Ölüye diri cezası!

BAŞLIĞIN anlamsız olduğunun farkındayım. Ancak, anlatacağım olay da özü itibariyle, o kadar anlamsız ki, nasıl bir başlık koyacağımı şaşırdım.Olay şu; bundan beş yıl önce çıkan bir yasa ile muhasebe işlemleri yönünden gereksiz görülen iki defter (günlük kasa defteri, günlük perakende satış ve hasılat defteri), 1 Ocak 1999'dan itibaren yürürlükten kaldırıldı (22.7.1998 Tarih ve 4369 sayılı Yasanın 82/1-b maddesi).Defterler kaldırıldı ama bu defterleri günü gününe tutmayanlarla ilgili ceza maddesi, nasıl olduysa kaldırılmadı.CEZA HER YIL ARTIYORCeza kaldırılmadığı gibi, her yıl bir kararname ya da tebliğ ile cezanın tutarı artırılıyor.Yürürlükte olan yasa maddesine göre; günlük kasa defteri, perakende satış ve hasılat defterinin; işyerinde bulundurulmaması, bu defterlere günü gününe kayıt yapılmaması veya yoklama ve incelemeye yetkili olanlara istenildiğinde ibraz edilmemesi ‘‘özel usulsüzlük cezası’’ kesilmesini gerektiriyor (Vergi Usul Kanunu Md. 353/4).Diyeceksiniz ki, ‘‘Bu defterler 5 yıl önce yürürlükten kaldırılmış yani ölmüş. O halde ‘bulundurulmadı, günü gününe kayıt yapılmadı ya da Maliyecilere ibraz edilmedi' diye ceza kesilemez.’’ Haklısınız ama Maliye sizin gibi düşünmüyor. Olmayan defterlerin cezasını yine artırdı. 28 Aralık 2002 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 311 No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile; Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 4 No.lu bendinde yeralan, defterlerin yani günlük kasa defteri ve günlük perakende satış ve hasılat defterinin işyerinde bulundurulmaması, bu defterlere günü gününe kayıt yapılmaması ya da yetkililere ibraz edilmemesinin cezası; 1 Ocak 2003'den itibaren, 53 milyon liradan 84 milyon liraya yükseltildi.İşte ‘‘ölüye diri cezası’’ dememizin nedeni buradan kaynaklanıyor. Günlük kasa defteri ve günlük perakende satış ve hasılat defteri diye bir defter yok ki, bu defterleri tutmamanın cezası olsun!..Unutulan bu ceza maddesi en kısa zamanda değiştirilsin de, bu komedi artık bitsin...HAYRET Ölmüş adama diş tedavisiKAMUOYUNDA ‘‘Mali Milatı Kaldıran Yasa’’ olarak bilinen, bazı vergi yasalarında değişiklik yapılması hakkındaki 17 maddelik yasa Sayın Cumhurbaşkanı'nca veto edildikten sonra tekrar TBMM'de görüşülerek aynen kabul edildi. Bu yasa da, öncekinde olduğu gibi ‘‘193 sayılı Kanunun MÜLGA Mükerrer 80. maddesi aşağıdaki gibi düzenlenmiştir’’ şeklinde ifadeler kullanılmış.Bırakınız şu andaki genç kuşağı, bizim kuşak dahi ‘‘Mülga’’ sözcüğünü kullanmıyor ve bilmiyor. Araştırdık, MÜLGA demek ‘‘yürürlükten kaldırılmış’’ anlamına geliyor. O halde yürürlükten kaldırılmış yani ölmüş bir maddede değişiklik yapılması ‘‘ölmüş adama diş tedavisi uygulanması’’ gibi bir şey değil mi?Bunun yerine, ‘‘193 sayılı Kanunun mükerrer (...) maddesi aşağıdaki gibi düzenlenmiştir’’ denilse daha iyi olmaz mıydı? Maliye Bakanı'na sordum ‘‘Haklısınız, bu kelimeyi benim oğlum bilmez, Türkçesini kullanalım’’ dedi. Ancak, yasanın birkez daha veto edilmemesi için hiç değiştirilmeden kabul edilmesi gerekiyordu. Nitekim öyle de oldu. Öyle olunca da, ‘‘mülga’’ sözcüğü aynen kaldı!..TEBESSÜM Hangisi daha güzel?LÜKS bir restoranda karı koca yemek yiyor... O sırada masaya yaklaşan heykel gibi güzel bir esmer, adamı selamlayıp geçiyor. Adamın karısı soruyor;- Kim bu afet?- O mu?.. Eğer mutlaka bilmek istiyorsan söyleyeyim, metresim!..- Bir de bu kadar pervasızca söylüyorsun. Boşanıyorum senden!..- Ne... Yani Etiler'deki apartmanı, Kandilli'deki yalıyı, Göcek'teki tekneyi ve Nice'deki villayı bırakıyorsun öyle mi?...Uzun bir sessizlik olur. Çift yemeğine devam ederken kadın birden sorar;- Şu arkada oturan Fuat değil mi? Yanındaki kadın kim?- Kim olacak, o da Fuat'ın metresi!..- Ayy, bizimki çok daha güzel!..GÜNÜN SÖZÜ İki insanın iyi geçinmesi, hiç kusursuz olmalarıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmeleriyle sağlanır.A.TOQUEVİLLE