Güncelleme Tarihi:
Öztürk, Conrad Otel'de düzenlediği basın toplantısında "Çok üzülerek başkan ve yönetim kurulundan, Galatasaray'a daha fazla zarar verilmeden 16 Ekim'de yapılacak Tüzük Genel Kurulu ile birlikte başlayacak bir süreçle kulübümüzde seçimli genel kurulun en kısa sürede yapılması için gereğini istemek durumundayım" dedi.
Öztürk bu açıklamasıyla Adnan Polat ve yönetimini açıkca istifaya davet ederek, yeni bir seçim dönemi için çağrıda bulundu. Öztürk ayrıca önümüzdeki mali genel kurulda yönetimi ibra etmemeyi de düşündüğünü vurgulayarak, "2010 Mali Genel Kurulu'ndaki konuşmama Galatasaray gelenek, görenek, örf ve adetlerine uygun olarak tarihimizde ilk defa 3 denetçisi birden istifa etmiş yönetim olmasına rağmen 'sizleri ibra ediyorum' diyerek başlamıştım. Ne yazık ki bugün camiamızın gelenek, görenek ve adetlerine hiçbir şekilde saygı duyulmadan, mali ve idari disiplinden bu kadar uzak, eylem ve söylem farklarının bu kadar net olduğu bir dönem olduğu için şimdiden ibra etmemeyi düşündüğümü söylebilirim" ifadelerini kullandı.
Adnan Öztürk'ün konuşması şöyle:
"BİZE VERİLEN 2290 OYUN GEREĞİNİ YERİNE GETİRECEĞİZ"
"Malumunuz üzere 27 mart 2010 Kulübümüzün olağan seçimli genel kuruluna katılan 5267 üyemizin 2290 inin oyunu almış, 2944 oy alan Sn. Adnan Polat listesine karşı seçimi kaybetmiştik. Seçimleri müteakip 07 Nisan tarihinde sizlerle buluştuğumuz toplantıda hem teşekkür etmiş hem de seçim sonrası için fikirlerimizi paylaşmıştık.
Bu toplantı esnasında yanlış anlaşılmalara meydan vermemek için tüm söylemlerimizi yazılı olarak ta sizlerle paylaşmıştık. Bugün yeniden metnini sizlere dağıtacağım bu konuşmam esnasında, üzerine basarak vurguladığım bir paragraf üzülerek söylemek istiyorum ki bugünkü toplantımızın ana gündem maddesidir. Bu paragrafta;
Kulübümüz çok önemli bir dönemden geçmektedir. Dolayısıyla şu anda görevde olan yönetimi yalnız başına bırakmayacağız. Bizden her yardım talep edildiğinde memnuniyetle hizmete varız diyeceğiz ama bunun yanında tüm icraatlerin doğal denetçisi olacağız. Galatasaray ımızda son dönemlerde yapıldığı gibi israf devam eder, idari hatalar yapılır, hesapsız kitapsız işlemler olur, verilen sözler yerine getirilmez, kişisel itibar için Galatasaray ın hakları çiğnenir ise ''yapamıyorsanız bırakın'' demekten imtina etmeyeceğiz. Bu uyarı sadece söylemde kalmayacak, bize verilen 2290 oyun gereğini yerine getireceğiz.
"GALATASARAYLI DİĞER BİR GALATASARAYLI'NIN RAKİBİ DEĞİLDİR"
Hepinizin yakından takıp ettiği üzere, tüm seçim sürecinde Galatasaray ımıza veya yarışma içerisinde olduğumuz Galatasaray lılara zarar verecek, kıracak veya üzecek hiç bir söylemde bulunmadık. Her zaman hiçbir Galatasaraylı diğer bir Galatasaraylı'nın rakibi değildir, camiamızda öteki kavramı yoktur dedik. Bugünde aynı tavrımız ve duruşumuz sürecek ancak bu duruş, son dönemlerde yapılan hataları dile getirmemiz engellemeyecektir.
Kulübümüzü mali açıdan değerlendirirken, rakamlara boğulmadan çok net olarak görünen, Galatasaray tarihinin toplam zararından daha fazlasını bir senede yapmış olan mantalitenin hiç bir şekilde değişmediği tam tersine yaptıkları icraatlerle, daha da büyüttüğü aşikardır. 2011 yılı mali genel kurulunda sayın genel kurul üyelerimizin önlerine konacak borç ve zarar rakamları ile şok olacağını bugünden rahatlıkla söyleyebilirim.
Sn. Başkan ve yöneticileri, sürekli kurumsallıktan, şeffaflıktan ısrarla bahsederken, son yapılan tüzük tadil kongresinin son dakikasında bir önerge vererek uluslararası denetim maddesini kaldırtmaktan hiç rahatsız olmamışlar, tam tersi kongre sonunda yaptığı konuşmada yine kurumsallık şeffaflık için çalıştıklarını söylemekten de imtina etmemişlerdir.
Kulübümüzün en önemli maddi dönemeci olan son 3 sene, gerek stat isim hakkımız, gerek loca satışlarımız, artan naklen yayın gelirleri ve sponsorluk gelirleri, tüm borç zarar dengelerinin düzeltileceği, şirket birleşmemizin yapılacağı, kriterler acısından Avrupa nın en büyük 10 kulübü arasına girmek imkanı tanırken bunların hepsi disiplinsiz, hesapsız kitapsız, hiç bir kulüp menfaatine yarayacak bir stratejisi olmadan harcanmış, üzerine 70 Mmilyon Dolar daha törenle kredi alınmış ve kulüp rekor zarar / borçlanma durumuna getirilmiş. Tüm bu harcamalar yapılırken Kalamış'a mendirek tarzı kaya döküp üzerine 2 köprü koymaktan başka kalıcı hiçbir yatırım yapılmamıştır.
BU YÖNETİMİN EN DEĞERLİ GAYRİMENKULLERİMİZLE İLGİLİ BİR TASARRUFTA BULUNACAK BİR KREDİBİLİTESİ BENİM İÇİN YOKTUR"
2010 mali genel kurulundan çok önce stadımızın loca satışlarının şirket birleşmesinde kullanılacağı sözünü veren başkan ve yönetim, 67 milyon dolar geliri hiç bir getirisi olmayan transfer harcamalarına yönlendirmiş, sözünün aksine törenle banka kredisi alıp şirket birleşmesinde kullanırken artan paranın cari harcamalarda kullanılmayacağı sözü ise gerçek olmamış, kredi cari ve transfer harcamalarına yönlendirilmeye başlanmıştır. Mali genel kurulda 5 senelik mali projeksiyonu sunan yönetici arkadaşımız ve devamında Başkanımız Riva arazisine hiç bir şekilde dokunmaya ihtiyaç olmadığını ısrarla beyan etmelerine rağmen bugün sıranın, adı ne olursa olsun, ister proje ister villa, en değerli gayrimenkulümüzün satışına geldiğini görüyoruz. Maddi anlamda verilen sözlerin bu kadar çabuk unutan, söyleminin tam tersi eylemlerde bulunmaktan hiç bir şekilde rahatsız olmayan bu yönetim mantalitesinin, daha önceki Başkan ve yönetimine verilmiş yetki ile Galatasarayımızın en değerli gayrimenkulleri ile ilgili bir tasarrufta bulunacak bir kredibilitesi benim için yoktur. İlla gerekli ise genel kurula getirirler ve yetki isterler.
2010 malı genel kurulunda çok açık ve net bir şekilde Galatasaray adasının kira sözleşmesinin feshi kararını veren Sayın Genel Kurulumuzun kararını görmezden gelmeye devam edildiğinin de idari açıdan karar ve mekanizmalara ne kadar saygı duyulduğunun ilginç ve acı bir örneğidir.
Daha önce 3 deneticisini birden istifa ettiren yönetim mantalitesi, son aylarda önemli iki yönetim kurulu üyesinin değişik şekilde istifaları ile kendini net bir şekilde ortaya koymuştur. Kulübümüzün asbaşkanı olan değerli bir kardeşimiz futbol yönetiminden, pazarlama A.Ş. nin yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütmekte olan diğer bir kardeşimiz bu görevinden ıstıfa etmiş, birleştirdiğiniz şirketin yönetim kurulu üyeliğinden istifası takip etmiştir.
Son 4 yılda 61 futbolcunun gelip gittiği,7 teknik direktörün görev aldığı, yaklaşık 240 milyon dolar harcanan, karşılığında hiç bir sportif başarı yakalamayan futbol branşımızın en yetkili şahıslarından olan asbaşkan kardeşimiz, kararının nedenini profesyonellikten ve kurumsallıktan uzak icraatler yapıldığı ve altına imza atmak istemediği şeklinde göstererek istifa etmiştir.
Pazarlama AŞ kulübümüzün cirosu en büyük 3 şirketidir ve ne ilginçtir ki istifa eden yönetim kurulu başkanı Galatasaray'dan kar edenlerle çalışmak istemediğini açıkça beyan etmiştir.
Her kurumun, yeniden yapılanma, toparlanma ve çıkışa geçme dönemini sağlayacak gelirlere sahip olduğu bu döneme rastgelen bu yönetim anlayışı iflas etmiştir. Bu anlayışı en iyi istifa eden kardeşlerimiz Galatasaray nezaketi çerçevesinde dile getirmişlerdir. Onların sözlerine en küçük bir ekleme yapma gereği hissetmiyorum.
"YÖNETİMİ İBRA ETMEMEYİ CİDDİ OLARAK DÜŞÜNÜYORUM"
Kulübümüzün her detayını sürekli takip eden bizler konulara gayet hakimiz. 2010 mali genel kurulundaki konuşmama Galatasaray gelenek görenek örf ve adetlerine uygun olarak, tarihimizde ilk defa 3 deneticisi birden istifa etmiş bir yönetim olmasına rağmen, sizleri ibra ediyorum diyerek başlamıştım. Ne yazık ki bugün camiamızın gelenek görenek örf ve adetlerine hiç bir şekilde saygı duyulmadan, mali ve idari disiplinden bu kadar uzak, eylem ve söylem farklarının bu kadar net ortada olduğu bir dönem için, şimdiden ibra etmemeyi ciddi olarak düşündüğümü, vicdan mantık ve gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
"SEÇİMLİ GENEL KURUL EN KISA SÜREDE YAPILMALI"
Galatasaray ımıza manevi anlamda zarar veren hiç bir olay ve söylemi, adedi alışılmışın dışında fazla olmasına rağmen, seçimler esnasında tekrar etmedim veya dile getirmedim Bugün ve bundan sonrada bu tavrım sürecektir, dolayısıyla bugünde gündeme getirmeyeceğim.
Bugüne kadar hiçbir Galatasaraylı ile en küçük bir problemimiz olmadı, olmayacakta .Ancak çok üzülerek bugün Sn. Başkan ve yönetim kurulundan, Galatasaray a daha fazla zarar verılmeden,16 Ekim de yapılacak tüzük genel kurulu ile birlikte başlayacak bir süreçle, kulübümüzde seçimli genel kurulun en kısa sürede yapılması için gereğini istemek durumundayım."