Otodrag Şampiyonası'nda kaza

Güncelleme Tarihi:

Otodrag Şampiyonasında kaza
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2011 09:38

Antalya'da 2006 yılında düzenlenen otodrag şampiyonasında meydana gelen, 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan kazayla ilgili olarak yarış pilotu Abdullah Levent Kesen ile Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) Başkanı Mümtaz Tahincioğlu'nun da aralarında bulunduğu tutuksuz 24 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Türk Hava Kurumuna (THK) ait Karain Havaalanında 16 Nisan 2006'da yapılan Opet Otodrag Şampiyonası'nda Abdullah Levent Kesen'in kullandığı yarış otomobilinin kontrolden çıkarak seyircilerin arasına girmesi sonucu İbrahim Özer (20), İbrahim Uzun (18) ve Orhan Bozkurt'un hayatını kaybetmesi, Abdullah Levent Kesen ile seyircilerden Murat Yıldırım yaralanmasıyla sonuçlanan kazayla ilgili olarak “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla açılan davanın Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmasına sanıklardan Abdullah Levent Kesen ve ölen gençlerin aileleri katıldı.

Olaya ilişkin kusur oranları ve sorumluların tespiti amacıyla İstanbul Teknik Üniversitesinden (İTÜ) gelen bilirkişi raporu da mahkeme heyetine sunuldu.

Mahkemeye daha önce de 5 defa bilirkişi raporu sunulmuştu.

BİLİRKİŞİ, SÜRÜCÜ VE SEYİRCİLERİ KUSURSUZ BULDU

İTÜ'den Doç. Dr. Yüksek Mühendis Murat Ergün, öğretim görevlisi yüksek mühendis doktor Faik İyinam ve araştırma görevlisi yüksek mühendis Fatih Yonar imzalı bilirkişi raporunda, sanık sürücü Abdullah Levent Kesen ve kazaya uğrayan seyircilerin kusursuz sayılması gerektiği belirtildi.

Raporda, sanık sürücü Abdullah Levent Kesen'in yarışmacı için aranan şartları sağladığı kaydedilerek, “Kesen'in kurallara uygun biçimde yarışmaya katıldığı, yarış sırasında aracının hakimiyetini kaybetmiş olsa bile kazanın gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmamış olması nedeniyle meydana geldiği, kazanın oluşu ile illiyeti olacak tarzda hatalı davranışı bulunmadığı, kusursuz sayılmasının yerinde olacağı mütalaa edilmektedir” denildi.

Yarışmayı izlemeye gelenlerden güvenlikle ilgili kural ve gerekleri profesyonel bir bilinçle idrak etmelerinin beklenemeyeceğinin bildirildiği raporda, şu görüşlere yer verildi:
“Asıl olanın her hal ve şartta seyircilerin güvenliğini sağlayacak düzen ve tedbirlerin alınması ve sürekliliğin sağlanması, bu durum eksiksiz olarak gerçekleşmiyorsa yarışmanın hiç başlatılmaması veya iptal edilmesi ve hatta bu şartlarda hiç gerçekleştirilmemesi olduğu mütalaa edilmekte, kazaya uğrayan seyircilerin olayda kusursuz sayılmalarının uygun olacağı sonucuna varılmaktadır.”

BİLİRKİŞİ, ANTOK VE TOSFED'İ BİRİNCİ DERECEDE KUSURLU SAYDI

Yarışma organizasyonunu üstlenen Antalya Otomobil ve Motor Sporları Kulübü'nün (ANTOK) güvenlik bakımından gerekli altyapının oluşturulmasını sağlamadığına değinilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
“ANTOK'un seyirci ve yarışma dışı kişilerin güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirlerin alınmasını ve güvenlikle ilgili düzen ve tertibatın oluşturularak sürekli kılınmasını ve kontrolünü sağlamadığı, bu işin denetim ve takibini ihmal ettiği açıklık kazanmakta, ANTOK'un olayda birinci derecede kusurlu sayılmasının uygun olacağı mütalaa edilmektedir. ANTOK, yarışmayı TOSFED'den onay ve yetki alarak organize etmektedir. TOSFED'in olayla ilişkisi onay ve yetki vermekle sınırlı olmamalıdır. TOSFED'in verdiği onay ve yetkinin doğru ve yeterli olarak kullanıp kullanılmadığını ve organizasyondaki diğer kalemlerle ilgili olduğu kadar yarışma güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili gerekli altyapının oluşturulup oluşturulmadığını da takip etmesi gerekmektir. TOSFED'in bu sorumluluğunu yerine getirmediği gerekçesiyle birinci derecede kusurlu sayılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Yarışın salimen gerçekleştirilmesini sağlamak bakımında gerekli altyapının oluşturulması, alanın tam güvenli halde bulunması ve bunun sürekliliğinin sağlanması, seyirci ve diğer yarışma dışı kişilerin kurallara uygun konumlandırılmaları ve bu konum ve düzenlerinin sürekliliğinin sağlanması, seyircilerle pist arasında nizami mesafe uygulanması ve yine ilgili yönetmelikte belirtilen özellikleri taşıyan fizik engeller ile pistin kenardan sınırlanıp seyirciden tecrit edilmesinin sağlanması zorunludur. Belirtilen şartlar sağlanmadıkça yarışmanın yapılmasına izin verilmemesi veya yarışma esnasında gerekli emniyet tedbirlerinde zafiyet ortaya çıkarsa yarışın durdurulması, gerekli emniyet ortamı ve sürekliliğin sağlandığından emin olunmadıkça yarışın tekrar başlatılmaması, aksi halde yarışın ertelenmesi gerekeceği açıktır. Bu hususlardan hiçbirine uygun davranılmadığı açıklık kazanmaktadır. Bu hususları yerine getirmekle mükellef ve yetkili olan spor komiserlerinin ve yarışma direktörünün bunca olumsuzluğa göz yumarak yarışmayı başlattıkları görüşüne varılmakta, kusurlu sayılmalarının yerinde olacağı kanaatine varılmaktadır.”

Kazada hayatını kaybedenlerin ailelerinin avukatı Timur Kıyak, bilirkişi raporunda Abdullah Levent Kesen'in kusursuz bulunmasına itiraz etti.

Sanık Kesen'in ulusal ve uluslararası olarak bu hususta uzmanlığı bulunduğunu ifade eden Kıyak, “Sanık Kesen 3-4 kez yarışlara ara verilmesine rağmen son yarışçı olarak yarışa katılmıştır. Yarışma sonucu kazanın olabileceğini en iyi bilecek kişidir. Bu nedenle bilerek ve isteyerek birden çok insanın ölümüne neden olmuştur” dedi.

TOSFED ve bazı sanıkların avukatı Oktay Ensari de TOSFED'in görevinin yarış düzenlenmesine izin vermek olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Her şeyden mahalli olarak ANTOK sorumludur. TOSFED sadece uluslararası yarışmalardan sorumludur. Olay teknik hata sonucu, yani sağ arka jant göbeğinin jant çemberinden ayrılması sonucu sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle kaza meydana gelmiştir. Güvenliğin sağlanamaması nedeniyle olay meydana gelmiş değildir.”
Mahkeme heyeti, bilirkişi raporuyla ilgili taraf ve vekillerin taleplerini yazılı bildirmeleri için istedikleri sürelerin verilmesi ve yeni bilirkişi raporu aldırılıp aldırılmayacağına karar verilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

AİLELERİN TEPKİSİ

Kazada oğlu Orhan Bozkurt'u kaybeden Orhan Bozkurt, davanın 4 yıl 11 aydır sonuçlanamadığını belirterek, oğlunun ölümünde kusuru ve sorumluluğu bulunanların cezalandırılmasını beklediğini kaydetti.

Bu arada, Antalya Cumhuriyet Savcılığının, otodragı izleyen İbrahim Özer (20), İbrahim Uzun (18) ve Orhan Bozkurt'un ölümü, Levent Kesen ile Murat Yıldırım'ın da yaralanmasıyla sonuçlanan olayla ilgili sürdürdüğü soruşturmanın ardından yaklaşık iki yıl sonra “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla açtığı davada, soruşturma, ceza ve tazminat davalarıyla ilgili yargılama sürecinde şu ana kadar 4 bilirkişi raporu açıklandı.

Ceza davasında son olarak geçen yıl mart ayında Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınca hazırlanan bilirkişi raporu Antalya 2. Ağır ceza Mahkemesine sunulmuş, raporda sanık pilot Abdullah Levent Kesen'in kusursuz, TOSFED ile ANTOK'un birinci derece, parkurda görevli yetkililerin ve kazada ölenler ile yaralananların ikinci derece kusurlu bulunduğu açıklanmıştı.

Yargılamalarda daha önce olaya ilişkin çeşitli üniversitelerin uzman bilirkişi heyetlerinin raporları da alınırken raporlardaki farklı görüşler nedeniyle geçen yıl kazazede ve TOSFED avukatlarının itirazları üzerine 10 Temmuz 2009'da davada yeniden bilirkişi raporu isteme ve bekleme süreci başlamıştı.

Kazaya ilişkin yargılama, olaydan iki yıla yakın süre sonra 28 Mart 2008 tarihinde Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başlarken devam eden süreçte mahkeme heyeti de değişmişti.

Savcılık, pilot Abdullah Levent Kesen ile TOSFED Başkanı Mümtaz Tahincioğlu'nun yanı sıra dönemin federasyon yönetim kurulu üyeleri oldukları gerekçesiyle olayın meydana gelmesinde kusurları bulunduğu iddiasıyla Yakup Hilmi Kuriş, Galip Sakder, Necip Rıza İrde, Kadir Kolaylı, Fuat Özgür Ulgin, Hüseyin Barlas Doğu, Ahmet Ata Aksu, Ali Altuntaş, Ahmet Nezih Olcay, Mustafa Aytaç Kot, Ekrem Ekmenci, Celal Uğur Doğaner, Saffet Üçüncü, Selim Topaloğlu, Fatih Altaylı ve Harun Karacan hakkında dava açmıştı.

İddianamede, Kesen ve Tahincioğlu'nun da aralarında bulunduğu 24 kişinin “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla TCK'nın bazı maddeleri gereğince 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!