Organ nakillerinde gençlik hormonları kullanılabilir mi?
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2006 00:00
Yetişkinlerin, hormonlar kullanılarak ergenlik öncesindeki çocukluklarına geri döndürülmesi kulağa çok kötü bir fikir gibi geliyor. Ancak bu yöntem sayesinde, organ naklinin çok daha güvenilir olması sağlanabilir. Günümüzdeki organ nakli ameliyatları sonrasında hastalara, çok güçlü ve yaşam sonuna dek kullanılacak bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar veriliyor. İlaçlar, vücudun organı reddetmesini engellese de enfeksiyon ve kanser riskini arttırıyor.
Massachusetts Hastanesi’nden David Sachs ile çalışma arkadaşları, domuzlar üzerinde yürüttükleri çalışmayla, bağışıklık sisteminin organı istememesinin önüne geçecek bir yöntem geliştirip, hastayı bu ilaçlardan kurtarmayı planlıyor.
Sachs, göğüs kemiğinin hemen altında bulunan timüs bezlerini canlandırarak bağışıklık sağlamayı umuyor. Çok küçük olan bu bezler, bağışıklık sistemindeki T-hücrelerin, vücudun kendi dokusuna zarar vermeden yabancı hücrelere saldırmasına öncülük ediyorlar.
Domuzlar üzerinde denenecek
Bir çocuk yetişkinliğe adım attığında, testosteron ve östrojen adlı seks hormonları, timüsün büyümesini engelliyor ve bu süreç de tüm yetişkinlik boyunca sürüyor. Sachs, "Çocuklukta bu bez büyüktür ve öz içerir, ancak ergenlikten sonra şişer ve çürür. Hala hayatta kalsa bile, asla T-hücrelerini harekete geçirecek kadar güçlü olmaz" diyor.
Sachs’ın teorisi ise, seks hormonlarını geçici olarak Lupron’la baskılamak. Beyindeki hipotalamus tarafından salgılanan ve ergenliği hızlandıran gonadotropin adlı hormonun (GnRH) sentetik hali olan Lupron’un kullanılmasıyla, timüs bezi yeniden harekete geçirilecek. Fareler üzerinde yapılan deneylerle de bu hormonun timüsü canlandırdığı belirlenmişti.
Timüs yeniden hayata döndükten sonra Sachs, domuzlara bir böbrek nakli yapacak ve her bir domuza bir geceliğine bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar verecek.
Bu süre içinde, T-hücrelerinin, yeni böbreğe ait hücre ve proteinlerle karşılaşmaları ve bu yeni hücre ve proteinlerin de vücudun bir parçası olarak algılanmaları beklenecek. Birkaç ay sonra da Lupron tedavisi sonlandırılacak ve domuzlar hem hormonal yönden normal ergenliğe dönecek hem de yeni organlarını kabul edeceklerdi.
Beden kabul eder mi
David Sachs, 10 yaşında bir çocuğa eşdeğer olan yavru domuzların, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçları sadece iki hafta kullanarak organ naklini kabul ettiklerini daha önce göstermişti. Ancak aynı sonuçlar, timüsü alınan yetişkin veya yavru domuzlar için geçerli değildi.
Tüm bu sonuçlara bakarak, hormonal tedavinin domuzlarda olumlu sonuçlar verdiği söylense bile kimi bağışıklık uzmanı, aynı işlemin insanlar üzerinde de işe yarayacağını düşünmüyor. Imperial College London’dan Maggie Dallman, organ nakli yapılan çocukların bile yetişkinler gibi herhangi bir ilaç almadan organı reddettiklerini belirtiyor.
Sachs ise, kimi gencin organı hemen kabul ettiğini hatırlatıyor. "Bazen vücut organı kendiliğinden kabul ediyor. Bu da bana, ’genç tedavisinin’ işe yarayabileceği yönünde umut veriyor." Sachs, domuzlar üzerindeki sonuçlarını bu yıl içinde almayı planlıyor. Eğer olumlu çıkarlarsa, hemen insanlarla çalışmaya başlayacak.
Sachs, göğüs kemiğinin hemen altında bulunan timüs bezlerini canlandırarak bağışıklık sağlamayı umuyor. Çok küçük olan bu bezler, bağışıklık sistemindeki T-hücrelerin, vücudun kendi dokusuna zarar vermeden yabancı hücrelere saldırmasına öncülük ediyorlar.
Domuzlar üzerinde denenecek
Bir çocuk yetişkinliğe adım attığında, testosteron ve östrojen adlı seks hormonları, timüsün büyümesini engelliyor ve bu süreç de tüm yetişkinlik boyunca sürüyor. Sachs, "Çocuklukta bu bez büyüktür ve öz içerir, ancak ergenlikten sonra şişer ve çürür. Hala hayatta kalsa bile, asla T-hücrelerini harekete geçirecek kadar güçlü olmaz" diyor.
Sachs’ın teorisi ise, seks hormonlarını geçici olarak Lupron’la baskılamak. Beyindeki hipotalamus tarafından salgılanan ve ergenliği hızlandıran gonadotropin adlı hormonun (GnRH) sentetik hali olan Lupron’un kullanılmasıyla, timüs bezi yeniden harekete geçirilecek. Fareler üzerinde yapılan deneylerle de bu hormonun timüsü canlandırdığı belirlenmişti.
Timüs yeniden hayata döndükten sonra Sachs, domuzlara bir böbrek nakli yapacak ve her bir domuza bir geceliğine bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar verecek.
Bu süre içinde, T-hücrelerinin, yeni böbreğe ait hücre ve proteinlerle karşılaşmaları ve bu yeni hücre ve proteinlerin de vücudun bir parçası olarak algılanmaları beklenecek. Birkaç ay sonra da Lupron tedavisi sonlandırılacak ve domuzlar hem hormonal yönden normal ergenliğe dönecek hem de yeni organlarını kabul edeceklerdi.
Beden kabul eder mi
David Sachs, 10 yaşında bir çocuğa eşdeğer olan yavru domuzların, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçları sadece iki hafta kullanarak organ naklini kabul ettiklerini daha önce göstermişti. Ancak aynı sonuçlar, timüsü alınan yetişkin veya yavru domuzlar için geçerli değildi.
Tüm bu sonuçlara bakarak, hormonal tedavinin domuzlarda olumlu sonuçlar verdiği söylense bile kimi bağışıklık uzmanı, aynı işlemin insanlar üzerinde de işe yarayacağını düşünmüyor. Imperial College London’dan Maggie Dallman, organ nakli yapılan çocukların bile yetişkinler gibi herhangi bir ilaç almadan organı reddettiklerini belirtiyor.
Sachs ise, kimi gencin organı hemen kabul ettiğini hatırlatıyor. "Bazen vücut organı kendiliğinden kabul ediyor. Bu da bana, ’genç tedavisinin’ işe yarayabileceği yönünde umut veriyor." Sachs, domuzlar üzerindeki sonuçlarını bu yıl içinde almayı planlıyor. Eğer olumlu çıkarlarsa, hemen insanlarla çalışmaya başlayacak.