Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2012 12:32
PTT 1. Lig ekiplerinde Ankaragücü'nde yönetim kurulu tarafından sözleşmesi tek taraflı feshedilen Teknik Direktör Yılmaz Özlem, “Yıllarımı verdiğim kulübümden böyle ayrılık olmamalıydı” dedi.
AA muhabirinin telefonla görüştüğü Özlem, yıllarca futbolcu olarak hizmet verdiği Ankaragücü Kulübü'ne yaklaşık 3.5 ay önce Taner Öcal ile teknik direktör olarak geldiğini hatırlattı. O dönem ki yönetim kurulundan gelen bir telefon üzerine hiçbir şart görüşmeden görevi kabul ettiğini ve Ankara'ya geldiğini ifade eden Özlem, “Benim için Ankaragücü denince akan sular durur. Günün şartlarını çok iyi biliyordum. Tek hedefim vardı o da Ankaragücü için çalışmak ve burada iz bırakmaktı” diye konuştu.
Yılmaz Özlem, sarı-lacivertli kulübün içinde bulunduğu durumu tüm
futbol kamuoyunun yakından bildiğini, bu nedenle teknik heyet olarak ortamla ilgili hiçbir şekilde konuşmadan sadece görevlerini yapmaya çalıştıklarını anlattı.
“Ayrılmayı önce biz teklif etmiştik zaten"Takıma bir ivme kazandırma adına 7 gün 24 saat yoğun bir çalışma programı içine girdiklerini dile getiren Özlem, şunları söyledi:
“Ligin ilk 5-6 haftası gerçekten tüm kamuoyunun takdirini kazanan bir oyun sergiledik. Fakat bir türlü bunu sonuca yansıtamadık. Camianın beklediği sonuçlar gelmeyince de teknik heyetimizle birlikte karar alarak bir-iki hafta önce bazı ayrılık sinyalleri verdik, ama bir türlü anlaşılamadık. Son olarak sahamızdaki TKİ Tavşanlı Linyitspor maçının ardından tesislerde kulüp genel menajeri Hikmet Hancıoğlu ile bir araya geldik. Hancıoğlu'na 'Başkan ile görüşelim. Bir kan değişikliğine ihtiyaçları varsa yeni bir hoca düşünüyorlarsa o sürece kadar onları yüzüstü bırakmayalım, gerekirse Göztepe maçına çıkalım' dedik. Biz bunları konuşurken yönetim kurulu da aynı anda toplantı yapıyormuş. Hikmet Hancıoğlu'nu toplantıya çağırdılar. Sonrasında bizim görevi bırakmamızı istediler. Ayrılmayı önce biz teklif etmiştik zaten. Tek istediğimiz tüm teknik heyetteki arkadaşların geçmişe dönük alacaklarının ödenmesiydi. Çünkü burada görev yapan antrenör arkadaşlar bu süreçte ciddi maddi sıkıntı içine girdiler. En azından onun ödenmesini talep ettik.”
Özlem, daha sonra bir yöneticinin toplantıdan çıkarak yanına geldiğini, kulüpte ödeme yapacak paranın olmadığını, bu nedenle teknik heyete bir ödeme yapamayacaklarını, görevi bu şekilde bırakmalarını söylediğini anlattı.
“Bizimle anlaşılmasını beklerdik”Yönetim kurulundan nakit bir talepte bulunmadıklarını, başkanın kendilerine sağlayacağı çek veya senetin yeterli olacağını ifade ettiklerini belirten Yılmaz Özlem, şunları kaydetti:
“Bunun da olumsuz olacağını söylediler ve yönetim kurulu kararıyla sözleşmelerimizi tek taraflı feshettiler. Bizimle anlaşılmasını beklerdik. Benim futbolculuğum dönemimde de alacaklarım vardı. Bugüne kadar bir gün dillendirmedim. Buradaki konu benim alacağım da değil. 30 bin lira beni ne zengin eder, ne de fakirleştirir. Sorun antrenör arkadaşlarımızın emeği. Onlar için 1 liranın bile önemi var. Bu insanlar çalışırken hayatlarını eşten, dosttan aldıkları borç paralarla devam ettirdiler. Neticede yıllarımı verdiğim kulübümden böyle ayrılık olmamalıydı. Burada görev yapan, emek veren kişiye saygı gösterilir, bu saygı çerçevesinde ayrılırken de helalleşilir. Giderken geçmişe dönük tüm alacaklarımızı ödeyemedikleri gibi bizimle helalleşmediler bile. İnsanın içini acıtan tarafı burası.”