Güncelleme Tarihi:
-Federasyon bünyesinde sizinle birlikte kaç kişi olacak?
Şu anda planlamamız 15 yönetim kurulu üyesi, 2 asbaşkan, 1 genel sekreter ve benimle birlikte 19 kişilik bir yönetim ekibi oluşturmak. Yaklaşık 10 kişiden oluşan bir de yedek listemiz olacak. Bunların haricinde bir danışma kurulu kuruyoruz. Espor sektörüne fayda sağlayan, reklam veren, bu spora dokunan herkes fikir ve önerilerini paylaşsın, iletişimle süreci yönetelim istiyoruz. Bunların dışında hakem, disiplin, hukuk kurulları olacak.
-Federasyon hangi oyunları espor olarak sayacak?
Bir oyunun espor olarak tanımlanması yapımcı firmadan ve federasyondan ziyade kitleyle ilgili bir durum. Ne zaman ki bir oyun kitle tarafından ilgi görüyor, kulüpler takımlarını oluşturuyor, reklam veren burada yatırım yapmaya hazır oluyorsa bir dijital oyun o zaman espor haline geliyor. Türkiye’de ilgi gören oyunların listesini çıkarttık. Federasyon olarak bunları hızlı bir şekilde büyütelim ve genişletelim istiyoruz.
-Hangi oyunlar önceliğiniz?
League of Legends’ın burada bir yapılanması var onlarla sürekli iletişim halindeyiz. Esporun Türkiye’de gelişimi için yaptıkları zaten yadsınamaz. Bunların haricinde ilgi olarak çok ciddi bir FIFA kitlesi olduğunu görüyoruz. CS:GO, Fornite, PUBG, ZULA kitlesi de hayli yüksek. Bunlarla bir araya gelerek burada profesyonel lig anlamında neler yapılabilir, federasyon burada nasıl katkı sağlayabilir, beraber nasıl ilerlenir gibi konuları masaya yatırarak süreci eş zamanlı olarak yürütmek istiyoruz.
-Yakın zamanda federasyonun ne tür projeleri olacak?
Federasyonun öncelikleri arasında esporcu lisansı konusu var. Esporcuların sporcu vizesi alması, yurt dışına giderek ülkemizi temsil etmesi gibi konular önceliklerimiz arasında yer alacak. Bu anlamda oyuncularımız yurt dışındaki diğer esporcular gibi rahat etsinler istiyoruz. Federasyon olarak yapıcı bir tavrımız olacak. İstediğimiz tek şey sektörün büyümesi ve gelişmesi. Türkiye esporda iyi bir köşe kapsın ve gelecek yıllarda da bu sporun öncülerinden olsun istiyoruz.
-Aileleri espor konusunda bilinçlendirmek adına bir projeniz olacak mı?
Federasyonun kurulması hem aileler, hem reklam verenler, hem de sektörün diğer paydaşları nezdinde bir güvence. Çünkü devlet burada bu sektörü önemsediğini, farkına vardığını, büyüdüğünü federasyonun kurulmasıyla gösteriyor. Bizde istiyoruz ki aileleri bilinçlendirelim, çünkü sektör doğdu ve büyüyor. Espor, genç arkadaşların 17-23 yaş arasında kariyerlerinin olduğu bir noktadan çıksın istiyoruz. Sektörün yayıncıları, koçları, oyuncuları ve menajerleri yarın bambaşka alanlarda sorumluluk alacaklar. İstiyoruz ki bunların hepsini doğru bir şekilde anlatabilelim. Espora odaklanan, hayatını bu şekilde geçirmek isteyenlere yeni kapılar açılabilsin. Sektörün içinde kalmak isteyenler için alanlar yaratmaya çalışacağız. Aileleri de bilinçlendireceğiz. ‘Oğlum kalk o bilgisayarın başından dersine çalış’ algısı kırıldı. Bugün gerçekten dünya çapında esporcuları görüyoruz. Gençlerin Messi’ye Ronaldo’ya değil Naru’ya Faker’a öykündüğünü görüyoruz. Burada da amacımız insanlara esporu doğru anlatmak.
Federasyon başkanı olmadan önce espor dünyasında gördüğünüz en büyük eksiklik neydi?
Esporda her gün yeni bir şey görüyoruz. Bundan üç yıl önce nispeten daha küçük bir sektörken, oyuncu maaşları çok düşükken, bugün geldiği noktayı görüyoruz. YouTube’da Twitch’te izlenen oyunlar artık Digitürk’te karşımıza çıkabiliyor. Bir final maçı Ülker Arena’da oynanıyor, biletler bir saatte tükeniyor ve 12 bin kişi bunu izliyor. Futbol dünyasında bugün ne varsa yavaş yavaş espora girdiğini de görüyoruz. Belki yarın hayatımıza Espor Arenalar girecek. Görevimiz bunları daha da geliştirmek olacak. Eksiklik anlamında mevcutta esporcuların zorlandığı vize gibi konularda federasyon olarak yardımcı olacağız. Aynı zamanda Türkiye’de esporun büyümesi için Riot Games’in yaptığı takdir edilesi bir iş. Burada ofis kurmaları, yatırım yapmaları çok güzel. Farklı yapım firmalarını teşvik ederek buraya davet etmek istiyoruz. Gelemiyorlarsa da koordinasyon halinde profesyonel liglerin artırılması için çalışmalar yapacağız.
Pek çok yapım şirketi 24 saat yaşayan arenalar kurmak istiyor. Federasyon olarak bunlara bir destek verecek misiniz?
Neden olmasın. Federasyon kendi imkânları doğrultusunda esporun farkındalığının artırılması, bilinçlendirilmesi ve fayda sağlanması noktasında dâhil olabileceği her projeye imkânları dâhilinde mutlaka destek olur. Projeden projeye değişmekle birlikte biz istiyoruz ki bu iş Türkiye’de büyüsün, bilinirliği artsın. Gençler ve aileler doğru bilinçlenerek farkına varsın. İşin özü katkı sağlayabileceğimiz her şeyin işinde olabiliriz.
Esporun olimpiyatlara alınma konusu var ancak savaş oyunları istenmiyor. Daha barışçıl oyunlar isteniyor. Siz bu duruma nasıl bakıyorsunuz?
Yapımcı firmaların haricinde farklı bir misyonumuz var. Bir yandan ailelere ve gençlere karşı sorumluluklarımız var. Gençlerin yetişmesinde ve gelişmesinde onları kötü etkileyecek unsurlardan onları koruma gibi bir misyonumuz da var. Burada tek belirleyici biz değiliz. Savaş misyonlu oyunlarda reklam verenlerin de bu dünyadan uzak durduğunu görüyoruz. O yüzden bizim yıkıcı bir tavrımız olmayacak.
Esporcuların kariyerlerini noktaladıktan sonraki süreçlerle ilgili ne tür çalışmalarınız olacak?
Bence en önemli taraflardan birisi de bu. Espora girmek isteyen gençler şunu düşünüyor; kısa bir kariyerim olacak. Biz bunu değiştirmek istiyoruz. Onlara eğitim, yayıncılık, koçluk, menajerlik ve hatta federasyonda yeni alanlar açmak istiyoruz. Bu arkadaşların sektöre deneyimlerini aktarması esporun büyümesi içinde önemli. Federasyon olarak bunun için elimizden geleni yapıyor olacağız.
Birçok üniversite espor dünyasına adım atmaya başladı. Üniversiteler burada ne görüyor?
İlk olarak Bahçeşehir ve SuperMassive işbirliğiyle başladı. Şimdilerde Doğuş ve Beykent Üniversiteleri dâhil oldu. Aslında espor ulaşılması en zor olan kitleye ulaşılabilecek en rahat mecraya dönüşmüş durumda. Üniversitelerin bu anlamda burada bulunmasının sebebi her şeyden ziyade, liseliler orada, üniversiteliler orada ve kitlenin çoğunluğunu bu yaş grubu oluşturuyor. Bu yüzden birebir kitleyle konuşmak anlamında üniversiteler açısından doğru bir hamle olduğunu düşünüyorum. Ve örneklerinin de artacağını düşünüyorum. Bu sene şampiyonluk ligindeki 8 tkaımdan 3’ü üniversite isim sponsorluğuyla yoluna devam ediyor. Çok önemli bir şey bence. Üniversiteler nezdinde de aidiyet oluşturduğunu görüyorum.
Türkiye’ye getirmek istediğiniz önemli bir proje var mı?
Aslında uzun süredir Türkiye’de olmasını istediğim bir türlü resmi bir şekilde olmayan Hollanda E-Divisie örneği. Hollanda birinci ligindeki takımların FIFA takımlarının oluşturulması fikstür doğrultusunda 1 ve ya 2 kişilik takımların birbirleriyle mücadele etmesi. Bence Türkiye’de hemen rağbet görebilecek etkili bir proje oalcağını düşünüyorum. Hollanda’da çok başarılı gidiyor. Esporun popülaritesine de fayda sağlayacağını da düşündüğüm bir iş.
Kadınların espor alanına yönelmesi konusunda federasyon olarak teşvikleriniz olacak mı?
Espor şu an bulunduğu konum, oyunların türü ve yaş ortalamasından dolayı Türkiye’de erkeklerin daha fazla rağbet gösterdiği ve ilgi duyduğu bir spor. Tabii federasyon olarak espor alanında kariyer yapmak isteyen kadın oyuncuların burada kendilerini geliştirebilecekleri ortamlar yaratmak en büyük hedeflerimiz arasında. Türkiye’yi espor’da öncü konumuna taşımak için cinsiyet fark etmeksizin çalışmalarımız olacak. Dünyada adından sıkça söz ettiren kadın esporcular var. Global arenada başarısından söz ettirecek kadın gamerlar yetiştirmek bizim için de çok önemli. O nedenle kadınların daha aktif rol alması için federasyon olarak projeler geliştireceğiz.
Alper Afşin Özdemir kimdir?
Koç Üniversitesi Ekonomi bölümünü bitirdi. İş hayatına ağırlıklı olarak dijital pazarlamayla birlikte adım attı. Sonrasında animasyon, prodüksiyon ve PR işleri yapan faal şirketleri oldu. Esporla tanışması bundan 4 yıl öncesine dayanıyor. SuperMassive takımının kurucu ortağı.