Olimpiyat gelecek

Güncelleme Tarihi:

Olimpiyat gelecek
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2001 00:00

Haberin Devamı

'Gelecek ama bu 2008’mi, 2012’mi, 2016’mı olur onu bilemem' diyor Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Sinan Erdem. Bu kadar emin konuşmasının nedenleri İstanbul’un spor tesisi ve kentsel altyapı açısından şimdiye kadar hiç olmadığı kadar iyi bir durumda olması. Önceki adaylıklarımızda 'yalnızsın' eleştirisine maruz kalan Erdem, siyasilerin desteğini almaktan da mutlu. Ama bu iş için Belediye Başkanı'nın, işadamlarının ve en önemlisi halkın desteği de gerekiyor. İşte Erdem’in bu konulardaki fikirleri.

OLİMPİYATI ANLATAMADIK

İstanbul 2008 kamuoyunda gereken yankıyı bulmuyor. Neden? Bir kamuoyu araştırması yaptırdık. Sonuçları elimize bugün geçti. Detaylı olarak inceleyemedik henüz ama sorunuza cevap olabilecek bir nokta var araştırmada. 'Olimpiyatlardan ne anlıyorsunuz?' sorusuna verilen yanıt şu: 'Spor müsabakalarının toplamı'. Bu televizyonun zararlarından biri. Çünkü olimpiyatlar televizyonda görüldüğü kadarıyla gerçekten spor müsabakalarından ibaret. Ama bu konuda halkı suçlamıyorum. Demek ki olimpiyatların ne demek olduğunu tam manasıyla ne basına ne de halka yansıtabilmiş değiliz.

DEMİREL ANLATMALI

Bunu anlatacak isim İstanbul 2008 Tanıtım Gurubu Başkanı Süleyman Demirel. 22 Kasım’daki toplantıdan sonra Demirel’e ilk sorulan soru Apo ve af konusundaydı. Çünkü spor gazetecilerinin yanısıra Demirel’i takip eden meslektaşlarımız da basın toplantısındaydı. İstanbul’un IOC’ye kendini tanıttığı hayati önem taşıyan Lozan toplantısında ise Demirel, Ortadoğu barış görüşmelerindeydi.

TERCÜMANLA TANITIM YAPILMAZ

Özellikle 2004 adaylığımızda, IOC Değerlendirme Komisyonu Başkanı Thomas Bach’ın yaptığı bir eleştiri var. İstanbul’a geldiklerinde, 'Sinan biz seni tanıyoruz. Senin ve arkadaşlarının bu işe ne kadar bağlandığını ve çalıştığını biliyoruz. Ama senin dışında kimse yok.' dedi. Komisyon geldiğinde ilk gün belediye başkanı, vali, bakan bir hoşgeldin deyip toplantıdan çıkıp gittiler. Son gün zamanın Başbakanı Tansu Çiller’i zor bela yemeğe çağırdık. O da bir konuşma yaptı ama yemeğe kalmadı. Oysa rakiplerimizden Buenos Aires’in başında Cumhurbaşkanı Menem, Capetown’ın başında Mandela, Stockholm’ün başında kral vardı. Bugünkü başbakanımızın sporla ilgisi olmadığını herkes ve kendisi de biliyor. Demirel’in bir karizması var. Clinton’a telefon edebiliyor, ki yaptı bunu. Uluslararası düzeyde lobi yapabilecek bir isim. Ayrıca üst düzey yetkililerimizde lisan sıkıntısı var. Tercümanla olimpiyat tanıtımı yapılmaz. Demirel son ana kadar Lozan’a gelebilmek için gayret gösterdi. Olmayınca Mesut Yılmaz’dan rica ettik. Geldi ve güzel bir konuşma yaptı.

2012 GARANTİ

Bu seferki prezantasyonda siyasi olarak en kuvvetli bizdik ve çok iyi etki yarattık. Hatta İstanbul için olimpiyatları erken bulan NBC televizyonunun başkanı İsrailli IOC üyesi bile '2008'i bilmem ama siz bu prezentasyonla 2012’yi garantilediniz' dedi. Bu tip insanlara bu yüzden ihtiyacımız var. 20-24 Mart’ta değerlendirme komisyonu geldiğinde de Demirel’in, Mesut Yılmaz’ın, bakanın, valinin, belediye başkanının bulunmasını sağlayacağız.

GENÇLER İÇİN LAZIM

Türkiye çok genç bir nüfusa sahip. Bir önceki sayıma göre 20 milyon çocuk var. Ve maalesef yılda 200 günden fazla tatil yapıyoruz. UNESCO 2000 raporu 'Türkiye bir bombanın üstünde oturuyor. Bu bomba genç nüfus. Bunu organize edebilse çağ atlar, edemezse bomba patlar Türkiye’yi yok eder' diyor. Bütün dünya gençlerini spor aracılığı ile biraraya toplayıp beraber yaşamayı öğretmeye ve boşluktan kurtarmaya çalışıyor. Biz olimpiyat adaylığı ile bunu yapmak istiyoruz. Sadece olimpiyat stadı ve çevresindeki tesisler Türkiye’nin şimdiye dek sahip olduğu atletizm alanlarından fazlasına sahip. Çocuklarımızı buralarda toplayabilirsek, hem onları boşluktan kurtarırız hem de iyi atletler yetiştirebiliriz. GAP’ta beş sene önce festival düzenlediğimizde bütün sporcular İstanbul’dan gitti. Bu sene gittiğimizde orda 13 tane su sporları kulübün kurulduğunu gördük.

FAZİLET DESTEKLEMİYOR

Türkiye’yi yönetenler neticede politikacılar. Belediye başkanı da politikacı. O da bir partinin adamı. Biz uzun vadeli işlerden bahsediyoruz. Bugün en yakın konuştuğumuz tarih 2008. Ben onları kınamıyorum ama bugün bir politikacı, kariyerine yardımcı olacak yatırımı yapmaktan mutlu olur. Yani, bakan için, belediye başkanı için, uzun vadeli olaylar politikası için etkili olmaz. Bir çim sahayı açmak daha çok işine gelir. Yani bu durum Ali Müfit Gürtuna için geçerli. Bence Gürtuna şahsen bu işi destekliyor ve olimpiyatların öneminin farkında. Lozan’daki toplantıya hastaneden kalkıp geldi. Fakat partinin altyapısı desteklemiyor. Bunu bana Tayyip Erdoğan açıkça söylemişti. Bunun için zorlanıyor. Mesela bize para ödemek yerine tesis yapıp parayı ödemiş gibi gösteriyor. Olimpiyat yasasına göre bize para vermesi gerekirken, ona para verme diyorlar.

İŞADAMLARI KORKUYOR

İşadamlarımızdaki korkuyu çok iyi sezinliyorum. Bu tip organizasyonlara çağrıldıklarında onlardan para isteneceğini sanıyorlar. Çünkü hep böyle olmuş. Biz kimseden para istemiyoruz ama henüz bunu anlamış değiller. Bizim istediğimiz fiili destek. İşler iyi gidiyor ama içeride değil. Kendimize yönelik, İstanbul’a yönelik bir tanıtım kampanyası gerekiyor. Kamuoyu araştırmasını değerlendirdikten sonra bir çalışma şekillenebilir. Halk desteği araştırmalara verilen evet yanıtlarıyla görünür kılınamıyor. Değerlendirme komitesi üyeleri, buraya geldiğinde, insanların İstanbul 2008 tişörtleri giydiklerini, arabalarına çıkartmalar yapıştırdıklarını görse bu daha çok etkili olur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!