Güncelleme Tarihi:
KENDİ toplumuyla barışık olmayanların suçlu aramaya kalkışması, gerçekten garipsenecek bir durum... Kanal D'nin hazırladığı Futbol Mahkemesi programında bu çok net olarak da gözüktü... Ben dahil, hepimiz birbirimizi suçluyoruz. Telefonla katılanlar da farklı değildi... Böylesine karmaşık bir ortamda, Trabzonspor'dan hiç başarı beklenebilir mi?
Örneğin orada sorunların ortaya konulup, birlikte çözüm aranmalıydı. Ama bizler ne yaptık; A.Suat'ın maaşından tutun da, kulübün kasasına, Başkan M.Ali YILMAZ'ın alacağından, muhalefetin sesi Taylan ÜNER'in karalamalarına kadar her şey vardı da, ortada bir çözüm yoktu... Kimseyi suçladığımı sanmayınız... Kendimi de aynı kefeye koyuyorum.
Orada bir nebze değinebildim ama, asıl konuşulması gereken şu olmalıydı...
Trabzonspor sezon başı, bir iddiayla yola çıktı... Kimse şampiyon olacağını da iddia etmedi. Hedef, takımı gençleştirmek ve ileriye dönük yeni bir kadro oluşturmaktı... Bu nedenle Abdullah, Ogün, Ünal gibi star oyuncular bile, aniden elden çıkartıldı. Bana sorarsanız, bu doğru bir karardı... Sonra ne yapıldı?
Trabzonspor'da yıllarca şampiyonluk yaşamış oyuncular biraraya getirilerek, ülke genelinde Trabzonspor‘a yararlı olabilecek oyuncular tespit edildi... Çok geçmeden bunların transferleri de gerçekleşti... Menajerlik sistemi yeniden yaşama sokuldu ve başına da, Necmi PEREKLİ gibi deneyimli bir isim getirildi...
OLMADI SAYIN HOCAM
Buraya kadar her şey yolunda gitti... Tecrübeli bir teknik direktör olan A.Suat da takımın başındaydı. Ama bizim ülkedeki genel kanı, bir yönetimin veya bir teknik adamın başarısı, her zaman saha sonuçlarına endekslidir... Suat hoca bir ara iyi gitti... Özellikle ilk iki maçta, yeni transfer edilen gençler de umut verdi... Ama ya sonra?
Alınan başarısız bazı sonuçlar, Suat hocayı da şaşırttı, pusuda bekleyen muhalefet de sesini yükseltmeye başlayınca, işler arap saçına döndü. Öyle ki, bir çıkış aramaya çalışan Suat hoca, gençleri kulübede oturtarak, kendince deneyimi daha çok olan yaşlı oyuncuları sahaya sürdü... Bir türlü yıldızı barışmadığı Necmi PEREKLİ de ayrılmak zorunda kaldı...İşte yapılan en büyük yanlışlar bunlar oldu. Oysa gençlerde ısrar edebilseydi, Trabzonspor bugünkü konumunun çok üzerinde olabilirdi...
Disiplinsiz davranıyorlar diyerek, onlara hem para cezası yağdırdı, hem de ya kadro dışı bıraktı ya da kulübede oturttu. Para cezası vermekte haklılık payı olabilir de, kadro dışı bırakmakla asıl cezayı Trabzonspor’a kestiğinin nedense farkında olamadı!...
Kulübede oturtulan oyunculara şöyle bir göz atalım...
Vugrineç, Selahattin, Erman, M.Bölükbaşı, Abdülkadir, Fatih, Gökdeniz gibi, neredeyse ikinci bir kadro... Oysa bizim hedefimiz takımın gençleştirilmesi değil miydi?
Olmadı sayın hocam olmadı... Çok açık söylüyorum, bu konuda çuvalladın!... Oysa senden kimse şampiyonluk beklemiyordu... Ama sen ne yaptın? Sadece günü kurtarmaya çalıştın... Ne yazık ki onu da başaramadın!...
Yine de biz suçlu aramayalım da, suçlu olan kendisini teşhis etsin ve kararını da versin!... Başlatılan bu gençleşme programı, gerçek anlamda uygulanmaya da konulsun... Çünkü ne taraftarın, ne de bizlerin artık bu başarısızlıklara tahammülü kalmadı!... Gençleştirme hedefinden dönülmeseydi, inanın bunları yazmazdık... Ama Trabzonspor'un günü kurtarma gibi, bir politikası olamayacağı gibi, ne de böyle bir lükse sahiptir!... Bilmem anlatabildik mi?