Özkan Sümer'den flaş iddia

Güncelleme Tarihi:

Özkan Sümerden flaş iddia
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2013 16:45

Trabzonspor'un 31. Olağan Divan Genel Kurulu'na şike süreci ve Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'nun siyasete yakınlığı damgasını vurdu.

Haberin Devamı

Kulübün eski başkanlarından Özkan Sümer, "TFF başkanlığı için adı geçen Şenes Erzik, Bakan ile görüştüğü zaman ona şu görev ve talimat verildi; 'Kupayı Fenerbahçe'ye vereceksin, bu göreve geleceksin.' Şenes bey daha önce, 'Olabilir, gelirim' dediği halde, bu talimat üzerine, 'UEFA'dan izin almam gerekir' diyerek kendisin taca attı" dedi. Sümer'in bu iddiası şok etkisi yarattı. Trabzonspor Genel Sekreteri Köksal Güney de, 2010-2011 sezonuyla ilgili olarak TFF'ye yazılı dilekçeyi birkaç gün içerisinde sunacaklarını söyledi.

Trabzonspor'un 31. Olağan Divan Genel Kurulu, Trabzon Hamamizade ihsanbey Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'nun katılmadığı Genel Kurul'da Trabzonspor'u Asbaşkan Ali Kemal Başaran ve yönetimi kurulu üyeleri temsil etti. Genel kurula Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Özbak, Trabzonspor'un eski başkanlarından Ahmet Celal Ataman, Salih Erdem ve Özkan Sümer ile eski yöneticiler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından ilk olarak Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Özbak söz aldı. Fenerbahçe maçı sonrası Trabzonspor Başkanı ve yöneticilerine yapılanları kınayan Özbak, bordo mavililere 10'un üzerinde yabancı oyuncu bulunmasının da yakışmadığını belirterek, "Biz kendi köklerinden meyve ağacı olmuş, meyve vermiş bir kulübüz. Takımımız ürettiği sonuçlardan dolayı bizi son derece mutlu etti. Ama ligdeki puan durumumuz ve sıralamadaki yerimiz çok iç açıcı değil. Biraz da hakemler sanki bizi incitiyor" dedi.

"TFF ÖNCE CAS'I MAHKEMEYE VERSİN, ORADAN HAKLI ÇIKIYORSA BİZİM YÖNETİCİLERİMİZE CEZA VERSİN"

Özbak, şike süreciyle ilgili olarak ise sert açıklamalarda bulundu. Özbak, bu konuda da şöyle konuştu:

"Trabzonspor kulübünün asıl sıkıntısı 3 Temmuz sürecidir. 3 Temmuz süreciyle ilgili olarak, 0-0 biten Fenerbahçe müsabakasından sonra hem başkana, hem kulübe TFF ceza veriyorsa bir yanılgının içerisindedir. TFF önce mahkemeyi mahkemeye verecek, sonra CAS'ı. Eğer oradan haklı çıkabiliyorsa, orada davayı kazanabiliyorsa, Trabzonspor'u dün yönetenleri, yarın yönetecekleri ceza kuruluna sevk etsin, mahkemeye versin. Ama durum çok değişmez. 3 Temmuz sürecindeki isimlerden TFF başkanı Fenerbahçe'nin başkan adayıdır. Bir diğeri de başkandır. Diğeri de bugün başkandır. Birisi bu süreci eyleme dönüştürendir, diğeri ise sürecin ortaya çıkmasıyla karar vermeyip, geciktiren ve ayrılıp yola gidendir. Bunların ikisi de aynı kapıdan girer, aynı kapıdan çıkar. Bilemem ki sonunda hak sahibini bulur mu? İnşallah bulur."

GÜNEY: "70-80'Lİ YILLARIN RUHUNU ORTAYA ÇIKARTMAK İSTİYORUZ"

Daha sonra söz alan Trabzonspor Genel Sekteri Köksal Güney de, göreve geldikleri günden itibaren yeniden yapılanma çalışmaları yaptıklarını belirterek, "Geldiğimizde Trabzonspor, ekonomik koşullar açısından oldukça zor bir dönemdeydi. Buralar şikayet etme değil hizmet etme makamlarıdır. Yeniden yapılanma doğrultusunda yeni teknik ekip kurduk ve kariyerlerine bakıldığında yıldız olarak tabir edilen, tartışmasız isimler olan Bosingwa, Malouda ve Aykut Demir gibi futbolcular transfer ettik. 1461 Trabzon takımından genç oyuncularımızı kadromuza kattık. En büyük amacımız Trabzonspor'un ikinci ligden birinci lige çıktığı dönemdeki, 70-80 li yılların ruhunu yaşatmak ve tekrar ortaya çıkarmaktır" dedi.

"1461 TRABZON'DA 6 TRABZONLU OYUNCU KAFA TRAVMASI YAŞADI"

Güney, 1461 Trabzon kulübüne yaptıkları ziyarette ilginç bir gerçekle de karşılaştıklarını ifade ederek, "Yönetim kurulu olarak göreve geldiğimizde 1461 Trabzon'u ziyaret ettik. Çarpıcı bir tespit sundular. O dönemde Türkiye Kupası'nda önemli başarılar aldıkları, birinci lige çıkmayı kıl payı kaçırdıkları dönemde 6 kafa travması yaşamış oyuncularımız. Bu yaralanmaların 6'sı da Trabzon çocukları ve alt yapıdan çıkan çocuklardı. A takımda bir oyuncunun kafatası kırılmıştı. O da Zeki Yavru'ydu. Bu çarpıcı örnekler, kadronun omurgasının Trabzonlu oyunculardan olması gerektiğini gözler önüne sürmüştür. Bu doğrultuda alt yapıya önem verdik" diye konuştu.

"80 MİLYON TL'YE YAKIN ÖDEME YAPTIK"

Güney, kulübü 190 milyon TL borç ile devraldıklarını da ifade ederek, "Bugün borç 173 milyon TL olarak belirlenmiştir. 4,5-5 aylık süremiz içerisinde 50 Milyon TL kaynak bulduk. Temlik altında olup borçlara giden 30 milyon TL civarında parayla toplam 80 milyon TL'lik ödeme yaptık. Kaynak arayışlarımız gelir getirecek projeler için çalışmalarımız sürmektedir. Mali tabloyu daha iyi yerlere getirip, Trabzonspor'u az borçlu veya borçsuz duruma getirmek için çalışıyoruz. En önemli hedefimiz borçsuz olarak kulübü devretmek" dedi.

"TFF'YE 2010-2011 SEZONUYLA İLGİLİ OLARAK DİLEKÇELİ BAŞVURUMUZU BİR İKİ GÜN İÇİNDE YAPACAĞIZ"

Yönetim kurulu olarak, "Kim gelirse gelsin kupayı Trabzonspor'a getirme çalışmalarını yapmazsa kulübüne ihanet etmiş olur" diye bir ifadelerinin bulunduğunu da hatırlatan Güney şunları söyledi:
"Başkanımızın sloganı şuydu: Kupayı almak için çalışmak namus borcumuzdur. Karadeniz insanı için namusun ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz. Geldiğimiz günden itibaren yönetim kurulumuz şike ile ilgili çalışmalara hiç ara vermeden devam etmiştir. Tabi ki bunların her aşamasını paylaşmak mümkün olmuyor. Fakat bu günlerde TFF'ye 2010-2011 sezonuyla ilgili olarak gerekli itiraz dilekçemiz hazırlanıyor, bugün yarın sunacağız. "

KULÜBÜN BORCU 173 MİLYON TL

Trabzonspor Denetleme Kurulu üyesi İsmet Keskin de, kulübün mali bilançosu hakkında bilgi verdi. İsmet Keskin, kulübün 24 milyon TL'si uzun vade, 149 Milyon TL'si ise kısa vadeli olmak üzere toplam 173 milyon 942 bin 605 TL borcunun bulunduğunu söyledi.

SÜMER: "ŞENES ERZİK, 'KUPAYI FENERBAHÇE'YE VERECEKSİN' DENİLDİĞİ İÇİN GÖREVE GELMEDİ"

Trabzonspor'un eski Başkanlarından Özkan Sümer ise söz aldı ve şike süreciyle ilgili olarak sert açıklamalarda bulundu. Sümer, kupanın TFF'de olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Şike olayıyla ilgili olarak enerjimizin büyük bir bölümünü yanlış hedefe yönelerek tüketiyoruz. Belli ki camia olaylara şaşı bakıyor. Burada bizim kupamızın verilmemesiyle ilgili etki ve yetki TFF'de değil. TFF zaten kupanın böyle değerlendirilmesi sonucunda oraya gelmiş bir kurum. Yani TFF özerk değil özel. Bunu anlayamazsak hedef tespiti yapamayız. Şenes Erzik'in TFF Başkanı olması konusunda ülke etkilemeye ve yönlendirmeye çalıştı. Sonunda siyaset onu oraya getirme yönünde bir kararlılık gösterdi. Şenes Erzik, Bakan ile görüştüğü zaman ona şu görev ve talimat verildi; 'Kupayı Fenerbahçe'ye vereceksin, bu göreve geleceksin.' Şenez bey daha önce, 'Olabilir, gelirim' dediği halde, bu talimat üzerine, 'UEFA'dan izin almam gerekir' diyerek kendisini taca attı. Daha sonra siyaset mevcut başkanı, o ihtiyaçları yapması doğrultusunda iş başına getirdi. Tahkim'i de, Disiplin Kurulu'nu da öyle getirdi. Yani Futbol Federasyonu bütün kurulları ile öyle geldi. O halde aciz olan, bu yönde karar vermesi mümkün olmayan TFF ile ne diye uğraşıyoruz? Neden uğraşıyoruz. Eğer kupa konusunda gerçek manada bir etki yaratacaksak doğru hedefe yönelmemiz gerekir."

HACISALİHOĞLU: "TRABZONSPOR YÖNETİMİNİN SEÇİM KARARI ALMASI LAZIM"

Trabzonspor'un eski Asbaşkanlarından Hayrettin Hacısalihoğlu da, son seçimli genel kurulda yönetimin görev süresinin 2.5 yıl olarak belirlenmesinin bir hata olduğunu vurgulayarak, "Yasal olmayan bir karar ile seçilen yönetimin görev süresi 2.5 yıl olarak belirlendi. Yapılan oynamanın şekli yanlış, mekan yanlış, yapılan oylamanın gerçek neticesi de yansımıyor. Sonunda bugün herkesin tartıştığı bir kongre sonucu ile yeni yönetim göreve geldi. O arkadaşlara da yazık. Yasal değil yapılan iş. Kulübün istikbali için hakimin kararı bekleniyor. Bence yönetimin mahkeme ve Yargıtay kararlarını beklemeden seçim kararı alması lazım. Şık olan, Trabzonspor'a yakışan budur. Aksi taktirde her türlü ödeme ve icraat çok tartışılır" dedi.

BAŞARAN: "191 MİLYON TL BORCU DEVLETİN GÜCÜNÜ ARKAMIZA ALMADAN ÖDEMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"

Trabzonspor Asbaşkanı Ali Kemal Başaran ise söz aldı ve Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'nun siyasete yakınlığı konusunda yapılan eleştirilere cevap verdi. Başaran, göreve geldikleri günden itibaren iyi işler yaptıklarını vurgulayarak, "Biz görevi aldığımızda '30 milyon TL bulamazlar, giderler' deniyordu. Ama biz iyi işler yaptık. Trabzonspor başkanı niye siyasetin içerisinde diye tenkitler var. Ama geçmişte de Trabzonspor yöneticileri siyasetin içerisinde olmuşlardır. Bu denli değil ama olmuşlardır. Başkan Ak partili olabilir. Hepimizin birer partisi var. Başbakan ile münasebeti iyi olabilir. Başbakanın seçim otobüsünün üzerine çıkıp 'Ben böyleyim' de diyebilir. Bazı şeyleri çok hoş karşıladığımı söylemiyorum. Ama 191 milyon TL borcu var kulübün. Devletin gücünü arkamıza almadan bu borcun altından kalkabilmemiz mümkün değil. Devletin gücünü almak devleti istismar edelim de paraları ödettirelim demek değildir. Ama her dönemde olduğu gibi spor kulüpleri siyasi iktidardan güç almıştır. Kaldı ki bu başbakan bu yörenin insanıdır ve bizi kolay anlar" diye konuştu.

KULÜBÜN BORCUNU EKONOMİK OLARAK ÇOK DAHA AŞAĞI ÇEKECEĞİZ

Başaran, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Trabzonspor'a 60 milyon TL'nin üzerinde bir para girdisi oldu bu dönemde. Bu girdinin 25 milyon TL'ye yakın kısmı karşılıksızdır. Ben böyle bir parayı bulacağımızı sanmıyordum ama bu başkanımız sayesinde olmuştur. Başkanımız dürüst biridir, hilesi, hurdası yoktur. Kulübün menfaatlerini gayet iyi koruyan, gecesini gündüzünü Trabzonspor'a veren bir başkandır. Önemli olan bu süreci aşmaktır. Hakikaten Trabzonspor iyi yoldadır. Bu borcu çok daha aşağı çekeceğiz. İnşallah önümüzdeki kongrede Trabzonspor'un çok daha rahatladığını konuşacağız. Yaptığımız transferlerin parası doğrudan kulüpten çıkmadı."
Konuşmaların ardından divan genel kurulu sona erdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!