Olimpik Proje ve Yelken

Rize’nin İkizdere ilçesin de�İl Müdürleri değerlendirme ve Planlama Toplantısına Genel Müdür Yunus Akgül, resmi açılışını yaptı. Rize Valisi Seyfullah Hacı Müftüoğlu, , Rize İl Genel Meclis Başkanı Rahmi Metin, Genel Müdür Yardımcıları, Daire Başkanları, İl Müdürleri ve diğer yetkililer katıldı.Toplantıya Bakan Faruk Nafız Özak sürpriz bir ziyaret yaptı.

Akgül, “Cumhuriyet tarihi boyunca bir ilk olan Olimpik Sporcu Yetiştirme Projesi durdurulamayacak bir yükselişe geçmiştir. Bu gelişme, hiç şüphesiz sizlere de yansımaya başlamıştır.Teşkilatımız şu anda, Olimpik Sporcu Projesi’nin öneminin bilincindedir. Proje kapsamında bugüne kadar toplam 40 il ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden toplam 296 sporcu bulunuyor. Yüzmede 12 ilden 101, atletizmde 33 ilden 94, atıcılıkta 8 ilden 26, jimnastikte 4 ilden 13, eskrimde 6 ilden 13, kanoda 5 ilden 17, yelkende 32 sporcu projede yer almakta. İllere göre sporcu sayılarına bakıldığında ise, İstanbul 72, İzmir 50, Ankara 41, Burdur 12 ve Sakarya 10 sporcu ile sıralanıyor İlk 1 ayda yüzmede 30 Türkiye rekoru kırıldı. Yaş gruplarının kırdığı bu rekorlara baktığımızda, genç yüzücülerimizin Avrupalı yüzücülerin rekorlarına çok yakın dereceler elde ettiğini görüyoruz. Projenin başlamasından bugüne kadar, yüzmede kırılan toplam rekor ise 75’i geçti Köy ortada, kılavuza gerek olmadığını 1000 sporcuya olimpik maaş projesi’ kapsamında ise 901 sporcu harçlık almaya devam ediyor. Olimpiyatlara hazırlık anlamında yenilik arayan ülkelere örnek teşkil eden projemizle Londra’da Cumhuriyet tarihimizin spor geleneğini aşacağımıza inanıyorum. Bir sonraki olimpiyat olan 2016 Rio Olimpiyatları’nda ise yeni branşlarda madalyaları boynumuza takacağız. Hepiniz, projeyi güçlendirmeye ve itibarını yükseltmeye yönelik çabalara destek verirseniz, illerinizde spor katlanacak. Onların sporcularının 8 bacağı, 8 kolu mu var ki olimpiyatlardan onca madalya ile dönmektedirler? Türk sporu; dürüst, bilgili, çalışkan Türk spor teşkilatı kadrolarının harekete geçmesini bekliyor. Çağın aklıyla sizlerin rızasını buluşturup; sabırla, yılmadan yorulmadan, bıkmadan, kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. ” dedi

Proje her anlamda çok önemli GSGM konuya gereken önemi vermekte�, Sporcular�ise gençlik�sınıflarında şampiyonluklar elde edebiliyor yıllardır farklı branşlarda,sonra eğitim, gelecek, çalışma, hayat�gailesi , üniversite sınavı , gibi bir çok işi var sporcunun.�Başarılı sporcular, için güzel �ödüller var. Kazanılan madalyadan sonra cumhuriyet altınları bir gelecek�fakat , ya madalya kazanana kadar geçen süreç,başlı başına bir iş,sürekli çalışma manen ve madden.Hele araçlı doğa sporlarında tamamen malzemeye bağlısınız genelde hepsi ithal.

Sağlıklı Yaşam ve Futbol Eşittir Spor mudur

Spor için toplumsal bakışımız genellikle sağlıklı yaşam, futbol�yada aileler için çocuklara spor yaptırabilmek belki ortak bir istek ama hele olimpik�branşlarda�bütçe gerekli yada spor boş zamanları değerlendirme uğraşı algısı da yerleşik tabı ki spor bir çok ifadeyi barındırmakta içinde ama konumuz madalya ise iş başka .Bir çok spor ise ‘’zengin işi’’gibi görünmekte.

Beyaz Gölge Koçu İşe Yaradı mı

Özendirme konusunda iyi bir örnek 80 yıllarda ki ''Beyaz Gölge'' dizisi. Ülkemizde basketbol sporuna büyük katkılar yaptığı hala konuşulur. Dizide ki sporcuların basketbol oynadıkları, spor yaptıkları için üniversite bursları doktor,�mühendis ,�avukat olmaları hatta okul seçmeleri, gıpta�ile seyrettiğimiz sahnelerdi.Yurt dışındaki sporcular bizlerdeki gibi başarıları sonucun da ödül almaktalar .Üniversite bursları,düzenli�güzel maaşları,iş imkanları, sigorta ,gelecekleri�ise bir şekilde garanti.Futbol, basketbol kısmen voleybol dışında bizler için hala hayal.

 Gerçekler ise ,sporcular için okul�hayatına getirilebilecek düzenlemeler,kolaylıklar acaba çok mu�zor. Hala bir çok branşta yurt dışı , deplasman için okullardan,üniversitelerden izin almak ,�sınav erteletmek sporcuların,yöneticilerin ,ailelerin �sorunu .Bizde niye olimpik branş sporcularına üniversite,lise bursu verilmez hala anlayabilmiş değilim.�Yıllardır�TRT3 deki spor yayınları�dizideki�gibi bir etki yaratabildi mi. Her halde�bir etkisi olsaydı artistik buz pateninde, atletizmde yüzmede binlerce sporcumuz olurdu.. Medyanın futbol dışında bir ,algısı olmadığı söylenir .Bu görüş doğru olabilir ,ya ilgili�spor yöneticileri�ne kadar verimli çalışabilmekte iletişimle ilgili.Medya’ya gerekli servisi�yaparlar mı ,Sponsorluk, ,pazarlama,finans çalışmalarında�başarılı mıyız. Olimpik branşın tanıtım , pazarlama,iletişim,eğitim,planlama,finans�gibi konularda �, yaygın spor için�projeleri var mı. Sporda spocu yetiştirmek için�eğitim şirketleri ,okullar, üniversiteler,GSGM ,federasyonlar ,dernekler eş�güdümlü hareket�edebilecekleri�bir projemiz var mıdır.Spor,dernek yöneticileri ilgili sporları yaparlar mı gibi. Sorularını’da sormamız�artık�gerekmez mi

Beden Eğitimi Dersimiz Var

          �

.Beden eğitimi dersini ilk�ve orta eğitime yerleştiren ilk ülkelerden olmamıza rağmen�spor yapmak�bir ideal değil�günümüzde�Gençlimizde. GSGM oldukça atak bir çalışma izlemekte bu yönde yeni spor dernekleri yasası hazırlandı.Tesisler yaptı.2012 hazırlanmaya,2016 da ise kesin başarı istemekte federasyonlara bu�yönde çalışmalarını dikte ediyor.Seminer, panel,eğitim ve çalışma düzenlemekte.Tesisler hazırlanmakta 2011 Erzurum kış olimpiyat tesisleri bunun en güzel örneklerinden biri.

Potansiyel var, cografyamız�mükemmel, paramız , tesislerimiz de var yöneticilerimiz istekli,fakat spor yapan sayı genel nüfüsa oranı % 1-2 'nin belki biraz üstü, Sporcu sayısında öncelikle futbol ve bir kaç dala yayılmış durumda. Yelken branşını incelersek,�olimpik sınıflarda 80 yıllarda 470 sınıfında yirmiden fazla ekiple yapılan Türkiye Şampiyonası'nın ismi son yılarda Federasyon kupası oldu. Bu yıl bu sınıfta dört ekibimiz var .Üç ekip yurt dışında olunca yada kayıt vermeyince tek kayıt alındı ve federasyon kupası yayınlanan yazı ile yapılmayacağı açıklandı. Finn sınıfı ise�3 sporcu yarışları bile yok. Lazer standart erkekler , lazer radyal bayanlar,RS-X içinde durum farklı değil sayı 10 geçmiyor. Halbuki nüfusun %50'nin yaşı 28'nin�altında 35 milyon kişi, üç tarafı�denizle sahille çevrili bir coğrafya ve iklim harikası ülke, bir de ekonomi olarak ilk yirminin içindeyiz .Spor bilmi öncelikle sporcu sayının çok olması gerektiğini söylüyor başarı için. Az değil mi dört ekip, üç sporcu�bu ülkeye. Yelken için bu sayılarla, yarı profesyonel bir çalışmayla olimpik�başarı 2012 de ancak rastlantı , kısmet olur gibi görünüyor. Olimpik,Star, 49er, Eliott 6m sınıfları da zaten�ülkemizde yok.

Madalyamı Sporcu Sayısı mı

Tesisleri hazırlayıp, şampiyonaları, olimpiyatları yapmamız takdir edilecek başarılarımız.Tesis konusunda ciddi yatırımlar yaptığımız, ilerleme kaydettığımız kesin. 1000 genci olimpiyatlar, madalya için hazırlamamız bu konuda çalışmamız çok önemli 2016 için iyi sonuçlar alınabileceği ise sporcular çalışınca �gerçek, hayırlara vesile olsun . Başka bir gerçekse artan nüfus ile olimpik spor yapan sayısı�artmıyor, bazı branşlarda azalıyor. Sebep, nedenleri vardır. Öncelikle problemi ortaya koyalım�sporcu sayısı az. Şöyle düşünsek , tüm altınları alsak olimpiyatlarda madalyaları�kazansak ama genelde nüfusun % 1 olimpik spor branşında sporcu olsa (kayak,kürek,kano,bisiklet,okçuluk,eskirim,yelken,atıcılık gibi bir çok branş ve dal) başarı�mıdır.�Spor bilmi sayı artarsa başarı zaten gelecektir diyor. Ükede ki sporcu sayısı gelişmiş millet olmanın göstergesi�, madalya ise spor yapan bir toplumun yaptığı işin taçlandırılması değil midir.

aerdem@hurriyyet.com.tr