Evsahipliği hakkının kazanılması halinde, İstanbul ve Türkiye, maddi gelirin yanı sıra altyapı, tesisleşme, turizm, kültür, uluslararası alanda imajın güçlendirilmesi ve sportif başarı gibi birçok alanda büyük kazanımlar sağlayacak.
TELEVİZYON GELİRLERİ
Olimpiyatlardan elde edilen gelirin büyük bölümünü televizyon yayın hakları oluşturuyor. Son dönemde teknolojide ve televizyon yayıncılığındaki gelişmelerin ardından büyük organizasyonlarda televizyon haklarından elde edilen gelir de önemli ölçüde arttı.
1960 Roma Olimpiyatlarında 1,2 milyon dolar olan yayın hakları geliri, Los Angeles 1984'te 287 milyon dolara ulaştı. Teknolojide son yıllardaki gelişmelerle Atina 2004'te 1,5 milyar dolara çıkan yayın hakları gelirleri, Pekin'de 2008'de düzenlenen ve HD sistemle yayın yapılan son olimpiyatlarda 1,737 milyar dolar oldu.
Londra'da 2012'de düzenlenecek olimpiyatlarda bu alanda rekorun kırılması bekleniyor. İngiliz yetkililer, televizyon yayın haklarından 2,58 milyar dolar elde edileceğini tahmin ediyor.
ABD Olimpiyatların yayın hakları konusunda en büyük alıcı durumunda. Olimpiyatların toplam yayın gelirlerinin yarısından fazlası ABD'den geliyor.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) yayın hakları gelirlerinin yaklaşık yüzde 10'unun alıyor. Kalan kısım ise oyunlara evsahipliği yapan kentin organizasyon komitesi, diğer ülkelerin olimpiyat komiteleri ve uluslararası federasyonlar arasında paylaştırılıyor. Ev sahibi kentin organizasyon komitesi bu payın yaklaşık yarısını alıyor.
SPONSORLUK GELİRLERİ
IOC, yayın hakları dışında kalan sponsorluk gelirlerini 2 şekilde elde ediyor. IOC, uluslararası sponsorlukları kapsayan dört yıllık bir programdan ve organizasyonu düzenleyen ülkenin olimpiyat komitesi tarafından verilen yerel sponsorluklardan faydalanıyor.
IOC ilk kısımdaki uluslararası sponsorluk paketlerini dört yıllık paketler halinde satıyor. Sponsor olan firmalar, dört yılda bir kış, bir de yaz olimpiyatının uluslararası ortağı oluyor.
Bu sponsorluk gelirlerinde de televizyon yayınların daha geniş kitlelere ulaşması ve teknolojideki gelişmelere paralel olarak önemli artışlar meydana geldi.
Uluslararası sponsorluk programının gelirlerinin yaklaşık yüzde 8'i IOC'ye veriliyor ve kalan kısım yine evsahipliği yapan kentin organizasyon komitesi, diğer ülkelerin olimpiyat komiteleri ve uluslararası federasyonlar arasında paylaştırılıyor.
Olimpiyatlara evsahipliği yapacak ülke, bilet satışı ve lisanslı ürünlerden de önemli miktarda gelir sağlıyor. Tüm bu gelirler oyunların masraflarının önemli bir bölümünü karşılayabiliyor.
SON 2 OLİMPİYATTA MALİYETLER
Çin, Pekin 2008 için 38 milyar dolardan fazla harcama yaparak başkent Pekin'i oyunlara hazırladı. Oyunları izlemek için kente gelen turistlerin, yaklaşık 5 milyar dolarlık harcama yaptıkları tahmin ediliyor.
Pekin'deki olimpiyatlarda, lisanslı ürünler için 800 satış noktası oluşturuldu ve internet sitesinde 5 bin çeşit ürün satışa sunuldu.
Atina 2004'te ise oyunların maliyetinin 4,5 milyar Avro olması planlanmış, ancak maliyet 9 milyar avroya ulaşmıştı.
2012 LONDRA'DA DURUM
Daha önce 1908 ve 1948 yıllarında yaz olimpiyatlarına ev sahipliği yapan Londra, 27 Temmuz 2012'deki açılış töreniyle başlayacak oyunların hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı.
Yetkililer, biletlerin neredeyse tamamının tükendiğini bildirdi. Bilet temini için 2 milyon kişiden toplam 23 milyon talep geldiğini aktaran organizatörler, bu durumun diğer olimpiyatlarla karşılaştırıldığında çok yüksek bir oran olduğunu belirtti.
Londra'da oyunlar boyunca her gün 12 bin polis güvenliği sağlamak için görev yapacak. Ulaşımda ise büyük bir rahatlık sağlayacak metro ağının aksamaması için çalışmalar devam ediyor. Oyunlarda gönüllü olarak çalışmak için 250 bin kişi başvuruda bulundu.
Olimpiyatlar için 15 milyar sterlinlik bütçe ayıran İngiltere, Londra'nın doğusundaki 2 kilometrekarelik alanı oyunlar için hazırladı.
Londra'nın önemli merkezleri de oyunlarda kullanılacak. Yenilenen Wembley Stadı futbol finallerine, Wimbledon kortları tenis maçlarına, Hyde Park maraton ve triatlon, Regent's Park da softball ve baseball mücadelelerine ev sahipliği yapacak.
MADDİ GELİR DIŞINDAKİ KATKILAR
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, AA muhabirine, daha önce “Olimpiyat Oyunlarının Ülke ve Kente Olan Katkıları” isimli bir makale hazırladığını belirterek, “Dünyanın en büyük ve popüler organizasyonu olan olimpiyat oyunlarını organize etmek, ülke ekonomisine, tanıtımına, ihracatına, yatırımlarına, turizmine, sporuna, gençliğe ve ülkenin imaj ve prestijine ne gibi katkılar getireceğinin bilincinde olan kentler ve ülkeler arasında, olimpiyat oyunlarını almak için büyük bir mücadele devam etmektedir. Mücadelenin erken başlamasının nedeni ise oyunların son yıllarda alınan bir kararla, kentlere 7 yıl öncesinden verilmesidir” dedi.
Olimpiyat oyunları düzenlemenin her yönüyle nasıl bir kar getirdiğinin 1984 Los Angeles Olimpiyat Oyunları'nın sonunda ortaya çıktığını anlatan Gündoğan, “Tüm masraflar çıkarıldıktan sonra kente 250 milyon dolar gelir kalması ve oyunların Güney California ekonomisine yaklaşık 3.29 milyar dolarlık bir katkıda bulunması durumu açıkça ortaya koymuştur. Bunun üzerine 1992 Olimpiyat Oyunları için o dönemde rekor sayılabilecek sayıda 6 kent birden aday olmuştur” diye konuştu.
GÜNEY KORE'NİN İMAJI GÜÇLENDİ, SPORTİF BAŞARISI ARTTI
Neşe Gündoğan, 1988 Seul Olimpiyat Oyunları'ndan 3 ay önce ve sonra yapılan uluslararası kamuoyu araştırmasında yer alan “Güney Kore sanayi mallarına ne kadar güveniyorsunuz?” sorusuna verilen cevabın oyunlar sonrasında yüzde 35'lik artış göstermesinin, olimpiyatların ülkenin imajı yanında diğer alanlarda yaptığı olumlu etkiyi en iyi şekilde açıkladığını söyledi.
Diğer yandan oyunların, Güney Kore'de sporun gelişmesine de büyük katkıda bulunduğunu ifade eden Gündoğan, şöyle devam etti:
“Güney Kore ilk kez katıldığı 1948 oyunlarından 1988 oyunlarına kadar olan olimpiyat tarihinde toplam 66 madalya kazanmış. Kendi ülkelerinde düzenlenen bu oyunlardan 12 altın, 10 gümüş ve 11 bronz olmak üzere toplam 33 madalya kazanan Güney Koreli sporcular, büyük başarı göstermiş ve oyunlar sonunda madalya sıralamasında 4. sırayı almıştır.”
EV SAHİBİ BARCELONA ADETA BAŞTAN YARATILDI
Olimpiyat oyunları organize etmek için resmen 3 kez aday olup kaybetmesine rağmen yılmayan ve sonunda 1992 Olimpiyat Oyunları'nın ev sahipliğini alan İspanya'nın Barcelona kentinin, oyunlardan önce altyapı problemleri ve
spor tesisi eksikleri bulunan bir kent olarak değerlendirilmekte olduğuna dikkati çeken Gündoğan, şu bilgileri verdi:
“İspanyollar 1992 oyunlarını organize etmek hakkını elde ettikleri 1986 yılından 1992 yılına kadar geçen 6 yıllık hazırlık süresi içinde kentin tüm alt yapı problemlerini çözmenin yanı sıra inşaa ettikleri yeni yollar, köprüler, parklar, oteller ve spor tesisleri ile Barcelona kentini yeniden yapılandırmışlardır. 1991 yılının ortalarına gelindiğinde Barcelona, Avrupa'daki en gelişmiş ve yaşanılabilir kentler arasında 8.sıraya yükselmiştir. Ayrıca Barcelona Olimpiyat Oyunları 1986-1992 yılları arasında 326.301 ek istihdam yaratarak işsizlik oranının da büyük bir düşüş göstermesine yol açmıştır.”
EV SAHİBİ OLMAK İSPANYOL SPORCULARA DA YARADI
Yaklaşık 88 yıllık olimpiyat tarihleri boyunca 4 altın, 13 gümüş ve 9 bronz olmak üzere toplam 26 madalya kazanan İspanyol sporcuların, 1992'de 13 altın, 7 gümüş ve 2 bronz olmak üzere toplam 22 madalya kazanarak inanılmaz bir başarı sergilediklerini kaydeden Gündoğan, “Paralimpik oyunlarında büyük başarı gösteren İspanyol sporcular, 107 madalya kazanmışlardır. Bugün İspanyol sporcular dünyada çeşitli spor dallarında büyük başarılar elde ederken, Barcelona halkı da spor yapabilmek için en iyi tesislere kavuşmuştur. Günümüzde Barcelona'nın olimpik tesisleri her gün düzenli olarak yaklaşık 50 bin kişi tarafından kullanılırken, her yıl 300 bin kişi de Barcelona sokaklarında halk için gerçekleştirilen (herkes için spor) aktivitelerine katılmaktadır” ifadelerini kullandı.