Güncelleme Tarihi:
Süper Lig ekibi İstanbulspor'da teknik direktör Osman Zeki Korkmaz, Fanatik'e verdiği röportajda şampiyonluk yarışına, ligde beğendiği oyunculara ve geçmişte yardımcılığını yaptığı İsmail Kartal'a dair açıklamalarda bulundu.
İşte Osman Zeki Korkmaz'ın açıklamaları:
2006 yılında Fenerbahçe altyapısında antrenörlüğe başladınız. 2009 yılında yardımcı antrenör olarak kulüpten ayrıldınız. O dönemden ne tür tecrübeler edindiniz?
“2 yılı aşkın bir süre çalıştım Fenerbahçe'de. Göreve başladığım dönemde, Hollandalı altyapı sorumluları vardı. Bence, o dönemde Türk futbolu altyapısı anlamında bir devrimdi. O dönemde, futbol okulunda göreve başlamıştık. O dönem, bir çocuğun futbol topuna ilk değdiği andan itibaren ilk 34 haftası diye bir metot belirlemiştik. Beceri olarak kısıtlı çocukların bile büyük bir aşama kaydettiğini gördük. O dönemde, bu organizasyonun içinde bulunan birisi olarak bunu söylemem biraz duygusal anlaşılabilir. İlk senenin yaz ayında, Messi altyapısından babası Türk, annesi Fransız olan iki çocuk geldi. Çocuklar, bizde 10 gün idmana çıktı. O dönemde babaları, siz Fransa'daki Messi altyapısından daha iyi çalıştırıyorsunuz demişti.”
Futbolculuk döneminize dönmek istiyorum. Kısa bir oyunculuk döneminiz var. Bu durumun size getirdiği avantaj ve dezavantajlar nelerdir?
18-19 yaşında, İstanbulspor'un amatör takımında oynuyordum. O dönemde aktif futbolu bıraktım. O dönemlerde başkanlar çok fazla değişti ve kulübün arka arkaya liglerden düştüğü bir dönemdi. Bu durumun bana şöyle bir avantajı oldu; çok erken bir yaşta antrenörlüğe başladım. 24 yaşında hocalığa başladım. 27-28 yaşında profesyonel yardımcı hoca oldum. Beni, en fazla geliştiren şey saha içinde olduğum zamanlar oldu.
İsmail Kartal'ın 6 yıl boyunca yardımcılığını yaptınız. Bu kapsamda, hocayla ilgili genel olarak düşünceleriniz nelerdir?
İsmail Kartal'ın çalışma disiplini çok yüksektir. Sürekli maç izlemeyi sever. Biz, genç olduğumuz dönemde çıkıp gezmek isterdik ve bazen sıkılırdık (gülerek). Şu an haftada 20-25 maç izlesem de sıkılmam, çünkü alıştım buna. Bu tip şeyler size, sahada maç izlerken reaksiyon vermenizi sağlıyor.
İsmail Kartal'la çalıştığınız dönemi tek kelimeyle özetlerseniz, ne söylersiniz?
İsmail Kartal'ı tek bir kelimeyle özetlersem; yoğunluk diyebilirim. Tabii ki iş disiplini...
Fenerbahçe'yle Galatasaray arasındaki şampiyonluk yarışı hakkında ne söylersiniz? Hangi takım daha avantajlı sizce?
Galatasaray ve Fenerbahçe'nin birbirinden önde olduğu taraflar var. Tartıya koyduğunuzda eşitlik görüyorsunuz. Önde olduğu taraflar farklı iki takımın da... Bence, buradaki süreç mental bir süreç. Bu gergin yarışta hem futbolcu hem de teknik ekibin ve idarecilerin söylemleri çok önemli. Özellikle idarecilerin, yaptıkları açıklamalarla ortamı gerginleştirebiliyorlar. Bu durum da maçlara gerginlik olarak yansıyabiliyor. Bu süreci daha üstten bakarak yürüten takım ipi göğüsleyecektir. Birbirlerine karşı oynayacakları maçlar şampiyonu belirleyecektir.
Siz, kimin şampiyon olacağını düşünüyorsunuz?
Ben tahmin yaptığım zaman yüzde yüz tutturmak istiyorum. Ben burada işin içinden çıkamıyorum.
Süper Lig'de en beğendiğiniz isim kimdir hocam?
Muslera'yı çok beğeniyorum. Onu Türkiye'de izlemek bizim için bir şans. Barış Alper ve Ferdi Kadıoğlu'nu da çok beğeniyorum. Büyük bir maliyetim olsa bu 3 futbolcuyu alırım ilk olarak.
Gelecekte ne tür bir takımda çalışmak istiyorsunuz? Bu anlamda hedeflerinizi öğrenmek istiyorum
Kendi ayakları üzerinde duran ve çalışma ortamı çok sağlık olan bir kulüp İstanbulspor... Burada çalıştıktan sonra gidip Avrupa'da da çalışabilirsiniz, çünkü burada da kafanızı sadece sahaya verebiliyorsunuz. Süper Lig ve bir alt ligi düşündüğümüzde, 8-10 tane takımda çalışılabilir. Onun dışındaki takımlar beni heyecanlandırmaz. Önemli olan kendi içinizdeki baskıdır, bu anlamda taraftar baskısı ve büyük camialar konusunda zerre kadar ürkmüyorum. Öte yandan uluslararası arenada da çalışmak isterim.