Güncelleme Tarihi:
TRABZONSPOR'un sezonu açmasıyla, ‘çapraz ateş’ yine başladı... Yerel TV'lerde açık oturumlar, bazı kalemşorlerin acımasızca saldırıları, camiayı yine karıştırdı... Onlara sorarsanız, Trabzonspor'u kurtarmaya çalışıyorlar!... Oysa amaçları o kadar farklı ki? Sadece egolarını tatmin ediyorlar hepsi o kadar... Bu arada olan da, Trabzonspor'a oluyor; umurlarında bile değil. Trabzonspor'da yanlışların olduğu kesin... Bunu en yetkili ağızlar da söylüyor... Ama henüz sezon başında bu saldırılar yapılırsa, ilerleyen haftalarda yazılacak olanları düşünmek bile istemiyorum!... Sözde Trabzonspor'lu geçinen bu kesime şunları sormak istiyorum:
‘‘Milyonlarca dolar borcu olan ve bir o kadar daha borçlanan Galatasaray'da bile bunlar yaşanmıyor... Üstelik logosunu bile konu yapan usta yazarlar, eski konulara artık hiç değinmiyor... Çünkü Galatasaray artık sezonu açmış, eski defterler de anında rafa kaldırılmış. Tüm bunlara öylesine sünger çekilmiş ki, artık herkes, Galatasaray'ın başarılı olabilmesi için çaba sarfediyor...
YIPRATMA POLİTİKASI
Peki ya bizimkiler?
Efendim; kulübün içi boşaltılmış!... Olabilir, bilemiyorum... Ama bunlar yapılırken, sen o kulübün bünyesinde değil miydin? Onbinlerce doları cebe indiren ben miydim? İşin ilginç yanı, Trabzonspor'un kaymağını yiyenler görevdeyken sessiz, ama nafakaları kesildiğinde, hepsi de birer yırtıcı kaplan!... Basın toplantıları, özel TV'lerde yaylım ateşler hep bunlardan... Tabii, arkalarında onları dürtükleyenleri de unutmamak gerekir!...
Hadi bunları da es geçelim... Trabzonspor yeni bir sezona girerken, bu ‘yıpratma politikası'nın bir alemi var mı? Bunları yapanların Trabzonspor'lu olduğuna, sahiden inanıyor musunuz? Giray Bulak, kendine göre basına ‘ambargo' koymuş... Haliyle haklı olarak tepki almış... Bu konuda ben de sizlerle birlikteyim. Basına kapalı özel çalışmalar elbetteki olabilir... Ama bir oyuncuya konuşma yasağı koymak, sadece tel örgüler arkasından görüntü almasına izin vermek; sadece haber alma özgürlüğüne darbe vurmaz, bir teknik adamın kendine olan güvenirliliğini de tartışılır hale getirir ki, bunun bedelini de Trabzonspor öder... Umarım Giray Bulak, bu saçma kararından bir an önce çark eder, aldığı kararı da yeniden gözden geçirir...
TRABZONLU KİMLİĞİ
Bir de, ‘Trabzon kökenli oyuncular dışlanıyor' şeklinde eleştiriler var... Bir oyuncunun Trabzonspor formasını giymesi için, sadece Trabzonlu olması yetmiyor... Aynı zamanda o ruhu da taşımalıdır... Biz ‘yerlinin yerlisi' derken, sadece nüfus cüzdanından bahsetmedik... Ruhuyla, kimliğiyle o formayı taşıyabilecek oyuncuların iyi tespit edilmesindorhan kaynaren söz ettik... Ama bir bakıyorum, Trabzonspor'da forma giyemeyip de, başka kulüplere gidenler hemen Trabzonlu kimliğine sığınıyor... Peki ama kardeşim; bu forma sana teslim edildiğinde Trabzonspor'a ne verdin? Kimse neden bunun hesabını sormuyor... Üstelik, bugüne kadar Trabzonspor'dan milyarlar götürdükleri halde, satışa konulmalarına rağmen, talibi çıkmayan o kadar çok Trabzon patentli oyuncu var ki!...
Artık bunları gündeme getirmenin bir yararı yok... Yapılan ve yapılacak transferlerin yeterli olup olmadığını, zaman bizlere gösterecek... Transferlerden de, hazırlık döneminden de, artık Giray Bulak sorumlu... Bizlerin yapması gereken, bu çalışma ortamında onları rahat bırakmaktır... Çünkü daha hiçbir şey görmeden, bugünden başlayan eleştiri yağmurundan, ben sadece kötü niyet ararım!... İyi yönetmeseler bile -ki öyle- sezon başında hala yönetime saldırı devam ediyorsa, Trabzonspor'un alacağı herhangi bir yenilgiye bu tiplerin üzüleceğini sanıyorsanız, çok yanılırsınız... Bu tipler, ‘inşallah yenilirler' dilekleriyle, bildikleri tüm duaları bile okurlar, haberiniz ola!...