Güncelleme Tarihi:
Löw tribünde oludğu için mi bilinmez ama Podolski Fenerbahçe mazından çok daha hareketli ve etkiliydi. İki topu direkten döndü. Müthiş vuruşlar yaptı. Son 8 maçında 6 galibiyet ve 2 beraberlik alan G.Saray’da Hamzaoğlu dünkü riskli rotasyonu kendi oyuncularına güvenerek mi yaptı, yoksa son 3 yılda futbolcu satışından 13 milyon Euro kazanmış ama para gibi kadrosu da buharlaşmış Eskişehir’in zayıf ve güçsüz haline güvenerek mi? Bence ikincisi...
Hamza Hoca’nın “rotasyon operasyonuyla” sahaya çıkan oyuncuların iştahı sayesinde hakimiyeti elden bırakmayan ve seyir zevki yüksek bir futbol sergiledi Galatasaray. Olcan, Selçuk gibi isimlerin “şairane” performansıyla da taraftarına tam bir bayram coşkusu yaşatmış oldu. Görece zayıf bir rakip karşısında elde edilen farklı galibiyeti kıymetli hale getiren hadise kesilmeyen iştahıdır Galatasaray’ın. Operasyon rotasyon tamamdır yani!
Kaptan Selçuk istikrar dışı kadroyu aklıyla, zekasıyla, yetenekleriyle bir orkestra şefi gibi yönetti. Kazanma adına oyuna damgasını vururken yine çok koşarak diğer arkadaşlarında "Sizden de aynı mücadeleyi bekliyorum" algısını oluşturdu. Selçuk tıpkı İzlanda maçındaki gibi yine mükemmel bir frikik golüne imza atarken kazandırdığı penaltıyı kankası Burak'a attırması moral açısından önemli bir jest oldu.
Maç 4-0 tamam, hakemin rolü var mı? Var! Zaten Eskişehir'e herkes vurmuş bari sen vurma! Burak bir faul alıyor, faul ile uzaktan yakından ilgisi yok. Selçuk gol yapıyor. Es-Es'e niye penaltı yok! Peki Bülent Yıldırım kardeşim Selçuk 13. dakikada rakibini Burak'ın düşürülmesinden daha sert bir hareket ile rakibini indiriyor. Hani penaltı, yok! 45+1'deki Selçuk'a yapılan penaltı da bence penaltı değil.
Galatasaray, 10’uncu dakikada ilk golü bulmasına rağmen durmadı, o yüzden de 45’te üçü bulup işi bitirdi zaten. Galiba Hamzaoğlu’nun da Pereira’dan en önemli artısı bu: Yanlış 11’ler çıkarabilse de, zaman zaman bazı oyuncularda lüzumsuz ısrar etse de, 1-0’la yetinmiyor. Hep fazlasını arıyor. O yüzden Galatasaray takımı, mağlup duruma düşse de tükenmiyor, vazgeçmiyor.
Eskişehir karşısındaki Galatasaray, istekli, kazanma hırsı en üst seviyede, yardımlaşmanın mükemmel olduğu bir görüntüdeydi. Selçuk, maçın yıldızıydı. Sahanın her yerindeydi. Defansta, orta sahada, hücumda... Bu sezon böyle Selçuk’u bir İzlanda maçında, bir de dün gece Eskişehir karşısında seyrettim... Eski Selçuk olmuş... Kendini tamamen futbola vermiş... Ve Galatasaray’a çok büyük katkı sağlıyor.
Galatasaray maçın başında şöyle bir salladı işi bitirdi. Birkaç futbolcunun işi ciddiye alması yetti de arttı bile. Onlardan biri de tabii ki Podolski. Gerçekten örnek oyuncu. Hiçbir problemi yok. Çıkıyor oynuyor. Hocası ne derse onu yapıyor. ‘Koş’ diyorlar koşuyor. ‘Geriye git’ diyorlar gidiyor. ‘Beki takip et’ diyorlar ediyor. Bir futbolcudan daha ne istersin ki.