Olimpiyatların rakip kardeşleri!

Campbell kardeşlerden Cate 24, Bronte ise 22 yaşında... Doğdukları Malavi’den 2001 yılında Avustralya’ya göç eden kardeşler, Rio Olimpiyat Oyunları'nda 100 metre serbest yüzmede favoriler arasında yer alıyor.

2012 Londra Olimpiyatlarında yan yana yüzdükten sonra, 2016 Rio Olimpiyatları için kendilerine yeni bir hedef koyan Campbell kardeşler Rio'da kürsüye birlikte çıkmayı hayal ediyor. Çünkü onlar sadece aynı evi paylaşmıyorlar; aynı havuzu, aynı antrenörü ve şimdi de hayalleri olan Rio’da aynı kürsüyü… Olimpiyatlarda şu zamana kadar bunu kimse başaramamış. Ama Campbell kardeşler için imkansız değil. 

"DÜNYADA ÜÇÜNCÜ, EVDE İKİNCİ!"
İki kardeş arasında rekabet ve dayanışma onları dünyanın en iyileri yapmış belli ki. Mesela geçen sene Dünya Su Sporları Şampiyonası'nda Bronte 52,52’lik derecesi ile altın madalya, Cate ise bronze madalya kazanmıştı. Bu sene ise Cate, ülkesi Avustralya’da düzenlenen yarışlarda 52,06 saniyelik derecesiyle dünya rekoru kırdı. Bronte bu durumu bir röportajında biraz da gülerek şöyle anlatıyor; "Dünya sıralamasında en hızlı üçüncü yüzücüyüm, evde ise ikinci sırada yer alıyorum. Bu hem gülünç hem de pek normal değil."

Cate (solda), kardeşi Bronte sayesinde yüzücü olduğundan bahsediyor, çünkü her sabah antrenmanlara gitmek için onu zorla uyandıran biri vardır. Anneleri zaten küçükken Cate’in sudan Bronte’ye göre daha ürktüğünden bahsediyor. Fakat hiçbir zaman kötü yüzücü olmamışlar, suda hep rahat hareket etmişler. Herhalde bu da genetik olsa gerek.

ANNELERİ JENNY, SENKRONİZE YÜZÜCÜ
Bronte ve Cate’in annesi Jenny senkronize yüzücü, kızlarını erken yaşta su ile tanıştırıyor. Aralarında kıskançlık olmaması için dikkat ediyor ve onlara çalışmanın önemini vurguluyor. Mesela ilk turnuvalarının sonunda Bronte eve dört madalya ve bir kupa ile dönüyor. O dönem dokuz yaşında olan Cate, yedi yaşındaki kardeşinin kupasını çalıp, yatağın altına gizliyor. O gece Jenny, Cate ile konuşmaya karar veriyor ve onu karşısına alıp kibarca açıklıyor; ‘Biliyorsun Bronte bu kupa için çok emek sarfetti, sen de sahip olmak istersen o kupa için çok çalışmalısın.’

Bir annenin bu sözleri çocuklarında ‘hak etmek istiyorsan, emek göstermelisin’ algısını yerleştiriyor ve şimdi Cate üçüncü kez, Bronte ise ikinci kez olimpiyat oyunlarına katılma şansı yakalıyor.

BAŞARILAR EŞİT BİÇİMDE KUTLANIYOR
Ailenin bir diğer ilgimi çeken tarafı ise kardeşlerin başarılarını eşit seviyede kutlamaları. Campbelllar bu arada beş kardeş, bir tanesi erkek ve engelli. Aile çocukların yeteneklerini, başarılarını ödüllendirirken hiç ayrım yapmamış. Yani her çocuğun başarısı ona göre büyük; bu yüzden de eşit derece de kutlanmalı. İster olimpiyat şampiyonu ol, ister bardaktan su içmeyi öğren istersen de ödevinden A al...