Güncelleme Tarihi:
Gökmen Avcı yazıyor |
Lig bu sene gerçekten çok ilginç geçiyor ve geçecek.
2 ayrı grup oluştu.
İlk grup zirvedeki BEŞ’li. O kadar hafta geçti ama, biri veya ikisi aradan sıyrılamadı.
Şunun şurasında bitişe 10 hafta kalmış. Her takımın taraftarı, GALİBİYETLER, İYİ OYUN (Çokta önemli değil) ve İNANÇ bekliyor.
FENERBAHÇE haftayı puansız kapatıyor. Kötü bir oyun ve ACEMİCE yapılan hatalarla.
DEDE derki; “Kötü bir futbol var ve takımda benim de anlamadığım şeyler var.”
Maalesef “BİRŞEYLERİ ANLAMAK” için fazla zaman kalmadı. Bizim anladığımız ise, ŞAMPİYONLUĞUN HİÇ Mİ HİÇ İSTENMEMESİ.
TRABZONSPOR’da da durum aynı. GAZİANTEP’te skor 3-2 ama, oynadıkları oyun tam anlamıyla BERBAT. Galibiyeti arzulayan orta sıralarda bulunan, hedefi kalmamış GAZİANTEPSPOR. Her şey TERSİNE DÖNMÜŞ. Böyle olunca tabii ki kaybedersin. İşleri bundan sonra çok daha zor.
Haftanın en önemli maçından önce TURKCELL SUPER LİG’inin alt grubuna bakalım.
Kümede kalmaya çalışan 8 takım. Aralarında oynadıkları karşılaşmalar zaten MÜTHİŞ geçiyor. Birde ŞAMPİYONLUK ADAYLARINA karşı oynanan oyunlara ve alınan puanlara bakarsak bu takımlar işi daha CİDDİ tutuyorlar.
Çünkü Ligden düşmezlerse, BANK ASYA 1.LİG’de ŞAMPİYON OLMUŞ sayılacaklar.
Sayın BÜLENT KORKMAZ’a sesleniyoruz.
“ŞAMPİYONLUK İYİ BİRŞEY. ÖRNEK ALACAĞIN TAKIMLAR, LİGDEN DÜŞMEMEYE ÇALIŞANLAR OLMALI. ONLARIN KAZANMA ÇABALARI ve İNANÇLARI GÖRÜLMEYE ve TAKDİR EDİLMEYE DEĞER. ZİRVEDEKİ RAKİPLERİNE İSE HİÇ BAKMA.”
SİVASSPOR veya BEŞİKTAŞ veya HER İKİSİ puan kaybedecek.
SİVASSPOR kaybetmek istemiyor. Her şey iyi giderken, FENERBAHÇE karşılaşmaları, bir çok şeyi değiştirdi. Aslında geçen seneden azda olsa TECRÜBE kazanmış olmaları lazımdı. Hatalar üst üste geldi ve en sakin olması gereken BÜLENT UYGUN şimdi TRİBÜNde. Gol atan futbolcu, tribünlere koşmak zorunda. İnşallah KART görmezler.
Sahaya çıkan takım ve diziliş, kaybetmemek üzerine kurulmuş. Bunu bilen ve gören MUSTAFA HOCA baskı kurup ilk golü atmak istiyor. Aslında O’da, rakiplerin kaybettiği haftada beraberliğe razıdır. Oyuna BEŞİKTAŞ daha hakim... BOBO, HOLOSKO ve ERNST defansı zorluyordu. SİVASSPOR ise bireysel becerilerle, özellikle sol kanattan gol bulmaya çalışıyordu. İlk yarı hareketli ama verimsiz geçti.
İkinci yarı ise bambaşka başladı. SİVASSPOR baskıyı kurdu ve golünü attı. Tehlikeli dakikalar başlamıştı. Her zaman olanlar tekrarlanmaya başlamıştı. BEŞİKTAŞ gol için saldırmaya, baskı kurmaya, SİVASSPOR da, Strese ve hafiften Paniklemeye başlamıştı. Sonuç, 6 dakika sonra gelen beraberlik golü.
OH BEE. Artık herkes rahatladı. Oyuncu değişiklikleri hep gole yönelik. Sakin geçen bir dönemden sonra tekrar hareketlenme var. Sonuç. AYNI.
Anlaşılmayan şey, her iki takım da istediği zaman gol atıp öne geçebiliyor veya saldırıp beraberliği hemen yakalayabiliyorsa, devamını Niye Getiremiyor veya GETİRMİYOR.
KENDİLERİ BİLİR.
Evet, ne diyorduk. Ne olursa olsun, SEN KENDİNE BAK. KALAN MAÇLARI EN AZ KAYIPLA BİTİRİP ŞAMPİYONLUĞU KAP.
HAMBURG maçı sonrası uzun bir süre kendimize gelemedik. Tabiî ki maçta kaybedilir tur da.
Zorumuza giden “Her şey çok iyi giderken, bir anda her şeyin tepetaklak olması."
Yıllar öncesine dönmeye başlamıştık. Tekrar Avrupa Fatihi olacaktık. Buna da çok yaklaşmıştık. Ama olmadı.
Çok eksik var. Sezon boyunca takımın en kötü yanı, kolay gol yemesiydi. Ki SERVET, EMRE AŞIK, MIERA varken bunları söylüyorduk. Şimdi bu 3 önemli isimde yok ortalarda. Gol yememiz gayet normal. Keşke 2-0 öne geçmeyip te, 1-0 yenilseydik. Neyse.
Diyecek bir tek sözümüz var.
"Bugüne kadar ÜZDÜĞÜMÜZ HERKESTEN ÖZÜR DİLİYORUZ. YAPTIĞIMIZ HATALARDAN VE SÖZ VERİPTE YAPAMADIĞIMIZ HERŞEY İÇİN BİZİ AFFEDİN VE BU ZOR GÜNLERİMİZDE BİZE DESTEK OLUN."
ESKİŞEHİRSPOR MAÇINI MUTLAKA VE MUTLAKA KA-ZA-NA-CA-ĞIZ...