'Orada haftada 16 lira kazanıyordum'

Her yıl Türkiye’de en azından kendilerini TFF 1. Lig ekiplerine göstermek isteyen onlarca yabancı futbolcu geliyor. İzmirspor’dan Akhisarspor’a geçen Gideon Sani gibi çok nadir örnekler dışından bunların neredeyse hiçbiri profesyonel olamazken, şanslı olanlar amatör liglerle garanti olmayan ücretlerle forma giyiyor. Mütevazı koşullarda hayatlarına devam eden, çoğunlukla Afrika ülkeleri, İran veya Orta Asya Cumhuriyetleri’nden gelen yabancıların ortak gayesi bir gün profesyonel olmak. Biz de amatörümüzün cefakar yabancılarının gündelik hayatlarını mercek altına alalım dedik:

ROLAND ATSAGA (BEYKOZSPOR): AYDA 16 TL KAZANIYORDUM
23 yaşındaki Roland Atsaga Beykozspor forması giyiyor. İki yıl önce bir menajer tarafındandan Samsunspor’da denenmek vaadiyle Türkiye’ye getirilmiş ancak menajer kendisini aldatarak kayıplara karışmış. Ülkesinin federasyonuyla temasa geçen Nijeryalı oyuncu, kulübünün fellik fellik kendisini aradığını öğrenince “Türkiye’de kalıyorum” demiş ve daha sonra tanıştığı biri vasıtasıyla Tekirdağ’da Saray Belediyespor’la anlaşmış.

Burada geçen başarılı bir sezonun ardından da Beykoz’un yolunu tutmuş. Nijerya Premier Ligi’nde Warriors forması giyen, ülkesinin U20 takımında da oynayan Atsaga Tekirdağ’daki yaşamını özlediğini belirtiyor: “Saray’da otelde kalıyordum, keyfim yerindeydi. Daha yüksek ücret teklif edildiği için Beykoz’a geldim. Burada Mecidiyeköy’de iki evli çiftle aynı apartman dairesini paylaşıyorum. 1500 TL kira veriyoruz. İstanbul güzel bir şehir ancak fazla bir şey yapmıyorum.”

Nijerya Premier Ligi’nde bir oyuncunun ayda 1500 Naira (Yaklaşık 16 TL) kazandığını belirten ve bu nedenle Türkiye’de şansını denediğini belirten Atsaga, kulübünden ücretini zamanında alamamaktan dolayı biraz dertli. Genç oyuncu kazandığı paranın bir kısmını tek başına yaşayan annesine gönderdiğini, Nijerya inşaat işlerinde çalışan kardeşlerinin annelerine her zaman yardım edemediğini de ekliyor.

GOOGLE TRANSLATE İLE İLETİŞİM KURUYORLAR
Yıldıztabyaspor’un 1998 doğumlu orta sahası Emmanuel Adze de, Atsaga ve hatta birçok Afrikalı gibi menajeri tarafından aldatılmış bir isim. Onun şansı, Yıldıztabyaspor’un başkanı Yavuz Coşkun ve teknik direktörü Ogün Koca’ya rastlaması. Kulüp tarihindeki ilk yabancı olan Adze’yi tüm takım ‘Rodi’ olarak çağırıyor. Bu lakabı isteyen de kendisi çünkü genç oyuncu bir James Rodriguez hayranı.

MAÇ BAŞI 100 TL
Kulüp tesislerinde mütevazı bir odada kalan Adze, maç başı 100 TL gibi cüzi bir ücret alıyor, tesis çalışanlarının karavanasını paylaşıyor. Annesinin Gabon Ordusu’nda çalıştığını belirten genç oyuncu ondan herhangi bir maddi destek alamadığı gibi bir an önce Türkiye’de bir iş bulup ailesine destek olma amacında... Adze’nin en büyük sorunu şimdilik dil. Sadece Fransızca bilen genç oyuncu, tüm kulüple telefonlarındaki Google Translate aracılığıyla anlaşıyor. Teknik direktör Ogün Koca maçlardan önce istediklerini Fransızcaya çevirip çıktısını ‘Rodi’ye okutuyor.

FUTBOLA NİYET, TİCARETE KISMET
Mecidiyeköy Dereboyu’ndaki bir apartman dairesinde 7 İranlı futbolcu aynı çatı altında Türkiye’de tutunma mücadelesi veriyor. Aralarından üçü lise öğrencisi ve Mecidiyeköy Anadolu Lisesi’ne devam ediyor. Tek çalışan Puria Eskenderi... Türkiye’ye futbol oynamak için gelen ancak takım bulamayan 23 yaşındaki Puria, Merter’de tekstil ticaretine atılmış. Ülkesinde de bir mağazası olan genç oyuncu evde de Türkçeye en hakim isim.

YEMEKLER MENAJERDEN
Futbolcular ev kiralarını kendileri ödüyorlar, öğle ve akşam yemeklerini ise Türkiye’deki menajerleri Erol Özbek getiriyor. Özbek her gün Anadolu yakasındaki bir yemek fabrikasından oyuncularına yemek taşıyor. Ev halkının çoğunun ailesi İran’da orta veya üst gelir seviyesinden. Türkiye’ye gelmelerinin ilk nedeni burada alt liglerde bile iyi ücret verilmesi zira oyuncuların ifadesine göre İran’da 1. Lig oyuncuları ayda 100 TL kazanırken 2. Lig’de hiçbir gelir yok. Türkiye’nin daha özgür bir ortama sahip olması, küpe ve kapriyle gezebilme gibi özgürlükler de genç İranlıları cezbeden bir başka durum. Menajer Özbek’e göreyse İranlılar, menajerlik yaptığı oyuncular arasında genel olarak en donanımlı isimler.

MENAJERİNİ FACEBOOK'TAN BULDU!
29 yaşındaki Ehsan Shahroudi ülkesinde beden eğitimi ve spor eğitimi almış, pekçok sertifikaya sahip bir isim... Babası ve annesi ayrılmış. İki kardeşiyle İsveç’e giden annesini 10 yıldır görmüyor. İran’da züccaciye dükkanı sahibi olan babasıyla beraber yaşarken, başta Persepolis’in B takımı olmak üzere değişik kulüplerin formasını giymiş. İki sezon önce Türkiye’ye gelip Bağcılarspor’la idmanlara çıkan, Irak’ta da bir süre şansını deneyen savunma oyuncusu, Menajer Erol Özbek’le Facebook üzerinden tanışıp Türkiye’ye gelmiş.

Bu sezon Beykoz’la hazırlık maçlarına çıksa da Trabzon Beşikdüzüspor’la anlaşmaya varmış. Oturma izni alan Ehsan, kartı çıkar çıkmaz Trabzon’a gidecek. Ehsan’ın amca oğlu Reza da 1997/98 sezonunda Süper Lig’de Altay forması giymiş bir isim. İran’da antrenör lisansı olan Ehsan’ın hedefi ilerde Türk pasaportu alıp menajerlik yapmak.

HEM OKUL HEM futbol
Türkiye’de hem okuyup hem futbol oynayanlar da mevcut... Mecidiyeköy Anadolu Lisesi öğrencisi Behman Abbasi G.Saray Futbol Okulu’na gittikten sonra Mecidiyeköyspor ve Beykozspor’la idmanlara çıkmış. Behman’ın ev arkadaşlarından Emir Muhammed ve Emir Sepahi de aynı okula devam ediyor. İkili Mecidiyeköyspor’la anlaşmaya vardı. 2000 doğumlu orta saha Pensa Fikri ve kaleci Ali Burhani de Beykoz’la antrenmanlara çıkıyor.