Güncelleme Tarihi:
Uğur DÜNDAR: Türkiye’deki hakemlerin kararlarını neye göre verdiklerini bir kendileri, bir de Allah biliyor!.. Örneğin Hüseyin
Göçek ve Serkan Gençerler hakemse, iddia ediyorum ben de Pierluigi Collina’yım!
Yılmaz ÖZDİL: Bana kalsa, Alex’i jübile yaptıktan sonra bile bırakmam. Tek pürüzünü görmedik. Futbol şubesi sorumlusu veya teknik direktör adayı olarak yetiştirilmeli. Milli Takım’da bile teknik adam olarak faydalanmalı Alex’ten.
Messi gelse farketmemeli kural neyse uygulayacaksın
- Erman Toroğlu, “Emre Belözoğlu’nun dokunulmazlığı var, onun için de hakemler kart gösteremiyor” diyor. Haklı mı? Türkiye’de bazı futbolcuların dokunulmazlığı olduğuna inanıyor musunuz?
UĞUR DÜNDAR: Eğer hakem gerçekten hakemse, değil Emre, Messi gelse fark etmez. Kuralların öngördüğü yerde “şak” diye kartı görüverir! Ama Türkiye’deki hakemlerin kararlarını neye göre verdiklerini bir kendileri, bir de Allah biliyor!.. Örneğin Hüseyin Göçek ve yardımcısı Serkan Gençerler hakemse, iddia ediyorum ben de Pierluigi Collina’yım!…
YILMAZ ÖZDİL: Bırak yazıyı, boş kağıt versin Erman Toroğlu, altına imzamı atarım…
Maçlar aynı saate olsaydı tartışma yaşanmazdı
- Kasımpaşa-Fenerbahçe (15.00) ve Galatasaray-Bursa (19.00) maçlarının farklı saatlerde oynanmasının sizce bir sakıncası var mı?
UĞUR DÜNDAR: Her iki takım da kazanmak zorunda olduğundan sonucu etkileyeceğini sanmıyorum.
YILMAZ ÖZDİL: Sonuçlar ne olursa olsun, tartışma olur. Aynı saatte olsaydı, tartışma olmazdı. Federasyon ne yapıp edip, kaos yaratacak bir karar almayı başarıyor. Şampiyonu da Digitürk belirlesin tam olsun bari!
Bursa şampiyon olursa Türk futbolu kazanır
- Bazıları “Bursaspor’u şampiyon yapmazlar” diyor. Sizce bugüne kadar birileri şampiyon mu yapıldı ki, bu şekilde konuşmalar olabiliyor?
UĞUR DÜNDAR: Büyük şair Orhan Veli, Bursa’dan gelirken “Gemlik”e doğru denizi göreceksin, sakın şaşırma!” demiş. Bursaspor da bundan sonra olacaklar karşısında şaşırmamalı! Dikkat ederseniz son haftalarda futbol bir kenara bırakıldı, hakemlerle oynanmaya başlandı. Böyle bir ortamda her şey olabilir! Bursaspor ligin en iyi futbolcularına sahip değil ama, Fenerbahçe’nin yaptığı çıkışa kadar, en iyi futbolu oynayan ekipti. Ancak son haftalarda stres yönetiminde sıkıntılar ortaya çıktı. Bu sıkıntıya bir de hakem oyunları eklenirse, işleri çok zorlaşır.
YILMAZ ÖZDİL: Bursa’nın şampiyon olması, Türk futbolu üzerindeki ölü toprağını kaldırır; herkesin çıkarınadır. 4 büyüğün yanına 1 büyüğün daha gelmesi, 4 büyüğü küçültmez, aksine piyasayı büyütür. Kalbim Bursa’yla. Laga lugaları kökten bitirmenin tek yolu var; gerekirse hakemi de federasyonu da yeneceksin, bu işin raconu bu.
“Mustafa Denizli yetmez” demiştim; yetmedi
-Beşiktaş Yönetim Kurulu’nun son çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce de Futbol Federasyonu’nun güven tazelemeye ihtiyacı var mı?
UĞUR DÜNDAR: Eğer derbinin hakemliğini Fırat Aydınus yapmış olsa, böyle konuşmazlardı. Güven tazeleme konusunda kararı Beşiktaş Yönetim Kurulu değil, Başbakan Erdoğan karar verir! Çünkü havada uçan kuşlar bile biliyor ki, Başbakan Erdoğan’ın istemediği bir kişinin federasyon başkanı olması mümkün değil. Bu açıdan bakıldığında Mahmut Özgener yine de olumlu bir isim.
YILMAZ ÖZDİL: Sezon başında “Bu sene Mustafa Denizli yetmez” demiştim; yetmedi… Testi kırıldıktan sonra ne dense boş.
Samandıra Seansları her şeyi değiştirdi
- Aziz Yıldırım Samandıra’ya ayak bastığından beri Fenerbahçe, ligde bırakın yenilmeyi, kalesinde gol bile görmedi. O güne kadar tel tel dökülen futbolcuların birden böyle toparlanmasını nasıl değerlendirmeliyiz?
UĞUR DÜNDAR: Süper Lig’in devre arasındaki sohbetimizde başkan Aziz Yıldırım “Uğur Bey, takımı nasıl görüyorsun, şampiyon olabilir miyiz?” diye sormuştu. Ben de “Başkan, eğer tembelliğe eğilimli Brezilyalılar’ı disiplin altına alır ve çalışmaya zorlarsan, tabii ki şampiyon olabiliriz. Aksi taktirde işimiz çok zorlaşır!” demiştim.
Nitekim başkan “Samandıra Seansları”na başladıktan sonra her şeyin değiştiğini gördük.
YILMAZ ÖZDİL: Bence Christoph Daum başkan olsun, Aziz Yıldırım teknik direktör olsun…
Alex jübile yaptıktan sonra bile kalmalı
- Kısa ve net; 34 yaşına dayanan Alex bir dahaki sezon Fenerbahçe’de nasıl bir rol üstlenmeli? Yedek mi kalmalı, şimdiki gibi ilk 11’in değişmezi mi olmalı, yoksa gönderilmeli mi?
UĞUR DÜNDAR: Alex’in futbol zekasına, ayaklarının becerisine diyecek yok! Ama yaşı ilerledikçe daha ağırlaşıyor, beli her yıl biraz daha kalınlaşıyor. Fenerbahçe gelecek yıl da kaderini Alex’e bağlarsa çok zorlanır!
YILMAZ ÖZDİL: Bana kalsa, ki bana kalmaz... Alex’i jübile yaptıktan sonra bile bırakmam. Yıllardır Türkiye’de, tek pürüzünü görmedik, futbol şubesi sorumlusu veya teknik direktör adayı olarak yetiştirilmeli. Milli Takım’da bile teknik adam olarak faydalanmalı Alex’ten.
Ne kadar çok yıldız o kadar para!
- Cristiano Ronaldo’ya 94 milyon Euro bonservis bedeli sayan Real Madrid’in şimdi de Rooney için 100 milyon Euro’yu gözden çıkardığı söyleniyor. Sizin o kadar çok paranız olsa bir futbolcuya böyle yatırım yapar mısınız?
UĞUR DÜNDAR: Tercih ve hesap kitap meselesi. Eğer Rooney, kendisine ödenecek paradan daha fazlasını getirebiliyorsa, niçin 100 milyon Euro verilmesin! Adı üstünde Real Madrid. Yıldızlar topluluğu. Ne kadar çok yıldız, o kadar para!
YILMAZ ÖZDİL: Ay sonuna daha 10 gün var, senin sorduğun soruya bak!
Bilica’yı Kadir Topbaş’a versinler, metroyu kazsın
- Bazıları Bilica’nın penaltı noktasını eşelemesini Fenerbahçe’nin imajı açısından da olumsuz bir olay olduğunu savunuyor. Fenerbahçe Yönetimi bu futbolcuya, herhangi bir ceza vermeli mi?
UĞUR DÜNDAR: Bilica’nın adı internet geyiklerinde “Kazı, kazan Bilica!” olarak geçiyor. Bilica yatsın kalksın, maçı Hüseyin Göçek’in yönettiğine şükretsin. Başka bir hakem olsaydı 90 dakikayı zor tamamlar, Aziz Yıldırım da onu kazırdı!
YILMAZ ÖZDİL: Belediye’ye versinler Bilica’yı… Ama, Abdullah Avcı’ya değil, Kadir Topbaş’a. Metroyu kazsın.
Yazık oluyor Arda’ya
- Son olarak antrenmanda Caner’le kavga eden Arda’nın yaşadığı olumsuz olaylar, çok genç yaşta Galatasaray kaptanlığına getirilmesinin bir sonucu mudur?
UĞUR DÜNDAR: Sorun Arda’da değil, bu gencecik insanın omuzlarına taşıyacağından çok fazla sorumluluk yükleyenlerde. “Arda’cığım sen kaptansın, haydi koçum sahaya!” dediler ve 22 yaşındaki bir insanı kurtlar sofrasına attılar. Geçen hafta “Arda’nın sevgi ve ilgiye her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Ona sahip çıkmalıyız!” derken, sanki olacakları görmüşüm!.. Eğer sağlıklı bir kariyer planlaması yapılmış, gereken psikolojik destek sağlanmış ve ondan sonra “kaptan” unvanı verilmiş olsaydı, Arda bugün, göz kamaştıran bir yıldızdı. Onca saldırı karşısında gene de iyi dayandı. Demek ki kişiliği ve sinirleri sağlammış! Arda’lar kolay yetişmiyor. Doğrusu yazık oluyor Arda’ya.
YILMAZ ÖZDİL: Arda, kıskanılıyor, linç ediliyor, yaşı küçük olduğu için sinirleri bozuluyor. Kaptanlığı vermek hataydı, bu saatten sonra geri almak daha büyük hata olur. Arda’yı kazanmanın tek yolu, yurtdışına göndermek.