunca herkes kolaylıkla elini taşın altına koyabiliyor.

Alıştığımız futbolcu profilinin dışında bir görüntü çizen ve bizleri kendisine her an daha da hayran bırakan Stefan Schwab sayesinde artık daima bir gözümüz kendisi ve takımı Paok’un üzerinde olacak. Umarız bu güzel insanın adını sadece ülkemizde değil tüm dünyada daha çok duyarız. Kendisi gibi insanların çoğalması dileğiyle.

(Caner YÜKSELEN ve Ali ŞİVİLOĞLU)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!