Oynamadan kazanabilmek!
Güncelleme Tarihi:
Trabzonspor'un, F.Bahçe ve G.Saray maçının dışında iyi futbol oynayabildiğini söyleyemeyiz... Ama ilginçtir; galip geldiği diğer maçlarda da, iyi oynamamasına rağmen, kazanmasını da bilmiştir. Üstelik gol oranı yükselmiş, son iki lig maçında rakip filelere tam sekiz gol atmıştır.
Buraya kadar her şey iyi... Son Dardanel maçında olduğu gibi, Trabzonspor iyi oynamadığı halde, kazanmasını da artık biliyor. Ancaak; bu şans her zaman böyle devam etmez. Şampiyonluğa oynayan bir ekibin, peşisıra golleri sıralaması güzelde, kalesinde küçümsenmeyecek sayıda golleri görmesi de oldukça üzücü... İlk akla gelen, defansta arıza olduğu şeklinde...
Evet; Ç.Dardanelspor maçında, Recep, sakatlanana kadar M.İPEK, Okan ve hatta Ogün‘ün çok yanlışları oldu. Ancak, M.İPEK‘in dışında, aynı oyuncular Galatasaray maçında da vardı ve bu kadar kötü görüntü vermediler. Üstelik, şampiyonlar liginde oynayan ve başarılı olan bir ekibe karşı... Nedeni?
Çok basit... Çünkü o maçta Trabzonspor‘un ortasahası mükemmel oynadı ve koydukları presle Galatasaray‘ı kendi sahasından çıkışını engelleyebildi. Biraz hafızamızı yoklarsak, bir ara öylesine bunaldılar ki, Campell‘le Selahattin‘i beş kişi kontrol etmek zorunda kaldılar. Çünkü orta sahadan çıkan her top, rakip kalede gol tehlikesi yarattı. Nitekim bunlardan beşi de gole dönüştü...
Sorun orta saha
İşte sorun burada beyler... Orta sahan güçlü olursa, defansın daha az hata yapar ve kalende de sürpriz goller görmezsin... Ama Dardanel maçında olduğu gibi -özellikle de ilk yarıda- ayakta duramayacak kadar, orta sahanda dağınık olursan, yenilen iki gol bana göre sürpriz değildir... Bundan sonrası mı?
Yeni transfer edilen Ukranyalı Kalitvinsev, ilk çift kale idmanda göz doldurdu... Mükemmel bir sol ayağı var ve milimetrik paslar atıyor. Belli ki, ben futbolcuyum diyor. Yani, orta sahayı toparlayabilecek görüntü verdi. Hele Ünal‘da sağlam olursa, bir de genç Fatih forma giymeye başlayınca, yılların sıkıntısı bitecek gibi... Bu arada, her geçen gün, tırmanışta olan M.ZENGİN‘i de, gözardı etmemek gerekir!
Son bir şey daha...
Bakıyorum da, Campell‘in düşürülüşüne çalınan penaltı düdüğü, bazılarının tepkisine neden oldu! Maç yazımda, bulunduğumuz pozisyon nedeniyle net göremediğimden, tartışılabilinir demiştim. TV‘den izlediğim kadarıyla, penaltı verilmezse, kıyamet de kopmazdı! Bu hakemin takdir hakkı... Ortada bir kural hatası yok... Peki; ya Trabzonspor‘un bu sezon puanlarını çalan düdükleri de hatırlar mısınız lütfen! O nedenle bir bardak suda kıyamet koparmayınız... Beğensek de, eleştirsek de, bu lig yine bilinen hakemlerle noktalanacak. İşte hepsi bu kadar...