Opus otuzbeş si bemol minör sonat

Güncelleme Tarihi:

Opus otuzbeş si bemol minör sonat
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 1998 00:00

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

Frederic Chopin , 1 Mart 1810 tarihinde Varşova yakınlarındaki Zelazova Vola'da doğdu. 30 Ekim 1848'de Paris'te toprağa verildiğinde henüz otuz sekiz yaşındaydı. Bu kısa sayılacak ömre olağanüstü bir piyano virtüozluğu yanında, muhteşem besteler ve büyük bir aşk sığdı.

‘‘Opus otuz beş, si bemol minör iki numaralı piyano sonatı’’ bu kısa ama sonsuz ömre sığan eserler arasında önde gelenlerdendir. Bu sonatın en ağır ve dokunaklı bölümü, sonraları batıda canaze törenleri sırasında, üzüntü duygularını belirtmek amacıyla çalınmaya başlanmıştır.

Müslümanlıkta cenazelerde klasik müzik çalınması gibi bir adet olmadığı gibi, doğu toplumlarının çoğunluğunda çok sesli müzik de yoktur. Biz bu adeti batıdan halk değil, devlet olarak aldık ve bu sonatı devlet töreniyle kaldırılan cenazelerde kullanıyoruz. Bu bana garip geliyor.

Ayrıca çok sesli müziğin olmayışının acısını, çok sesli toplum olamamak şeklinde çekiyoruz ve ancak giderek bu yolda çağdaş adımlar atıyoruz.

Benim en büyük özlemlerimden biri- daha önce de yazdım mı hatırlamıyorum- Ali Sami Yen Stadı'nda Beethoven'in dokuzuncu senfonisinin koral bölümünü Türkçe seslendirmektir. Ali Sami Yen Stadı'nda sahaya çıkan takımlar ilk önce bu muhteşem müziği şu sözlerle senfoni orkestrası korosundan dinlemelidirler: ‘‘Kardeş olun ey insanlar; bunu ister Tanrı'mız Bu dünya'da her şey geçen en son sana dost kalır

İnsanlığa, mutluluğa göğsünü aç; korkma sakın

Hür doğmuştur insanoğlu, hür yaşamak hakkıdır.’’

Bu bir gün olacaktır ama önceden bir başka şey olmuş. Chopin'in opus otuz beş si bemol minör iki numaralı sonatı Ali Sami Yen Stadı'nda Beşiktaş sahaya çıkarken çalınmış. Ben o sırada stada gelmemiştim. Gelseydim bu uygulamaya üzülmez, sevinirdim. En azından stadda bir Chopin sonatı çalınıyordu ve bunun arkası gelecekti.

Ne var ki, bir takım kişiler bu uygulamaya kıyameti kopardılar. Bu kişilerin çoğu, stadlarda küfrü kınayan ama kendileri sürekli küfür eden insanlardılar. Chopin'den, Beethoven'den, çok sesli müzikten haberleri yoktu.

Ayrıca bunların akıllarına bir Türk hafif müzik şarkıcısının güzelim bir şarkısını kulllanan stadlarda, şarkının ‘‘Ben sevmek isterdim, nerden bilirdim, ...’’ bölümünü çaldıktan sonra müziği durdurup karşı takım için cinsel tercih sapması iddiasında bulunulmasını kınamak akıllarına bile gelmemişti.

Kültür, insanın ruh ve akıl sağlığını alır ve sonsuzluğa götürür. Güzellik, iyik ve doğruluk, küfrü ortadan kaldırır. Küfürbazlar değersizlik duyguları ve sapmalar içerisinde bocalayanlar arasından çıkarlar. Onlara Chopin'in opus otuz beş si bemol minör iki numaralı sonatını tavsiye ederim.

Başka diyeceğim yoktur.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!