Güncelleme Tarihi:
Yazık bir şehir (Mustafa Denizli - Hürriyet)
Eskişehir yazık bir şehir. Bu taraftar, bu şehir böyle bir takımı hak etmiyor. Kuvvetli bir PAF takımı gibi. Ve Eskişehir, bu görüntü devam ederse ligde kalıcı olması tesadüf olur. Bir zavallı Gekas. Derler ya kuş uçmaz kervan geçmez diye. Gekas’ın oynadığı bölge Eskişehir için tam olarak böyle. Bir tane top geçse gol olur. Eskişehir’in elle tutulacak bir yanı yok.
Bu da size ders olsun (Kenan Başaran - Hürriyet)
Ben, Eskişehir’in golünü Tosic’ten bekliyordum(!) Fakat bu kez Rhodolfo rol çaldı ve Gekas’a asisti yaptı! Sonrası Bilic dönemi ‘son dakika sendromu.’ Engin’in direkte patlayan vuruşunu Güneş, gol saysın ve ona göre fırçasını atsın. Beşiktaş, 3 puandan daha değerli bir şey kazandı. Siyah beyazlılar sezon boyu baş uçlarına koyabilecekleri bir ders aldılar bu maçtan. Umarım bundan sonraki haftalarda bu dersin faydasını görürler...
Direkten döndüler (Ahmet Çakar - Sabah)
87. dakikada Beşiktaş 2-0 öndeydi. O ana kadar maç en az 7-0 olmalıydı. Üstelik antrenman temposunda oynanıyordu ama ne olduysa son 5 dakika oluverdi. Eskişehir önce Gekas ile 2-1'i yakaladı. Ondan sonra da o ana kadar güle oynaya mücadele eden Beşiktaşlılar, 'Ne oluyoruz yahu!' derlerken son saniyede golü kalelerinde görüyorlardı.
Bana göre iki gol atmasına rağmen maçta öne çıkan isim Gomez değil, bitmeyen enerjisi, ve oyundan kopmamasıyla Atiba oldu... Pozitif oyun etkinliği bu galibiyette önemli rol oynadı. Ama dün Beşiktaş adına geçtiğimiz sezonda baş gösteren oyun alışkanlığını yine gördük. Bu da rakibini sürekli oyunda tutma özelliğiydi. Oyunu 2-0'a getirmesine rağmen rakibini oyunda tuttu ve hiç gereği yokken skoru 2-1'e getirdi.
Dün Tolga da Muslera gibi rakibin karşısında dik durdu. Ersan Gülüm'ün oynayış şekli, hareketleri el bombası gibi. Göreceksiniz böyle devam ettiği müddetçe penaltılar da yaptıracak, kendi takımı için daha da tehlikelisi oyundan atılmaya müsait bir görüntüde. Ama Beşiktaş formasını giymesi onu bu tehlikeden bayağı kurtarıyor.
Quaresma, dünkü gibi en az 10-15 tane gol attırmalı. Töre, dün 3-4 asist ile bu maçı bitirmedi ise kendisine kızmalı. Hücumda bu kadar ciddiyetsiz oynayıp elinizi kolunuzu sallayarak rakip kaleye gittiğiniz bir maçta farka koşamazsanız rakip 1 kez gelir ve golü atar. 90+5’te direkten dönen top gol olsa Beşiktaş ağır bir travma yaşayabilirdi. Futbol ciddi bir oyundur ve şakaya gelmez.
Kral Mario Gomez (Mehmet Demirkol - Fanatik)
Beşiktaş zaten iyi işleyen hücum destek ekibini tamamlayacak bir santrfor arıyordu. Almeida’dan sonra Demba Ba ilaç gibi gelmiş ve bu ekipteki eksiği tamamlamıştı. Mario Gomez, bunun da ötesine geçti. O sadece var olan düzeni tamamlamıyor. Onları dönüştürüyor. Hücum servisine başka bir ufuk açıyor. Sadece 2. golde yaptığı vuruş bile başlı başına iş. Sıradan bir pası beklenmedik bir asiste çevirdi birden.
Daha iyi maçlar hakediyoruz (Cem Dizdar - Fanatik)
Görünen şuydu ki, Eskişehir gol atmaya pek niyetli değildi. Ancak kendisi de dahil kimse Rodolfo’nun topu böylesi ikramları geri çevirmeyecek Gekas’ın önüne yuvarlayacağını tahmin edemezdi. Tahmin edilemez iş gerçekleşince de maçın en azından son 4-5 dakikasına ‘kalite’ değilse bile heyecan geldi. Hele de son saniyede Engin Bekdemir’e zemini yumruklatan direkten dönen son şutu ile!..